Yaşam
  • 18.3.2007 10:47

APARTMAN BİZE UYMADI ABİ!...

TOKİ ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle 'Kentsel Dönüşüm Projesi' kapsamında yapılan Bezirganbahçe Konutları'na aybaşında, gecekonduda yaşayan 945 aile yerleşti.

 Yıllarca tek göz gecekondularda zor şartlarda yaşayan insanlar, her türlü donanıma sahip çarşısı, alışveriş merkezi, sağlık ocağı, okulu ve kapalı spor salonlu bir siteye taşındı. Kullanım alanı 90 metrekare olan 2 bin 400 binası, çevre düzenlemesi, halıfleks döşeli iç mekanları, bilgisayarlı sınıfı bile bulunan okulu, sağlık ocağı ile Bezirganbahçe Konutları, lüks bir yerleşim merkezi. Sitedeki dairelerin ödemesi ise 15 yıl taksitle ve aylık 250 YTL'den başlıyor.

Her yönüyle, İstanbul'un şehir merkezindeki binlerce binadan daha kaliteli ve gösterişli olan Bezirganbahçe Konutları'nın sakinlerinin büyük bölümü, apartman hayatına uyum sağlayamadı. Önümüzdeki günlerde, Avrupa Birliği'nden alınan fonla, sitede oturanlara, 'Apartmanda nasıl yaşanır' dersi verilecek. Muş'tan 20 yıl önce İstanbul'a gelen 50 yaşındaki 6 çocuk annesi Makbule Akbaş ve ailesi, Bezirganbahçe'ye taşınmadan önce Ayazma Deresi'ndeki tek gözlü gecekonduda zor şartlar altında yaşıyordu. Önceleri memleketi Muş'a geri dönmek için can atan Makbule Hanım, gecekondu yaşamına, köydekinden çok farklı olmadığı için kısa sürede alışmış.

 "Ama burası çok farklı. Ben şimdi bu koca koca apartmanlara nasıl alışacağım. Lüks hayat bana göre değil" diyor ve anlatıyor: "Sanki İstanbul'a yeni taşınmışız gibiyiz. Bu ev saray olsa yine gözümde değil. Ben gecekondudaki hayata alıştım. O yüzden bu eve taşındığım için hiç mutlu değilim." Gecekondudaki yaşamını özleyenlerden Hikmet Çelik ise şöyle konuşuyor: "Belediyenin bize verdiği ev gecekondumuzla kıyaslanamayacak kadar güzel, ancak ben gecekonduda yaşamaya alıştım. Biz fakir insanlarız, oradaki yaşam bize göreydi. Burası çok lüks bir site. Doğal olarak masrafları da fazla"

BURAYA PSİKOLOG GÖNDERİN

Bezirganbahçe Konutları Site Müdür Yardımcısı Bülent Yeleri, gecekondudan gelen ailelerin apartman hayatına intibak sürecinde yaşadıklarını tam bir 'dram' olarak değerlendirdi. İnsanların uyum sorununu çözmek için psikolog ve sosyal bilimcilerden kurulu bir heyetin eğitim vermesi gerektiğini anlatan Bülent Yeleri, karşılaştıkları sorunları şöyle anlattı: "Bazı aileler, apartmanda herkesin kullandığı ortak alan olan blok girişlerine halı sererek çocuklarına oyun alanı yapıyor. Birçok aile de doğalgazlı olan dairelere gelirken sobalarını da beraberinde getirmiş. Nedenini sorduğumda 'Kaloriferler çalışmadığı zaman soba yakarız' cevabıyla karşılaşıyoruz. Bazı aileler de merkezi uydu sistemi olmasına rağmen beraberinde getirdikleri antenleri balkonlarına kurdu. Çok güzel çocuk parklarımız var ama çocuklar yine de asansörlerle oynuyor ve asansörler sık sık bozuluyor."yenişafak

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 20:56

İLGİLİ HABERLER