Medya
  • 18.5.2005 10:34

AVRUPA BASININDA BUGÜN...

İngiliz gazetelerinde öne çıkan iki ortak konu var bugün. İşçi Partisi hükümetinin dün Kraliçe tarafından ilan edilen yasama programı ve savaş karşıtı bağımsız İngiliz milletvekili George Galloway''in, Amerikan Senatosu komisyonundaki ifadesi. Gazeteler, hükümet programındaki 45 yasa maddesini ayrıntılarıyla açıklıyor ve Tony Blair''in, bunlardan bazılarını meclisten geçirirken, parti içi muhalefetin ciddi direnişiyle karşılaşabileceğinde birleşiyor. Guardian Gazetesi, İşçi Partisi muhalefetinin en çok karşı çıkabileceği düzenlemeleri şöyle sıralıyor. ''''Terör suçları kapsamını genişleten terörle mücadele yasası, sakatlık ya da hastalık nedeniyle sosyal yardım alan 2.5 milyon insanı yeniden çalışma hayatına sokmayı hedefleyen sosyal yardım reformu, tüm vatandaşların zorunlu kimlik kartı taşımasına yönelik tasarı ve sağlık sisteminde değişiklik önerileri.'''' Bağımsız, savaş karşıtı İngiliz milletvekili George Galloway''in dün, kendisini savaştan önce Irak petrolünün yasadışı ticaretine karışarak kar sağlamakla suçlayan Amerikan senatosunda verdiği ifade, bütün gazetelerin birinci sayfalarında. Ama en geniş yeri, 1., 2. ve 3. sayfalarını tamamen bu habere ayıran Daily Telegraph vermiş bulunuyor. Kendisi de George Galloway hakkında benzer iddialar ortaya attıktan sonra Galloway tarafından mahkemeye verilen ve tazminat ödemeye mahkum edilen gazete, haberi, ''''Galloway''in Senato saldırısı'''' başlığıyla sunuyor. Gazete, makinalı tüfek ateşine benzettiği konuşmasıyla Galloway''in Amerikan yönetimini yerden yere vurduğunu, ama beğenmediği sorulara açık yanıtlar vermekten de kaçındığını yazıyor. Konuyu manşete çıkaran gazetelerden Times, ''''Amerikan kamuoyu, televizyonlarından, Amerikan politikalarında pek alışık olmadığı bir saldırı izledi'''' diye yorumluyor Galloway''in konuşmasını. Independent Gazetesi ise bambaşka bir manşet atmış bugün: ''''Perakende satışlar düşüyor, imalat düşüyor, ev fiyatları durgun, borçlanma düzeyi artıyor. Ekonomik bir krize doğru mu gidiyoruz?'''' Gazete, bütün ekonomik verilerin, ülkede 8 yıldır yaşanan ekonomik istikrarın artık sonunun göründüğüne işaret ettiği görüşünde. ''''IRAK''TA DOKTORLAR MAKİNELİ TÜFEK TAŞIYACAK'''' Dış haberlere gelince; Daily Telegraph''ın Bağdat''taki muhabiri, ''''Doktor muayenehanesinde silahlar konuşacak'''' başlıklı haberinde şunları yazıyor: ''''Irak''ta dirlik ve düzen kalmadığının son kanıtı; doktorlar artık sadece steteskop ve derece değil, makineli tüfek de taşıyacak. Yeni bir hükümet kararına göre, doktorlardan, bundan böyle hasta kılığına giren saldırganları durdurmak için tıbbi malzemenin yanı sıra yanlarında silah da taşımaları istenecek.'''' Financial Times Gazetesi, Çin ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki döviz kuru gerginliğini işlediği haberinde, Çin ile ticaretinde büyük açık veren Washington''un, Çin parası Yuan''ın değerindeki düşüklükten şikayetçi olduğunu hatırlatarak, şimdi Hazine Bakanlığı''nın, Pekin''e parasının değerini arttırması için 6 ay süre verdiğini kaydediyor. Amerikan Hazinesi''nin 6 aylık raporunda Çin''i açıkça suçlamaktan kaçınmasının Kongre''de eleştirileceği de kaydediliyor. Guardian''ın birinci sayfasındaki habere bakılırsa, bugün hayatınızı değiştirecek kararları vermek için en uygun gün. Üstelik bu, İngiliz psikolog Cliff Arnall tarafından fırsat, tatillere yakınlık, gün ışığı gibi bütün