Medya
  • 18.3.2003 10:44

AVRUPA BASININDA BUGÜN... ''DİPLOMASİ ÖLDÜ, ŞİMDİ SAVAŞ ZAMANI''

LONDRA - Avrupa basını, bugünkü haberlerinde büyük ölçüde muhtemel Irak savaşına yer verdiler. Avrupa basınının, Irak savaşının kaçınılmaz olduğunda hemfikir olduğu görüldü. İngiliz gazetelerinin tümü Irak'a saldırı konusunu manşetten verdi. Guardian ''Diplomasi öldü, şimdi sıra savaşta'' başlığını attı. Times ''Sonun başlangıcı'' derken Independent, ''Görüş alışverişi sona erdi, şimdi dünya savaş gerçeğiyle yüzleşmek zorunda'' ifadesini kullandı. Daily Telegraph savaşın ilk kurbanının, İngiliz İşçi Partisi'nin önde gelen isimlerinden biri olan ve Irak'a saldırı kararı nedeniyle hükümetten istifa eden Robin Cook olduğunu yazdı. Financial Times ise, ''Saddam'ın seçeneği sürgün veya savaş'' şeklinde bir başlık kullandı. Financial Times ''Irak Krizi'' başlıklı sayfalarında yer verdiği haber ve yorumlar arasında Türkiye'yi de ele aldı. Haberde piyasaların inişe geçtiği Türkiye'de milli çıkarların gözetilmesi için acil adımlar atılacağının söylendiği bildirildi. Gazete bu adımların Amerika'ya Irak'a saldırıda kısmi destek olabileceği yorumunu yaptı ve Amerika'ya Türkiye'nin hava sahasını kullanma izni verilebileceğini belirtildi. Gazete, Washington'da eski bir Amerikalı üst düzey yetkilinin, Türkiye'nin tartışmalı tezkereyi hızla onaylamasının, Bağdat'a saldırıya destek açısından çok geç olacağını ama Kuzey Irak'ta Kürt milliyetçiliğini kontrol altına almada işe yarayabileceğini söylediğini aktardı. Fransız gazeteleri Le Figaro ve Liberation'un birinci sayfalarına Amerika Başkanı Bush'un fotoğrafları yer aldı. Le Figaro, ''Bush savaşa hazır'', Liberation ''Savaş seçeneği'' başlığını kullandı. Liberation'un başyazısında Amerika liderliğinde bir savaş için ortada gözle görülür bir gerekçe olmadığı yorumu yapıldı ve savaşın sonuçları hakkında uyarılar dile getirildi. Yazıda, ''Ortada gözle görülür bir gerekçe olmadan, peygambervari inançların etkisi ile ağır bir diplomatik mağlubiyetin ardından, Güvenlik Konseyi ve kamuoyunun çoğunluğuna karşı bir hiper-gücün liderleri tarafından, dünyanın en alevlenmeye hazır bölgelerinden birinde yürütülecek bir savaş dünya çapında tüm hassas dengeleri altüst edecek ve bilinmeyenlere sonuna kadar kapı açacaktır'' denildi. ''21. YÜZYIL, 11 EYLÜL 2001'DE BAŞLADI'' Başyazısında bu yorumu yapan Fransız Liberation bunun Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana dünyanın gördüğü en önemli gelişme olacağını yazdı ve, ''21. yüzyıl aslında 11 Eylül 2001 tarihinde başladı'' dedi. Alman Die Tageszeitung ise Amerika Birleşik Devletleri'nin daha şimdiden uluslarası hukuku ihlal ettiğini yazdı. Gazetenin birinci sayfasındaki yorumda şu görüşler ifade edildi: ''Amerika ve İngiltere yönetimleri adına görüş bildiren hukukçular Irak'a yönelik savaş planlarının meşru olduğunu göstermek için kılı kırk yararak, binbir türlü görüş dile getirse de Amerika'nın tek başına uluslararası silah denetçilerinden Irak'ı terk etmelerini istemesi uluslararası hukukun açık biçimde ihlal edilmesidir.'' Bu yorumu yapan Alman Die Tageszeitung, Amerika Başkanı'nı, Birleşmiş Milletler'e ''ikinci bir karar veya savaş'' ültimatomu vermekle de eleştirdi ve