Yaşam
  • 9.11.2003 02:35

ANTALYA'DA ÖLDÜRÜLEN ALMAN TURİSTLER LEZBİYEN ÇIKTI

ANTALYA'da bir ormanlık alanda cesetleri bulunan iki Alman kadın turist ile Türk erkek arkadaşlarının cenazeleri, kesin ölüm nedenlerinin saptanması amacıyla uçakla ıstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Alman Anja Höfken ile Sebine Bader'in ortadan kayboldukları 18 Ekim ve ertesi gün, hesaplarından toplam 5 bin Euro çekilmesi, cinayetlerin para için yapıldığı ihtimalini kuvvetlendirdi. Manavgat Kaymakamı Mehmet Çapraz da, "Benim kişisel tahminim para ile alakalı olabilir" dedi. ıki Alman turistten kredi kartlarını alan katil veya katillerin, şifreyi öğrenip parayı çektikten sonra katliamı yaptıkları sanılıyor. Cesetlerin bulunduğu olay yerinde bir gün sonra araştırma yapan Alman televizyoncular, mavi gömlek, pantolon, et ve kemik parçaları buldu. İç kişinin, elleri ve ayakları bağlanıp, ağızlarının bantlandıktan sonra öldürüldükleri ortaya çıktı. Almanya'nın Stuttgart Kentinde avukatlık yapan 34 yaşındaki Anja Höfken ile bir matbaada çalışan 43 yaşındaki Sebine Bader, nisan ayında bisikletle Avrupa turuna çıktı, ıspanya, ıtalya, Yunanistan üzerinden ekim ayı başında Türkiye'ye ulaştı. ıstanbul'u gezen turistler 14 Ekim'de Konya üzerinden Antalya'nın Kemer ılçesi'ne geldi. Burada iki gün Mir Pansiyon'da kalan Anja Höfken ile Sebine Bader, 16 Ekim günü pansiyonda tanıştıkları Erdoğan Özdoğan ile arkadaş oldular. Antalya'da değişik kuyumcularda çalışan ve işsiz olduğu öğrenilen 40 yaşındaki Erdoğan Özdoğan, iki turistle birlikte 16 Ekim sabahı Kemer'de bulunan 02 Rent a Car'dan bir araç kiraladı. Çevreyi dolaşan iki turist ve Türk arkadaşları, 17 Ekim sabahı aracı şirkete teslim ettiler. Aynı sabah kahvaltıdan sonra Köprülü Kanyon'a gideceklerini söyleyerek yola çıkan üçlüden Alman turistler iki bisiklet ve 6 çantadan oluşan eşyalarını Kemer'deki Mir Pansiyon'da bıraktı. Almanlar yanlarına sırt çantalarını, Özdoğan ise hiç yanından ayırmadığı iki cep telefonunu aldı. İçü de, pansiyoncuya Köprülü Kanyon'a gidip bir gece konakladıktan sonra döneceklerini söylediler. BEYAZ OTOMOBİLLE GELDİLER Kemer Otogarı'nda görülen üçlü, Köprülü Kanyon'da bulunan Kanyon Pansiyon'a gittiler. Pansiyon sahibi Hüsnü Tuğ, bir beyaz otomobilin bıraktığı üçlüyü pansiyonunda ağırladı. Otomobili kullanan orta boylu, hafif kilolu, alnı açık sarışın erkek ise pansiyona girmedi. Bir gece konaklayan üçlü, 18 Ekim Cumartesi günü sabah hesabı ödedikten sonra yaya olarak yola çıktılar. Ve o günden sonra kendilerinden haber alınamadı. AYRI ODALARDA KALDILAR Pansiyon görevlisi Mustafa Yeşil, "17 Ekim günü çok doluyduk. Grubumuz vardı. İçünün bir odada kalması için ısrar ettik ama bayanlar kabul etmedi. Erdoğan Özdoğan'ı küçük bir odaya aldık, iki bayan ise çift kişilik yatağı bulunan 307 numaralı, ırmak manzaralı kulübede kaldı" dedi. 75 milyon lira tutan pansiyon ücretini sabah ayrı ayrı üç kişiden tahsil ettiğini belirten Yeşil, sözlerini şöyle sürdürdü: RAFTİNG DE YAPMADILAR "Davranışlarında bir gariplik görmedim. Sonra pansiyonun sahibi Hüsnü Tuğ yolda görmüş, araca almak istemiş, ama kabul etmemişler. Köyün içinde gezerken görülmüşler. Alman bayan burada bir kez telefonla görüştü. Pansiyon çok dolu olduğu için bir garip hareketlerini görmedim. Sırtlarına çantalarını alıp gittiler. Rafting de yapmadılar, rafting yapmayacaklarsa buraya neden bir geceliğine geldiler anlamadım." ARAÇ GELECEK DEDİLER Pansiyon sahibi Hüsnü Tuğ, 18 Ekim sabahı ayrılan üç kişiden servis araçlarını beklemelerini istedi. Ancak onlar 7-8 kilometrelik yolu yürüyeceklerini söylediler. Tuğ, "Servis aracımızın şoförü onları yolda yürürken