Gündem
  • 18.11.2005 11:25

ARPALI ÖLDÜ, ÇETE HORTLADI

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi rektörü Yücel Aşkın ile birlikte 10 sanık hakkında açılan davanın iddianamesinden, bir skandal daha çıktı. Rektör Aşkın ve Enver Arpalı''nın tutuklanmasına neden olan çete suçlamasının en önemli dayanağı durumundaki 418 kişinin fişlenmesi iddiaları ile ilgili dosyanın ilginç bir trafik izlediği ortaya çıktı. Davayı açan savcı Ferhat Sarıkaya''nın, fişleme dosyası soruşturmayla ilgili görmeyerek 2 Eylül''de Başsavcılığa gönderdiği, ancak Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı''nın ölümünden bir gün sonra apar topar getirterek iddianameye koyduğu bizzat savcınının kendi kaleminden iddianameye yansıdı. Sarıkaya, fişleme dosyasının bu izlediği bu ilginç seyri, iddianamenin 25 ve 26. sayfalarında ayrıntısıyla anlattı. Savcı Sarıkaya, Başsavcılığa gönderdiği dosyayı Arpalı''nın ölümünden bir gün sonra getirtmesinin gerekçesini ise ''''suçların hiyerarşik yapılanma içerisinde işlendiği, tanık beyanları ve toplanan diğer bilgilerden anlaşıldığından'''' diye açıklamaya çalıştı. Çelik''i de fişlemiş İddianamedeki ilginç bilgilerden biri de JİTEM tarafından oluşturulduğu öne sürülen fişleme dosyalarında Bakan Hüseyin Çelik''in de yer alması oldu. İddianamede, Aşkın''ın evinde bulunan istihbarat notlarında Bakan Çelik''in Kültür Bakanı olduğu 2002''de Şükrü Aslan''ın evinde kahvaltı yaptığı belirtilirken, iddianamenin başka yerinde istihbarat notlarında Aslan''ın ''''Hizbullahi fikirlere sahip'''' biri olduğu iddiası yer aldı. ''''Suç tarihi'''' çelişkisi İddianamede suç tarihi olarak Aşkın''ın ofisinde aramanın yapıldığı 10 Haziran 2005 tarihi gösterildi. Oysa iddianamede, soruşturmanın 5 Nisan 2005 tarihli imzasız bir ihbar dilekçesi ile başladığı belirtildi. Savcılık, Aslan''ın evinde ele geçirilen kayıtlarla ilgili olarak toplam 3135 yıla kadar hapis cezası verilmesini istedi. Ancak savcılık suç tarihi olarak ihbar mektubunu veya bilgi fişlerinin hazırlandığı tarihi baz alsaydı bu ceza istenemeyecekti. Çünkü 1 Haziran 2005''de yürürlüğe giren yeni TCK''nın aksine, önceki TCK''da ''''kişisel verilerin korunması, ayrımcılık, özel hayatın gizliliğine'''' ilişkin herhangi bir suç yer almıyordu. Yani suç tarihi olarak 1 Haziran''dan önceki bir tarih belirlenseydi rektör Aşkın hakkında istenen cezalar binlerle değil en fazla 30 yılla ifade edilecekti. (vatan) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:38

İLGİLİ HABERLER