LONDRA (İHA) -Hollanda''daki referandumda seçmenlerin Avrupa Anayasası''na verdiği ''hayır'' yanıtını manşetine taşıyan Guardian gazetesi, başyazısında anayasa için, ''''Öldü ve gömüldü'''' ifadesini kullanıyor. Avrupa''nın önünde çalkantılı bir dönemin bulunduğunu belirten gazete, İngiltere Başbakanı Tony Blair''e, bunalımı, kendi reform gündemini öne çıkaran bir fırsata dönüştürmemesi uyarısında bulunuyor. Başyazı şöyle devam ediyor:
''''Avrupa Birliği''nin dönem başkanlığını 1 Temmuz''dan itibaren devralacak Blair''in önünde, yalnızca yaralı Jacques Chirac değil, dev sorunlar var. Avrupa liderleri, küskün vatandaşlarıyla yeniden ilişki kurabilmenin yollarını aramalı. Fransa referandumu tehlikeli darbeyi vurmuştu; Hollanda referandumu ise, can çekişen Avrupa Anayasası''na ölümcül darbeyi indirdi.''''
Almanya''da ise haftalık Stern dergisinin, Alman Maliye Bakanı Hans Eichel''in ''''Avrupa para birliğinin çökmesi riskinin ele alındığı'''' gizli bir toplantıya katıldığı haberi, ülkede büyük bir tartışma başlatmışa benziyor.
Der Tagesspiegel gazetesi, hükümetin isteksiz bir yalanlamada bulunduğunu belirtiyor, ama Almanya''da euro para biriminden vazgeçme düşüncesinin bile fantezi olacağını savunuyor.
''''Bu, siyasi bir depreme eşit olacaktır'''' diyen gazete, ''''Ve dahası, Alman markına dönüş, Alman ekonomisine yarardan çok zarar getirecektir'''' görüşünde.
GELDOFF''UN ÇAĞRISI GÜVENLİK KAYGISI OLUŞTURDU
Şarkıcı Bob Geldoff''un Afrika''daki yoksullukla mücadeleye dikkat çekmek amacıyla, İskoçya''da yapılacak zengin ülkeler grubu G-8 zirvesiyle eş zamanlı olarak gerçekleştireceği ''''Live 8'''' konser organizasyonuna ilişkin tartışmalar, İngiliz gazetelerinde yer almaya devam ediyor.
Guardian gazetesi, Geldoff''un 2 Temmuz''da yapılacak konserin ardından yüzbinlerce kişiyi, toplantının yapılacağı Glen-eagles kenti yakınlarındaki Edinburg''da toplantıya çağırmasının neden olduğu telaşı aktarıyor.
Yüzbinlerce kişiyi ağırlamanın kent yetkililerini güvenlik konusunda kaygılandırdığını yazan Guardian, aynı haberde, Geldoff''un konserlere yalnızca 1 Afrikalı şarkıcıyı davet etmiş olmasının da eleştiri konusu olduğunu aktarıyor. Çok sayıda Afrikalı şarkıcının bağlı olduğu müzik şirketinin yetkilisi Ian Ashbridge, Geldoff''a eleştirisini şu sözlerle ifade ediyor:
''''Geldoff, Afrika''yla adil ticaret koşullarından bahsediyor, ama iş kimlerin sahne alacağını belirlemeye gelince Batı gibi davranıyor.''''
Geldoff''un konser organizasyonuna yönelik eleştiriler bununla da sınırlı değil.
Independent gazetesinde yazan Janet Street-Porter, ''''Live 8'''' konserinin bir pazarlama anı olacağını savunurken, sahne alacak şarkıcıların iyi niyetli olduklarını belirtiyor, ama sonuçta herhangi bir fark olmayacağını savunuyor.
Aynı sayfada ''''Yoksulluğu çözmek kolay'''' başlıklı yazısında Mark Steel, sorunu karmaşıklaştıranın dünya liderleri olduğunu söylüyor.