görmüş araca almak istemiş. Ancak, kendilerini bir aracın gelip alacağını söyleyip teşekkür etmişler" dedi. Bu arada, ıstanbul'da oturan Erdoğan Özdoğan'ın kardeşi Ertan ve Erkan Özdoğan, 19 Ekim'de ağabeylerine cep telefonu ile ulaşamayınca sürekli kaldığı Kemer'deki Mir Pansiyonu aradılar. Pansiyon sahibi, kardeşlere, ağabeylerinin iki turist kadınla Köprülü Kanyon'a gittiğini ama gelmediklerini söyledi. Telefonla jandarma ve polisi arayan Özdoğan kardeşler, 22 Ekim'de Antalya'ya geldiler. Her gittikleri şehirden ailelerine ve arkadaşlarına mail ya da telefon mesajı bırakan Höfken ve Bader'den uzun süre haber alamayan Almanya'daki aileleri telaşlandı. Anja Höfken'in yaşlı anne ve babası, kızları ile kimsesi bulunmayan Bader'e ulaşmak için Almanya'nın Nürnberg Kentinde özel dedektiflik yapan kız arkadaşları Frau Bianca Lippert'i Türkiye'ye gönderdi. 3 Kasım'da Türk bir rehberle Antalya'ya gelen Lippert, Höfken'le en son iletişim kurdukları Mir Pansiyon'a gitti. Pansiyon sahibi Muhammet Balaban'dan bilgi alan Lippert, daha sonra polise giderek kayıp başvurusunda bulundu. Lippert, Almanya'daki ailesinin Höfken'i çok merak ettiğini, hayatlarından endişe duyduklarını anlattı. CEP TELEFONU KAYITLARI İSTENDİ Polis ve jandarma, lezbiyen ilişki içinde oldukları ileri sürülen 2 turist ile Türk arkadaşlarını her yerde aramaya başladı. Antalya Cumhuriyet Savcılığı, Erdoğan Özdoğan'ın cep telefonu servis sağlayıcısından, görüşmelerinin dökümünü istedi. Polis, cep telefonunun en son nerede kapatıldığını ve kiminle görüşme yapıldığını belirleyip ipucu bulmanın yollarını aradı. Alman turistlerin arkadaşı dedektif Lippert, Köprülü Kanyon çevresindeki köylerde yaptığı aramalardan sonuç alamadı. HESAPLARINDAN 15 KEZ PARA ÇEKİLDİ PARA ÇEKİLDİ Jandarma timleri 30 Ekim'den itibaren bölgede kayıp Alman turistler ile Erdoğan Özdoğan'ı ararken, Alman makamları ile ortak sürdürülen çalışmalar sırasında değişik bankaların ATM'lerinden 18 ve 19 Ekim tarihlerinde Alman kadınların hesabından yaklaşık 5 bin Euro çekildiği saptandı. Alman polisi, Anja Höfken ve Sebine Bader'in banka hesaplarında yaptığı araştırmada ilginç hesap hareketleri tespit etti. 18 Ekim saat 16.04 ve son olarak 19 Ekim saat 14.59'da 15 kez banka kartlarının kullanıldığı, Sabine'nin hesabından toplam 3989.53 Euro, Anja'nın hesabından ise 969.86 Euro para çekildiği ortaya çıktı. CESETLER ÜST ÜSTE GÖMÜLMÜŞ 7 Kasım'da, Yılmaz Sevgül başkanlığındaki AKUT Antalya ekibi, Köprülü Kanyon civarında arama çalışmalarına başladı. AKUT'un 15, Jandarma Arama Kurtarma'nın 35 kişilik ekibi saat 12.30 sıralarında Sağırini Köyü Kepez Mevkii'nde Alman kadınların cesetlerini buldu. Yanyana gömülmüş, ayakkabıları dışarıda kalmış cesetler, üzerlerinde bulunan beyaz bir kıyafeti çekince ortaya çıktı. İstüste gömülmüş iki cesedin çıplak olduğu, belden yukarılarının ve kafalarının vahşi hayvanlarca parçalandığı anlaşılan iki kadına ulaşıldıktan bir süre sonra 25 metre mesafede uzun süredir kullanılmayan bir ağılda Özdoğan'ın yine gömülü ve parçalanmış çıplak cesedi bulundu. ÖLÜM NEDENİ BELİRLENEMEDİ Elleri ve ayakları iple bağlı, ağızlarının ise bantlı olduğu anlaşılan cesetler, torbalara konarak Manavgat Devlet Hastanesi Morgu'na getirildi. Burada 4 saat inceleme sonunda ölüm nedenleri anlaşılamadı. Dün saat 09.30 sıralarında Manavgat Cumhuriyet Savcılığı'ndan gelen bir görevli, Alman Anja Höfken, Sebine Bader ile Türk Erdoğan Özdoğan'ın cesetlerini tek bir tabuta konulup mühürledi. Saat 10.00 sıralarında Erdoğan Özdoğan'ın kardeşleri Ertan ve Erkan Özdoğan yakınları ile Manavgat Devlet Hastanesi Morgu'na geldi. Özdoğan kardeşler, tabuta konmadan