bileşenlerin yer aldığı bir matematik formülle kanıtlanıyor. İspanya''da parlamentonun, Bask bölgesinde, ETA örgütünün de silahlarını bıraktığı takdirde katılabileceği bir barış süreci başlatma planına verdiği onayın yankılarını İspanyol basınından ve Fransa''da Avrupa Anayasası referandumuna doğru son yorumları da Fransız basınından aktaralım. Katalan gazetesi El Periodico, plana karşı oy kullanan muhalefetteki muhafazakar Halk Partisi''nin, bunu siyasi prensipleri nedeniyle değil, oy kaygısıyla yaptığını yazıyor. Bir başka Katalan gazetesi La Vanguardia ise, parlamentoda oluşan uzlaşmayı memnuniyetle karşılıyor: ''''Bu gerçi öze değil biçime ilişkin bir ilerleme ama, yine de sonunda şiddete son verme ihtimali olan bir yola doğru atılan ilk adım.'''' ''''İSPANYA''DA BAŞBAKAN, SONU BELİRSİZ BİR YOLA GİRDİ'''' Madrid''de yayımlanan ABC Gazetesi''nin ise bazı kuşkuları var. Gazete, yorumunda şu görüşlere yer veriyor: ''''Parlamentonun onayıyla, ETA''nın ortadan kaldırılması artık tek başına devletin kararlılığına bağlı değil. Bundan böyle süreç, karmaşık bir siyasi çıkarlar dengesine bağlı ve bu dengenin içinde bencil, kendi merkezli azınlıkların siyasi çıkarları da var.'''' İspanya''nın önde gelen gazetelerinden El Mundo, Sosyalist Parti hükümetinin, sırf muhalefetteki Halk Partisi''nin ne kadar yalnız olduğunu gösterebilmek için azınlık partileriyle işbirliği yaptığını ve iki büyük parti arasında şimdiye kadar terörle mücadele konusunda var olan ittifakı açdzyonlarından, Amerikan politikalarında pek alışık olmadııkça çiğnediğini yazıyor. Hükümete daha yakın El Pais Gazetesi ise, parlamentodan barış sürecine verilen onayın ETA''yı silahlı mücadeleyi bırakmaya teşvik edebileceği görüşünde; ama şu uyarıyı da yapıyor: ''''Sürecin başarılı olabilmesi için, muhalefetteki Halk Partisi''nin de er ya da geç destek vermesi gerekecek. '''' Muhafazakar eğilimli La Razon ise, hükümetin planlarına karşı oy kullanan muhalefet Halk Partisi''nin duruşunu alkışlıyor yorumunda ve sosyalist Başbakan''ın sonu belirsiz bir yola girdiğini yazıyor. Fransız basınında ise konu, tahmin edilebileceği gibi, 11 gün sonra yapılacak Avrupa Anayasası referandumu. La Nouvel Observateur, ''evet'' ve ''hayır'' kampanyasının başabaş geçen mücadelesini bisiklet yarışına benzetiyor. Bu hafta en az altı kamuoyu yoklamasının ''hayır'' oylarını yeniden önde göstermesi üzerine gazete şu yorumu yapıyor: ''''Fransa siyasetinde oyların bu kadar kaygan olduğu hiç görülmedi. Anketlere göre seçmenin çoğu ''hayır'' oyu vereceğini söylüyor, ama beklentileri sorulduğunda ''evet'' kazanacak diyor. Bu, insanların hala ne kadar kararsız olduğunun ve son anda oyların yönünün değişebileceğinin işareti.'''' Referandum sonucu bu kadar belirsiz görünürken, Le Monde, ''''Cumhurbaşkanı Chirac, referandum yoluna gitmekle gereksiz bir risk aldı'''' diyor ve ekliyor: ''''Fransızlar''ın gözünde Avrupa''nın prestijinin baş aşağı düşüşünden bizzat, hükümetlerin başarısızlıklarının suçunu Avrupa''ya yıkan Cumhurbaşkanı sorumludur'''' Liberation ise, referandumun Fransızlar''ın siyasete yeniden ilgi duymasını sağlamış olmasından memnuniyetini şu satırlarla ifade ediyor: ''''Fransızlar siyasetten, tepelerinde hep aynı siyasetçilerin oturmasından, hep aynı isimlerin skandallara karışmasından tam bıkıp usanmıştı ki referandum geldi, siyaset yeniden canlandı.'''' Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:07

İLGİLİ HABERLER