
ASIL ŞEYTAN ERKEKLER...
'Erkekler hınzır beyinleriyle, kadınlarsa yürekleriyle ilişki kurar...' Bu ve buna bencer pek çok etkili cümle Gazeteci Yaşar Gürsoy'la yaptığımız röportaj sırasında geçti. Gürsoy, gazeteci. Bugüne kadar gazete, dergi ve televizyonlarda haber yaptı. Yakın zamanda bir de kitabı çıktı: Beyninle Sevişme. Alkım Kitabevinin dağıttığı kitapta 47 öykü var. Hepsi de kadın-erkek ilişkileri üzerine. Gürsoy'un kitabındaki bütün öyküler birbirinden farklı olsa da temelindeki ortak noktası 'ilişkilerde kadınların daha acı çektikleri.' Gürsoy'la kitabından yola çıkarak kadın erkek ilişkilerini konuştuk...
Tahlilci bir adam olduğum inceledim çevremde bir sürü insanı. O dönemde ben televizyonculuk yapıyordum ama işsiz kalmıştım. Yazı yazmayı çok özlemiştim. Bir internet sitesine yazmaya başladım. Sonra o yazılarda kadın-erkek ilişkilerini anlatınca ilgi gördü, kitap haline getirmeye karar verdim. İşsizliğin bana getirisi kitap yazmak için vakit kazanmak oldu. Bu arada gazetecilik zaten insan sarraflığıdır. Antenleri açık bir insanım. Bin tane sevgilim olmadı ama gözlemlerim çok etkili. Yazmak için yan masadan kopya çekmek gibi... Sonuçta insanların içindesin. Mesela bir kadın kocasına bağıra bağıra bir şey anlatıyor, adam başka yere bakıyor. Orada görüyorsun ki adam kadını dinlemiyor.
Bir haberciden başka konular da çıkabilirdi, neden kadın-erkek ilişkilerine dair bir kitap?
Kadın erkek ilişkisindenn daha önemli bir şey var mı hayatta?. Yok tabii ki, iz bırakanlar hep kadın erkek ilişkileridir. Özellikle evli çiftler ayrılsa bile birbirlerinde kalıcı izler bırakırlar.
Kitapta erkeklere ağır göndermeler var, erkekleri daha tehlikeli mi buluyorsunuz?
Gerçekçi olduğumu düşünüyorum. Biz erkekler çok güzel gizliyoruz. Kadınlar daha açık, şefkatli, yürekli, içten. Erkek hep hesap kitap yapıyor. Kadınlar cindir, şeydandır derler ya bence bunun tam tersi durum söz konusu
Bütün her şeyi erkekler kadınlara yapıyor, sonra da kadın mecburen tırnağını çıkarıyor. Hüsrana uğrayan kadın oluyor. Kadınlar bu travmayı yaşarken erkekler yoluna devam ediyor. Erkekler biyolojik olarak daha çok eşli...
Çok eşlilik inandırıcı mı sizce, böyle bir şey var mı gerçekten?
Tabii ki, erkeğin gözü sürekli dışarıda. Değilim diyen erkek yalan söylüyor bence. Erkekler bana kızacak ama böyle bir durum var. Belki yüzde yüz olmayabilir ama genelinde böyle. Kadınla beraber oluyor, ilişki eskidikçe kadın ona cazip gelmiyor ve albenisi olan başka şeylere yöneliyor.
Peki erkekler böyle daldan dala konarken derin yaşamıyorlar mı ilişkileri?
Evet kadınlar daha içten. Erkek öyle değil. Ama bütün bunlara rağmen erkekler daha önce ölüyor, çünkü kadın daha dirayetli. Kadınlar yaşadıkları onca hüsrana, sıkıntıya rağmen kötü muameleye karşı dayanıklılar. Anne oluyor, ev işini hallediyor, dışarıda çalışıyor, sevgilisiyle kocasıyla cebelleşiyor.
Tamam da erkek aşık olmuyor mu sonuçta?
Hiçbir erkek ben aşık oldum demez, ben hoşlandım der, sevdim der, evlenirse bir ihtimal aşık oldum der. Erkek dürtüleriyle hareket eder. Kitapta 'Beyin hınzır bir kardeş, yürek abla' dedim ben. Yani kadınlar yürekleriyle davranıyor dolu dolu ifade ediyor kendini. Erkeklerse hınzır olan beyinleriyle ilişki kuruyor ve bu hınzır beyin kadını kandırmayı iyi biliyor.
Kadınlar bu kandırmayı neden farketmiyor peki, acaba farketmek mi istemiyor?
Kadına değer verilmiyor, ruhu okşanmıyor. İpler kadınların elinde ama bunun farkında değiller. Genellikle pek çok kadın kamil davranıyor ya da bazıları saf davranıyor. Kadınlar zekalarının farkında olsa, neler yapabileceğinin farkında olsa çok şey yapacak...
(Akşam)
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:56