önce kardeşlerinin cesedine baktılar. Erkan Özdoğan, ağabeyinin cesedini gördükten sonra morg kapısına çıkıp diz çökerek hıçkıra hıçkıra ağladı. İSTANBUL ADLİ TIP KURUMA GÖNDERİLDİ ıki Alman ve Türk'ün cesetlerinin olduğu tabut, özel bir cenaze hizmeti veren firmanın aracına kondu. Bu arada, jandarma gazetecilerin görüntü alınmasına engel olmak için morg kapısına araçlar çektirdi. Özel firmanın cenaze aracı, jandarmadaki işlemlerin ardından Antalya'ya gönderildi. Cenazeler savcılık tarafından ölüm sebeplerinin belirlenmesi için ıstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. KAYMAKAM: PARA YİZİNDEN OLABıLıR Manavgat Kaymakamı Mehmet Çapraz, DHA muhabirine olayla ilgili şunları söyledi: "Bir gelişme yok. Cesetler çürümüş. Jandarma ve güvenlik güçleri ipucu arıyor. Ölüm sebepleri konusunda bir açıklık yok. Nasıl öldüklerini Adli Tıp Kurumu belirleyecek. Jandarma, ekiplerini seferber etti. Ben 5 yıldır burada görev yapıyorum ve ilk kez böyle bir olay ile karşılaştım. Benim kişisel tahminim para ile alakalı olabilir. Savcılık bizzat ve yakından konuyu izliyor. Bizler ve turizmciler böyle bir olayın yaşanmasından dolayı üzgünüz. Böyle bir olay yaşanmasını istemezdik. Bunu yapanlar kendini bilmez suç işlemeye temaüllü kişiler. Failleri her ne olursa olsun bulunacaktır. Failleri yakalamak için devletin bütün imkanlarını seferber ettik." POLıS PARANIN PEŞıNDE Kayıplar Bürosu ekipleri, 18 Ekim ve 19 Ekim'de Sebine Bader'in hesabından çekildiği belirlenen 3989.53 Euro ile Anja Höfken'in hesabından çekilen 969.86 Euro'nun peşine düştü. Polis gün boyunca iç yazışmalar ile 15 kullanımda ATM'lerden alınan paranın kimin tarafından çekildiğini belirlemeye çalıştı, ancak bir sonuç elde edemedi. Bu arada bir başka ekip ise Kemer'e giderek, üç kişiyi Köprülü Kanyon'a bırakan ve Erdoğan Özdoğan'ın daha önceden tanışıp arkadaş olduğu tahmin edilen beyaz araç sahibinin peşine düştü. OLAY YERıNDE DELıLLER GÖRİLDİ Bu arada, dün öğle saatlerinde ana yoldan 1.5 kilometre mesafedeki bölgeye giden Alman televizyoncular ile Türk gazeteciler, çevrede 'Salewa-Polarlite' markalı mavi renkli uzun kollu bir gömlek, parçalanmış koyu renkte bir pantolon, cüzdan, bazı et, kemik ve diş parçaları buldu. YANIT BEKLEYEN SORULAR Jandarma ve polis olayın ardından şu ihtimallere yanıt arıyor: 1- Kredi kartlarının kullanılması iki Alman kadın ve Türk'ün rehin alındığını ihtimalini gündeme getiriyor. Kartlar, şifresiz çekilemeyeceği için üç kişi ıssız bir yerde bekletilmişler olabilirler. 2- Paraları değişik ATM'lerden kim çekti, kartlar alışverişte kullanıldı mı? Kullanıldıysa imzalar onlara mı ait? 3- Bankaların ATM'yi de gören dış güvenlik kamerası var mı? O görüntüler incelendi mi? 4- Kartları kendileri kullandıysa neden kayboldukları bölgeye geri döndüler? 5- Rafting yapmadılarsa veya yapmayacaklarsa neden Manavgat ya da Side'de değil de Köprülü Kanyon'da konakladılar? 6- Kendilerini Köprülü kanyon'a getiren kayıp beyaz otomobil kime ait? Bu otomobilin eşkali belirlenen sürücüsü kim? 7- Bu sürücü cinayete karışmamışsa neden ortaya çıkmıyor? 8- Cinayette silah kullanılmadıysa üç kişinin ölümü bir kaç kişi tarafından gerçekleştirilmiş olabilir mi? 9- Erdoğan Özdoğan'ın cesedi kadınların gömüldüğü yerden uzakta bulunması katil ya da katillerden kaçmaya çalıştığını mı gösteriyor? 10- Kurbanlar canlı mı yoksa öldürüldükten sonra mı gömüldüler? 11- Çukurun kazma ve kürekle mi yoksa başka bir yöntemle mi kazıldığı belirlendi mi? 12- Cesetlerin görünür olması katillerin zamandan kazanmak için küçük bir çukur kazdığını gösteriyor. TERCÜMAN Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:00

İLGİLİ HABERLER