Gündem
  • 24.7.2005 06:57

'ANAP'I DENİZİN ORTASINDA KURDUK...'

Özal’ın, başbakan yardımcısı iken icraatlarını rafa kaldıran darbe yönetimine sinirlendiğini ve kendisini Side’deki yazlığına çağırdığını belirten Keçeciler, ANAP’ın kuruluş fikrinin bu yazlıkta geliştiğini söylüyor. İstihbaratçıların kendilerini ‘dinleme’ ihtimaline karşı da ilginç bir yönteme başvurduklarını aktaran eski devlet bakanı, “O dönemde Özal’ı dinliyorlardı. Biz de ‘dinlemesinler diye’ partiyle ilgili konuları denize açılıp konuşuyorduk.” diyor.

Anavatan Partisi’nin ağır toplarından Mehmet Keçeciler, Erkan Mumcu’nun ANAP’ın başına geçmesinin ardından aktif siyasete yeniden döndü. Merkez Karar Yürütme Kurulu üyeliğine seçilen Keçeciler, şimdilerde partinin eski günlerine dönmesi için uğraş veriyor. 3 Kasım’daki hezimete dikkat çeken Keçeciler, Mumcu’nun başarılı olması için çalışacağını ifade ediyor. ANAP’ın kasasında para kalmadığını vurgulayan deneyimli siyasetçi, Mumcu’ya verdiği desteğin sebebini de buna bağlıyor: “Eğer para olsaydı, genel başkan adayı ben olurdum. Fakat mali sorunları çözemezdim. Erkan Bey 3 milletvekiliyle gelecekti ve böylece Hazine yardımı alacaktık. Para sıkıntısının giderilmesi için böyle bir modeli destekledim.”

Keçeciler, daha sonra Özal’lı yıllara gidiyor. 12 Eylül darbesinin ardından kurulan hükümette ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevini üstlenen Özal’ın müşavirliğini yapan Keçeciler, daha sonra ANAP’ın kurucuları arasında yer aldı. Eski Bakan, Özal’ın siyasette daha büyük sorumluluk alması için çok uğraştığını kaydediyor. Fakat merhumun her seferinde bu isteği eski polikacıların başına gelenlere göndermede bulunarak geri çevirdiğini aktarıyor: “Turgut Bey siyasete soğuk bakıyordu. Bana, ‘Siyaset adam yer. Bak, İnönü Milli Şef olmasına rağmen, öldüğünde CHP’nin üyesi değildi. Menderes, Zorlu, Polatkan idam edildi. Celal Bayar yıllarca hapis yattı. Bugünkü liderlerin de hepsi içeride.’ demişti.”

2001 krizi iyi yönetilemedi

Mehmet Keçeciler, Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizinin yaşandığı döneme de tanıklık etti. DSP-MHP-ANAP koalisyonunda devlet bakanı Keçeciler, parti genel başkanlarını suçluyor. Ona göre “koalisyon liderleri gerekli fedakarlığı yapmadı.” ANAP’lı eski bakan, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in hastalığının, kriz tedbirlerinden olumlu sonuçlar alınmasını engellediğini savunuyor. Eski lideri Mesut Yılmaz’ı da eleştiren Keçeciler, partide değişim talebi olmasına rağmen, Yılmaz’ın koltuğu bir türlü bırakamadığına işaret ediyor.

Keçeciler, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Ecevit arasında yaşanan Anayasa kitapçığının fırlatılmasıyla patlak veren krizi hala unutamamış. En çok da olayın medyaya aksettirilmesini yadırgıyor. “Turgut Özal böyle zamanlarda ülkedeki kuraklıktan bile bahsetmezdi, hep iyi şeylerden konuşurdu.” diyen tecrübeli politikacı, Özal’ın Körfez Savaşı’ndaki tavrına dikkat çekiyor: “Birinci Körfez Savaşı sırasında ABD, Bağdat’ı vurmuştu. Bankalardan bir hafta içinde zamanın parasıyla 5 trilyon lira çekildi. O günlerde Köşk’e uğramıştım. Özal telefonda, Merkez Bankası Başkanı Rüştü Saraçoğlu’na talimatlar veriyordu. ‘Kim gelirse gereken parayı ver, kimseyi geri çevirme. Bankacıyı geri çevirme. Matbaayı sabaha kadar çalıştır, parayı bas, isteyene istediği kadar ver. İsviçre’deki bankalarla görüştüm. Size 2 milyar dolar gönderecekler.’ diyordu. Daha sonra telefonu kapattı, yüzü kıpkırmızıydı. ‘Göreceksin Mehmet, biz bu paraları güvenle verdiğimiz takdirde, hepsi 15 gün içinde sisteme geri dönecek. Biz bundan kazançlı çıkacağız.’ dedi. Gerçekten çok kısa zaman içinde paralar geri döndü. Çünkü insanlar sıkıntı olmadığına inanmıştı.”

 


Konya mitinginde İstiklal Marşı için ayağa kalkmayanlar ajandı

Mehmet Keçeciler ismiyle anılan olayların başında 12 Eylül darbesinden 6 gün önce gerçekleşen ünlü Konya mitingi geliyor. Keçeciler, müdahaleyi hızlandıran gelişmelerden biri sayılan 6 Eylül’deki mitingte, provokatörlerin sahne aldığını savunuyor. İstiklâl Marşı okunurken ayağa kalkmayanların ise ajan olduğunu ifade ediyor.

Mitingin yapıldığı 1980 yılında ‘Konya’nın MSP’li Belediye Başkanı’ unvanını taşıyan Mehmet Keçeciler, gelişen olaylara yakından şahit olmuş. Dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Bedrettin Demirel’den ‘darbe uyarısı’ aldıktan sonra, Başbakan Süleyman Demirel’e durumu bildirmiş. Demirel’den aynı yönde görüş alınca da Erbakan’ı mitingin iptali için ikna etmeye çalışmış. Ancak Erbakan, “Demirel bizi hep korkutur zaten.” diyerek geri adım atmamış. Keçeciler, Erbakan’ın darbe uyarılarına kulak asmamasının arkasında yatan sebebi şöyle izah ediyor: “Erbakan’la görüşmeden önce Demirel’i ziyaretimin sebebi Konya’daki bir caminin restorasyonu için destek istemekti. Daha sonra Erbakan’ın yanına gittiğimde, Demirel’in darbe konusundaki görüşünü de söyledim. Keşke söylemez olaydım. Benim Adalet Partisi’yle temas halinde olduğumu sandı, bu yüzden de dinlemedi.”

Keçeciler’in anlattıklarına göre, miting sırasında bir ara, yürüyüşün bir türlü başlamamasından dolayı gerginlik yaşanmış. Meydandaki kalabalık arasında zaman geçtikçe huzursuzluk artmış. Necmettin Erbakan ise, mehter takımı gelmediği için yürüyüşün başlamasına müsaade etmemiş. Bunun üzerine dönemin Konya Valisi Lütfü Tuncel, Keçeciler’i yürüyüşün bir an önce başlaması, aksi takdirde kötü şeyler yaşanacağı yönünde uyarıda bulunmuş. ‘İki arada bir derede’ kalan Keçeciler çareyi Erbakan’a yalan söylemekte bulmuş. Erbakan’ın yanına giden Keçeciler, “Hocam, mehter takımı yolda kaza yapmış. Gelemeyecekler, biz yürüyüşü başlatalım.” demiş. Erbakan da çaresiz ikna olmuş.


:Emre Soncan - Zaman

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:39

İLGİLİ HABERLER