APO'DAN ORAL ÇALIŞLAR'A GELEN GARİP MESAJ
Cumhuriyet Yazarı Oral Çalışlar bugün ilginç bir iddiada bulundu. Cumhuriyet'teki 'Sıfır Noktası' sütununun yazarı Oral Çalışlar, Yalçın Küçük'le ilgili anısını anlattı:
Sanırım 1998 yılıydı. Bizler o zaman Aydınlık Grubu'ndan kopmuş, Sosyalist Birlik Dergisi'ni çıkarıyorduk. Yalçın Küçük telefon etti, benimle görüşmek istediğini söyledi. O günlerde Apo ile yaptığı görüşmeden yeni dönmüş, yaptığı röportajı, Sokak Dergisi'ne yüklü bir paraya satmıştı. Kendisine randevu verdim.
Ankara'dan geldi, yanında çantalı bir genç vardı. Benim yanımda da Atilla Aytemur, Muzaffer Erdoğdu ve Necmi Demir vardı. Yalçın Küçük, odadaki topluluktan pek hoşnut olmadı. Başbaşa görüşmek istedi. Ben, ''Birlikte konuşalım'' dedim.
Çaresiz kabul etti ve bana şunları söyledi:
''Biliyorsun Suriye'den yeni geldim. Başkan'la (Öcalan'ı kastediyor) uzun görüşmeler yaptım. Sana çok selamı var. Bir günlük gazete çıkarılmasından yana. Senin de başına geçmeni istiyor.''
Kendisine şu cevabı verdim: ''Teşekkür ederim. Türkiye'de bir günlük gazete çıkarılacaksa, buna burada karar verilir. Şimdilik böyle bir gazetenin koşulları yok. Kendisi böyle bir yayın çıkarmak istiyorsa, ona kolay gelsin.''
Daha sonra Yalçın Küçük'le hiç görüşmedim. Sonraki yıllarda benim hakkımda suçlayıcı yazılar yazdı. Bir kitabında şöyle bir ifade vardı: Oral Çalışlar'a, gazetecilik mesleğinden gelmemesine ve deneyimi olmamasına rağmen, yazarlık imkanı verildi.''
Yine başka bir yazısında, İpek Çalışlar ve benim, gazetecilik mesleğine sonradan 'sokulduğumuzu' yazıyordu. Bu ifadesiyle, 'Sabetayist' olduğumuzu kanıtlamaya çalışıyordu. İlk adım olan 'Danyalı'yı, kanıtlarından biri olarak sunuyordu.
...
Yalçın Küçük, MİT Başkanlığı'na Sönmez Köksal'dan önce aday gösterilen Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Genel Müdürü Cenk Duatepe'nin bacanağıdır. Askerlik görevini Genel Kurmay'da yapmış ve Kıbrıs Müdahelesi'ne, Genel Kurmay'ın izniyle katılmıştır. Kıbrıs Gazisi kimliğini ortalıkta göstererek dolaşmaktan hoşlanan bir kimsedir. DPT'de çalıştıktan sonra, Amerikan Yale Üniversitesi'ne gitmiştir. Abdullah Öcalan'a 'Başkanım' demektedir... Bir daha dönmemek üzere Türkiye'yi terk etmiştir. Sonra geri gelip, bir süre cezaevinde kalmış ve 'Sabetaycılık' uzmanı kesilmiştir. Babasını, Fransız İşgali döneminde, Antakya'da 'Fransız işbirlikçisi' olduğunu kendisi söylemiştir.
Sorun Yalçın Küçük'ün kendisi değil, onu önemli bir referans haline getirenlerdir...
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:23