Niyet olduktan sonra yoksulluğu çözmenin zor olmayacağını vurgulayan Steel''e göre, G-8 grubunun önerdiği çözümler, doğalgaz faturasını ödemeyen aboneye şirket görevlisinin önerdiği ''''yardımlar''''a benziyor. Steel''in, Afrika''ya borçlarını ödemekten kaçınmak için tavsiyesi ise, geleneksel yöntemleri kullanması:
''''Uluslararası Para Fonu IMF alacak tahsilatı için geldiğinde, bütün ülke ışıkları söndürmeli ve kanepenin arkasına saklanmalı. Ortalıkta amaçsızca dolaşan bir kişi de, IMF icra memurlarına şunu söyleyebilir: Arkadaş kimi arıyorsun? Gana''yı mı? Yıllardır ortalıkta görünmüyor. Sanırım uzaklara taşındı.''''
AFGANİSTAN''IN HEDEF OLDUĞU TEHDİT
Ülkede önceki gün 20 kişinin öldüğü intihar saldırısını başyazısında, ''''dini rejimden demokratik yönetime doğru yavaş bir evrim geçiren Afganistan''ın karşı karşıya olduğu vahşi tehdidin hatırlatıcısı'''' olarak niteleyen Daily Telegraph, şöyle devam ediyor:
''''Afganistan''ın uzun dönemli sorunu, gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 60''ını oluşturan uyuşturucu, hükümetin kurumlarını yozlaştırıyor. Bunu kökünden sökmek ise, yıllar alacak. İsyancı saldırılarının canlanmaya başladığı bir dönemde genel seçime hazırlanan Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, alabileceği her yardıma muhtaç.''''
Financial Times gazetesi, İngiliz bankası HSBC''nin Kuzey Kıbrıs''ta karşı karşıya olduğu sorunu haberleştirmiş iç sayfalarında:
''''HSBC, bölünmüş Kıbrıs adasının kuzeyinde yaşanan ve adada bir çözüm şansını giderek zorlaştıran mülkiyet tartışmalarının son kurbanı oldu. Kuzey Kıbrıs''ta banka şubesinin bulunduğu binanın Rum sahibi, HSBC''den aylık kira ödemelerine başlaması talebinde bulundu. Bina, 2003 yılına kadar, daha sonra HSBC tarafından satın alınan Demirbank tarafından kullanılıyordu.''''
Times gazetesi ise tam sayfa ayırdığı haberinde, dün yürürlüğe giren ceza yasasıyla Türkiye''deki töre cinayetlerinin, artık namus ya da aile meselesi olarak görülemeyeceğini aktarıyor okurlarına.
Gazete, töre cinayetlerinde yargıçların artık namus konusunu hafifletici neden olarak göremeyeceğini, tecavüz ettiği kadınla evlenen erkeklerin cezalandırılmaması uygulamasının da yasadan çıkarıldığını aktarıyor.
ANNELER DAHA AZ UYUYOR
Guardian, modern zamanların annelerinin yaşadıkları uykusuzluk sorununa ilişkin bir araştırmanın sonuçlarını aktarıyor okurlarına.
''''Yeni anneler, 1960 ve 1970''ler kuşağı annelerden yüzde 30 daha az uyuyor.'''' Bebek ve Anne dergisi için yaptırılan araştırma, kuşaklar arasında yapılan bir anketi içeriyor. Ankete göre, şimdiki bebekler, gecede 3 kez uyanıyor ve yeniden uyumaları 33 dakika sürüyor. Bir kuşak önce ise, bebekler geceleri 2 kez uyanıyorlardı ve yeniden uyumaları 20 dakika sürüyordu.
Araştırma, 1960 ve 1970 kuşağı annelerin, aralıksız olarak 5 saat uyuyabildiklerini, günümüz annelerinin aralıksız uyuyabildikleri sürenin ise 3.5 saat olduğunu ortaya koyuyor. Peki bu durum anneler üzerinde nasıl bir etki oluşturuyor? Araştırmanın verilerinden aktaralım:
''''Günümüzde annelerin üçte ikisi kendini perişan hissediyor, yüzde 61''i ağlıyor, yüzde 57''si unutkanlık sorunu yaşarken, yüzde 37''si de depresif hissediyor. Çalışma yaşamına geri dönen anneler de mutsuz. Üçte ikisi bebeklerini özlediklerini söylerken, yüzde 46''sı tamamen çocuklarıyla ilgilenmek için evi işe tercih edeceklerini belirtmiş. Peki babalar?
Babaların üçte ikisi uykusuzluktan etkilendiklerini söylüyor; ama annelere sorulursa, babaların yüzde 19''u anneye yardım etmek için uykudan uyanırken, yüzde 46''sı hiç uyanmıyor.''''
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:15