Amerika'nın başlatacağı bir savaşın meşru olmayacağını yazdı. Gazeteye göre, Birleşmiş Milletler'in şu anki en güçlü üyesinin saldırısı ardından ayakta kalıp kalamayacağı veya ne kadar hasar göreceği sorularının yanıtı hala belirsiz. ''IRAK'LA SAVAŞA HAYIR'' İsviçre gazetesi Le Temps'ın başyazısında da Irak'la savaşa ''hayır'' dedi. Ancak Irak'ta demokrasinin tesisi için Saddam Hüseyin'in devrilmesi hedefinin, ciddi bir tartışmaya değer olduğu ileri sürüldü. Gazete, ''Savaşa hayır diyecek kadar aklı başında olmak gerekiyor ama bunun aynı zamanda, mükemmel olmaktan uzak bir dengenin korunması adına korkunç bir rejimin kurbanlarının feda edilmesi anlamına geldiğini de bilmek lazım'' dedi. Diğer bir Alman gazetesi Die Welt savaşı, İslam aleminin geleceği için demokrasi adına bir girişim olarak değerlendirdi. Gazete Arap toplumlarına demokrasi empoze etmenin işe yaramayacağı yorumunun ''ırkçı'' bir yorum olduğu kanısını dile getirdi. Gazete, Müslümanlar, özellikle de Müslüman Arapların demokrasiye direnç gösterdiklerini söylemenin, ister solcu, anti-emperyalist veya sağcı görüşler, ister kültürel görecelik adına savunulsun ırkçılık olduğunu yazdı. İsveç gazetesi Aftonbladet, İngiltere, Amerika ve İspanya liderlerinin hafta sonunda yaptıkları zirvenin, savaştan kaçınma ve Irak'ın barışcı yollardan silahsızlandırılmasına yönelik son şans olarak takdim edildiğini ama bu zirvenin aslında bir savaş toplantısı olduğu kanısını dile getirdi. Gazeteye göre Amerika askeri güç kullanmaya alternatif olarak pazarlık ve diplomasiyi hiç bir zaman ciddi olarak değerlendirmedi. Gazete Amerika ve müttefiklerinin gayrı meşru bir savaşla uluslararası yasal sistemi paramparça ettikleri yorumunu yaptı. İsveç gazetesine göre İngiltere, Amerika ve İspanya liderlerinin bir araya geldiği Azor adaları tarihe, barışçı bir dünya düzeni fikrinin tahrip edildiği yer olarak geçecek. Danimarka gazetesi BT, yaklaşan savaşı hızlı değişim içinde bir dünyanın derin kaygılara neden olacak bir işareti olarak gördüğünü yazdı. Irak'a saldırı konusunun, Avrupa Birliği'nde dış politika konusunda zorlukla sağlanan birliğin tümüyle yok olmasına neden olduğunu yazan gazeteye göre, görünür gelecekte Avrupa'nın ortak bir dış politika sahibi olup olamayacağı belirsiz. Gazete, ''Sovyet İmparatorluğu'nun çöküşü ile başlayan yeni dünya düzeni ilk ciddi sınavından içinde bulunduğumuz günler ve saatlerde geçmekte'' dedi. Gazeteye göre bu sınavın sonuçları, Soğuk Savaş'ın hemen ardından ayakta kalan kurumların gerçekte anlamlarını yitirdiğini gösterdi. Diğer bir Danimarka gazetesi Berlingske Tidende'ye göre de, savaş Birleşmiş Milletler'e yönelik ölümcül bir darbe olmak bir yana örgütün itibar ve ağırlığını kurtarmaya yönelik bir kampanya olabilir. Gazete Birleşmiş Milletler kararlarını hayata geçiremez gibi görülürse, bu küresel örgütün bir kağıttan kaplana dönüşeceğini yazdı. Ancak gazete, Birleşmiş Milletler'in itibarını güçlendirebileceğini ileri sürdüğü girişimin tüm Ortadoğu'nun istikrarını tehdit edip, yeni teröristler ortaya çıkarabileceğini de kabul etti ve şimdiden bu konunun bir dizi uluslararası örgütü böldüğünü kaydetti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:35

İLGİLİ HABERLER