ATA'NIN ÖLÜMÜNÜN ARDINDAN ECSTASY TARTIŞMASI: İŞTE KORKUTAN GERÇEKLER!..

Tacirlerin yeni hedefleri ilkokullar... Dokuz kentte yapılan araştırma, ecstasy'nin en çok özel okullarda kullanıldığını gösterdi... En çok da İzmirli öğrencilerin ilgi gösterdiği belirlendi...

Gençler hapı neşeli olmak ve sürekli dans etmek için alıyor. Hap, sevimli görünsün diye rengârenk üretiliyor... Ferrari, Pokemon, Mercedes, Mitsubishi ve Calvin Klein gibi isimlerle pazarlanıyor.

Ecstasy beyin hücrelerinde ağır hasar, hafıza kaybı, karaciğer ile böbrekte tahribat ve depresyona neden oluyor... Madde ile Mücadele Büro Amirliği'nden Zafer Ercan uyarıyor: Gençler ecstasy'nin bağımlılık yapmadığına inanıyor. Bu çok yanlış.

Ölüme götüren renkli haplar

Sabah'ın haberine göre; Ata Türk'ün ölümüyle gündeme gelen ecstasy haplarının Türkiye'de kullanım yaşı 12'ye kadar düştü. Daha çok gece kulüplerinde bulunan ecstasy, artık ev partilerine kadar girdi. Yılın ilk 6 ayında ele geçen hap sayısı ise 164 bin 217.

Adana'daki bir otelde ölü bulunan Ata Türk'ün kanında, uyarıcı nitelikte ilaç ve az miktarda esrara raslanması, kullanımı Türkiye'de gittikçe artan bu 'uyarıcı hapları' yeniden gündeme getirdi. Eskiden uyuşturucuya esrarla başlayan gençler, artık farklı renk ve muhteviyattaki ecstasy haplarıyla ölüme 'ilk adımı atıyorlar'- . Narkotik verilerine göre ise, 2005 yılının ilk altı ayı itibariyle Türkiye'de 164 bin 217 adet ecstasy ele geçirildi.
 
Gençler arasında kullanımı hızla artan ecstasy, özellikle bazı gece kulübü, disko ve barlarda bulunuyor. Daha önce özellikle lise ve üniversite öğrencileri arasında yaygın kullanılan ecstasy'nin artık ilköğretim okulları önünde de satıldığı çeşitli raporlarda yer alıyor. Uyuşturucu satıcılarının yeni 'müşteri profilini' oluşturan ilköğretim öğrencilerinin aileleri ise, okul kapılarında çocuklarını bekleyen bu ölümcül tehlikeden habersizler.

Her yıl yüzde 100'ün üzerinde artış gösteren ecstasy kullanım yaşının ise 12'ye indiği gerçeği tüyler ürpertiyor. Tacirlerin yeni hedefi ise okullar... Dokuz ilde 11 bin 911 lise öğrencisi arasında yapılan araştırmada, ecstasy kullanımının yüzde 9.1 ile en çok özel okullarda öğrenim gören öğrenciler arasında yaygın olduğu belirtildi. Araştırmada ecstasy kullanma yaşı ortalamasının 12 olduğu tespit edilirken, hayatında en az bir kez ecstasy kullandığını belirten öğrenciler arasında İzmir yüzde 4 ile ilk sırada yer alıyor.

ÇEMATEM (Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi) bünyesinde tedavi gören çocuk sayısının 2000 yılından bu yana üç kat arttığı belirtiliyor. Uzmanlar, "Tedaviye gelenler, eskiden okulda uyuşturucu kullananın şimdi ise kullanmayanın dövüldüğünü söylüyor. Zehre başlama mekanları diskolardan ev partilerine taşındı. Tacirler, bağımlı yaratmak için bedava hap dağıtıyor" diyor. Gençlerin ecstasy'ye başlama nedenleri ise merak, arkadaş baskısı ve kendini kanıtlama arzusu...

Ecstasy hapları Mercedes, Mitsubishi, Ferrari, Fish, Cherry gibi markalarla satılıyor. En pahalısı ise 'dolar' işaretli olanı.

Ecstasy birçok bağımlılık yapan maddeden daha ucuza alınabilen bir madde. ABD'de tek bir ecstasy tabletinin kişiye maliyeti 12 ila 15 dolar arasında. Türkiye'de ise 1 tabletin fiyatı 5 ila 35 YTL arasında değişiyor. Ecstasy'nin gençler arasında yaygın olarak kullanılmasının bir nedeni de 1990'lı yılların başında başlayan ve tüm dünyaya yayılan 'Rave' kültürü. Rave akımı, birçok ecstasy kullanıcısı için özellikle hafta sonları gerçekleştirilen ecstasy partilerinin ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Rave partilerini diğerlerinden ayıran en belirgin özellik; mekan, çalınan müzik, katılımcı insan profili ve hap kullanımı. Girişi 25 ila 35 YTL arasında değişen bu partilerde alkol tüketmek yasak dolayısıyla yasal açıdan konulan yaş sınırlaması da geçerliliğini yitiriyor.

Katılımcılar genellikle 15-25 yaş arasındaki gençlerden oluşuyor. Ecstasy, farklı markalar altında satılıyor. Bu markaların bir kısmı bu maddenin içeriğinin kalitesine, bir kısmı etkisine, bir kısmı da etki süresine işaret ediyor. Ecstasy'nin yerel jargonu, "Pıt atmak"... Ecstasy, gençler arasında "Armani, At, Baklava, Butterfly, Calvin Klein, Cherry, Coca Cola, Coro, Elmas, Ferrari, Fish, Mercedes, Mitsubishi, Pokemon, Zoro, Yüzde 5, Ying Yan, Rolex" olarak adlandırılıyor. Ecstasy'nin üzerinde dolar, çapa, Mercedes, Nike, Calvin Klein, 007 logoları bulunuyor. Renk çeşitleri arasında fark yok. Üzerinde dolar işareti olan yabancı ve en pahalısı. Kabartması fazla olanın daha uzun etki ettiği de öne sürülüyor.

Ecstasy, değişik şekil ve markalarda bulunuyor. Hap veya toz şeklinde satılıyor. Asla yasal kullanımı yok. Dolayısıyla denetim altında değil. Genel bir kullanıcının bir 'doz' içerisinde hangi maddeleri bulunduğunu bilmesi bu sebeple imkânsız. Tipik bir doz olarak 100-125 mg'lık ecstasy, dört ila altı saat etkisini gösteriyor. Ecstasy alkolle kullanıldığında daha hızlı, suyla kullanıldığında ise daha geç kana karışıyor. Dolayısıyla alkolle beraber almak çok tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Ata Türk'ün öldüğü gece yemek yediği bar çalışanlarının yaptığı açıklama bunu doğrulan nitelikte: "Ata o gece, viskiyle beraber enerji içeceği içmişti." Enerji içeceklerinin alkolle alınması zaten 'tavsiye edilmiyor'.

En büyük yanılgılardan biri de ecstasy'nin bağımlılık yapmadığı iddiası... Gençler ecstasy'nin bağımlılık yaptığını, yan etkilerini ve uzun süreli sonuçlarını bilmiyor. Oysa ecstasy, beyin hücrelerinde ağır hasar, hafıza kaybı, psikolojik problemler, yüksek tansiyon gibi ağır hastalıklara yol açıyor. Karaciğer ve böbreklerde tahribat, sinir hücreleri ve kas yapılarında arızalar, hatta öldürücü depresyonlar da ecstasy'nin olası sonuçları arasında...