Medya
  • 20.5.2005 10:53

AVRUPA BASININDA BUGÜN...

LONDRA (İHA) -Financial Times Gazetesi başyazısında, ''''Kerimov, Andican''ın bedelini ödemeli'''' diyor. Gazete, Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov''un, Andican kentindeki şiddet olayları sonrası, zalimliğiyle kazançlı çıkmasına izin verilmemesi gerektiğini söylüyor. ''''Eğer Bay Kerimov mevcut krizi otoriter rejimini bozmadan atlatırsa, demokratik olmayan liderler bundan, zalimliğin sonuç verdiği anlamını çıkaracaktır. Kerimov''un, eski Soyvetler Birliği ülkelerinde demokratik değişimi durdurmasına izin verilmemelidir. Diğer otoriter liderler, özellikle de Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin, Özbekistan''daki gelişmeleri yakından izliyor. Bölgede hiç kimse Kerimov''u bir model olarak görmüyor. Ancak bölge liderlerinin onun korkunç örneğini izlemeye teşvik edilmeleri, trajik bir durum olur.'''' İNGİLTERE, HAMAS VE HİZBULLAH''LA TEMASI DEĞERLENDİRİYOR Guardian''da yayımlanan bir haberde, İngiltere Hükümeti''nin, Hamas ve Hizbullah örgütleriyle teması değerlendirdiği belirtiliyor. Gazeteye göre iki örgütün Batı Şeria, Gazze ve Lübnan''daki seçim başarıları, İngiltere''yi politikasını gözden geçirmeye zorladı. Guardian''daki yazının dikkat çekici satırları şöyle: ''''Halen konuyla ilgili olarak, İngiltere Dışişleri Bakanlığı bünyesinde bir çalışma yapılıyor. Çalışmanın sonuçları, önümüzdeki birkaç hafta içinde Dışişleri Bakanı Jack Straw''a sunulacak. Bakanlıksa, sevmediği gruplarla çalışma anlamına gelse de, demokrasiyi teşvik edip, sonuçlarını reddetmeyi iki yüzlü buluyor.'''' Daily Telegraph ise, ''''Hamas, sandıkla mermi arasında bir tercih yapmalı'''' diyor. Gazete, Hamas''ın kendisini, İslamcı bir anlayışla sosyal yardım faaliyetlerine katılan ve yolsuzluğa karışmamış bir örgüt olarak lanse ettiğini vurguluyor. Ancak, Gazze''de Yahudi yerleşim birimlerine attığı havan toplarıyla, hesaba katılması gereken bir güç olduğunu da hatırlattığı kanısında. Daily Telegraph, bu aşamada, Hamas''ın yeniden şiddete yönelmesinin yanlış olduğu görüşünde. ''''İsrail, dün bir kez daha terör tehdidi altında, Gazze''den çekilmeyeceği yolunda uyarıda bulundu. Hamas, Siyonist düşmana karşı silahların gücüyle elde ettiği zaferi kutlamak isteyecek. Tıpkı, İsrail 2000''de Güney Lübnan''dan çekildiğinde Hizbullah''ın yaptığı gibi. Bu zaferin ertelenmesine yol açmak, Hamas''ın çıkarına değildir. Sandıklarda elde ettiği başarının Hamas''ı, giderek artan oranda silah bırakan Hizbullah''a imrenmeye ikna etmesi umulmalıdır.'''' Times''ın başyazılarından birinin başlığı, ''''Evet, hayır ya da belki''''. Yazı, Fransa ve Hollanda''daki, Avrupa Anayasası referandumlarına yönelik. Times''a göre, yapılan açıklamalar ne olursa olsun, İngiltere''de anayasanın referanduma sunulması, bu iki ülkedeki sonuçlara bağlı. Gazete, anayasanın reddedilmesi karşısında, bir B planı olmadığını söyleyen tüm siyasetçileriyse eleştiriyor: ''''Gerçekte, bu durum için en azından B, C ve D planları olmalı. Avrupalı liderler, anayasanın Fransa''da, Hollanda''da ya da iki ülkede de reddedilmesi ihtimaline karşı bu planları hazırlamalı. Geçmişte, Danimarka ve İrlanda''da referandumlardaki ''hayır'' oyları, bu ülkelere verilen bazı tavizlerle tersine döndü. Fransızlar da şunu iyi bilmeli; Avrupa Birliği''nin en büyük ve köklü üyelerinden biri olarak, pratikte mutlaka, ülkelerinin müzakere gücü olacaktır.'''' ''CHİRAC''IN AVRUPA VİZYONU YOK'' İngiltere''nin eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Denis MacShane ise Independent''taki yazısında, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac''ı sert bir dille eleştiriyor. MacShane, Chirac''ı, ''ulusunu hayal kırıklığına uğratan bir lider'' olarak nitelendiriyor. Eski İngiliz bakan, önceki 4 cumhurbaşkanının Fransa''yı dönüştürdüğünü, Chirac''ınsa görevdeki 10 yılında fazla bir şey başaramadığını söylüyor. MacShane''e göre, Avrupa Anayasası referandumu öncesi, Fransa''da ''evet'' kampanyasının silik görüntüsünün nedenlerinden biri de Chirac. ''''Kendisinden önceki cumhurbaşkanlarının aksine, Chirac''ın hiçbir zaman açık bir Avrupa vizyonu olmadı. Tıpkı çoğu İngiliz muhafazakar gibi, Chirac için Avrupa, bir çözümden çok sorundu. Bir ulusun yaptığına yeni bir değer ekleme yolu değildi. Ulusal egemenlik ve geleneğe tehditti.'''' Independent başyazısında ise Koreli bilimadamlarının, hasta ya da yaralı kişiler üzerinde kullanılabilecek, insan embriyosundan ilk kök hücreleri ürettiklerini açıklamasına değiniyor. Gazete, ''''Umudun cesur ve yeni dünyasında endişelenmek için neden yok'''' diyor. Independent, bu görüşünün nedenlerini şöyle açıklıyor: ''''Embriyolar üzerinde araştırma yapmanın ve onları klonlamanın, ahlaki kaygıları gündeme getirmediğini iddia etmek saçmalık olur. Embriyoların ilk günden itibaren potansiyel açıdan insan olduklarına ve onları yok etmeye yönelik bir sürecin, cinayete yakın bir iş olduğuna inananlar var. Bu kişiler embriyolardan üretilmiş kök hücrelerin kullanılmasını etik olarak asla doğru bulmayacaklardır. Ancak çok farklı bir ahlaki tez daha var; binlerce insanın hayatını kurtarabilecek ve acılarını hafifletebilecek tıbbi bir tekniğin geliştirilmesini yasaklamak, ne kadar ahlakidir? Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:08

İLGİLİ HABERLER