KAYNAK : Haber Vitrini
Tarihimizde ilk kez bir siyasî parti, bir kamuoyu araştırma şirketi aleyhine dava açıyor. Davayı açan ise Doğru Yol Partisi. Türk siyasî tarihinde ilginç bir olayla karşı karşıya bulunduğumuzu söyleyen Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, DYP'nin yaptığı bu hukukî girişimi bütün kalbiyle desteklediğini söyleyerek gazetelerin, önlerine gelen her anketi yayımlamalarını da eleştirdi.
İşte Özkök'ün yazısı:
Anket şirketlerine ilk siyasi dava
TÜRK siyasi tarihinde ilginç bir olayla karşı karşıyayız. Seçimlere doğru gittiğimiz bu dönemde, bu olay epeyce konuşulacağa benziyor.
Tarihimizde ilk defa bir siyasi parti, bir kamuoyu araştırma şirketi aleyhine dava açıyor.
Davayı açan öyle sıradan, ufak tefek bir parti de değil.
Bu parti Doğru Yol Partisi.
Yani seçimin iddialı partilerinden biri.
Dün Hürriyet'te Cüneyt Ülsever'in köşesinde sonuçlarını okuduğunuz anketi yayınlayan SONAR şirketi.
Bu şirket yaptığı kamuoyu anketlerinde DYP'nin oyunu barajın altında gösteriyor. Buna karşılık, geçen seçimi en doğru bilen kişi olan Tarhan Erdem'in şirketinin yaptığı ankette DYP barajın hemen üstünde görünüyor.
TARAFTAR DEĞİLİZ
DYP işte bu durumu dikkate alarak, çok ilginç bir girişim yaptı ve Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 10 gün önce SONAR şirketi aleyhine dava açtı. Üstelik bu öyle sıradan bir dava da değil.
DYP, Amerika Birleşik Devletleri'nden uzman getirerek, bu şirketin yaptığı anketi mercek altına aldı. Amerikalı şirket bu konuda bir rapor hazırladı ve bunu DYP yetkililerine sundu.
Tabii DYP de bu uzman raporunu mahkemeye sunacak.
Biz grup olarak bu seçimde seçime yönelik kamuoyu anketi yayınlama taraftarı değiliz.
Ancak bazı yazarlarımız ellerine geçen kamuoyu anketlerini yayınlıyorlar.
Doğan Medya Grubu Yayın Konseyi, kamuoyu anketleriyle ilgili bazı kuralları belirledi. Buna göre yayınlanacak anketin kim tarafından ısmarlandığı, kim tarafından gerçekleştirildiği, finansmanının nasıl sağlandığı ve hangi sosyolojik örneklemeye göre yapıldığının ayrıntıları ile belirtilmesi gerekiyor.
Son yıllarda kamuoyu anketlerinin dejenere edildiği, artık kanaat olmaktan çıkıp bir gerçek haline geldi.
Gazete ve televizyonların yazı işleri kadrolarının önüne her gün ne idüğü belli olmayan kamuoyu anketleri geliyor.
Adını duyurmak isteyen şirket, bir kamuoyu anketi yapıp bunu gazetelere gönderiyor. Ne yazık ki gazeteler bunu hiç düşünmeden yayınlıyor ve sonuçta birbiriyle ilgisi bulunmayan birçok anket okuyucuya veya izleyiciye ulaşıyor.
İşte bu nedenle ben DYP'nin yaptığı bu hukuki girişimi bütün kalbimle destekliyorum. Umarım mahkeme bu konuda gecikmez ve seçimden en az bir ay önce karar vererek, bu işin ciddiyet kuralını belirler.
Kamuoyu anketleri bu kadar önemli mi, insanlar bu kadar saf mı diye sorabilirsiniz.
İnsanlar saf değil, ama Türkiye gibi ülkelerde trendler, eğilimler normal işleyen öteki demokrasilere göre daha önemli.
Çünkü Türkiye'de insanlar, her zaman istediği partilere oy vermiyor.
Çoğu kez, istemediği partiyi belirleyip, onu iktidardan uzaklaştırmaya en yakın parti kimse ona oy veriyor.
İşte böyle ters işleyen demokratik tercihlerde, kamuoyunun eğilimlerini belirleyen anketler önem kazanıyor.
MERAKLA BEKLİYORUM
O nedenle kamuoyunu yanıltmaya yönelik gayri ciddi anketler de önem kazanıyor.
Bu anketlerin etkileme gücü marjinal olsa bile, çoğu kez o marjinal değişiklik önemli oluyor.
Ben Ankara'da açılan bu davanın sonucunu merakla bekliyorum.
Çünkü bu karar siyasi hayatımız açısından son derece önemli bir içtihat oluşturacak.
TÜRKLEŞİYOR MU?
GEÇENLERDE Türk siyasi hayatının önde gelen siyasetçilerinden biriyle sohbet ediyordum.
Bugün AKP saflarında siyaset yapan, bana göre çok ciddi ve dikkate alınması gereken bir isim.
O anlattı...
Önceki hafta uçakta gelirken Kemal Derviş'e rastlamış.
Ona çok samimi bir söz söylemiş.
‘‘Dikkat edin Sayın Derviş hızla Türkleşiyorsunuz’’ demiş.
Tabii burada ‘‘Türkleşmek’’ ifadesine negatif bir anlam yüklemiş.
Daha doğrusu, ‘‘Alaturkalaşıyorsunuz’’ demek istemiş.
Derviş buna çok benzer bir uyarıyı geçen pazar günü görüştüğü iki Yeni Türkiye Partili'den de aldı.
Onlar biraz daha az direkt bir üslupla şunu söylediler: ‘‘Aman dikkat et, Türkiye politikası seni fazla etkilemesin’’ dediler.
Bunların amacı Derviş'in olumlu Anglosakson değerlerinin, Türkiye'nin alaturka değerlerine teslim olmamasıydı.
Ama ilginç olan nokta şuydu:
Hem iktidarın hem muhalefetin önde gelen ciddi siyasetçilerinin, alaturka Türk siyasetine olan isyanlarıydı.
Türkiye'de siyasi bir değişime ihtiyaç olduğunu ispatlayan bundan güzel delil olabilir mi?
İŞTE O ANKET
AKP: 23.5
YT: 10.5
CHP: 8.5
MHP: 7.3
DYP: 6.1
ANAP: 5.9
DSP: 4.9
SP: 3
Diğer: 7.8
(ERTUĞRUL ÖZKÖK/HÜRRİYET)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:41
