LONDRA (İHA) - İngiliz basınında bugün, Brüksel''de devam eden Avrupa Birliği zirvesine katılan liderlerin, Avrupa Birliği Anayasası''nın onaylanması sürecinde ''bekleme dönemine'' girilmesi konusunda uzlaşmaları geniş yer tutuyor.
Independent gazetesi, ''''Yemek değil, cehennem azabı'''' manşetinin altında büyük bir karikatüre yer veriyor. Cehennemi anımsatan kırmızı ve sarı tonların kullanıldığı karikatürde, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile Almanya Başbakanı Gerhard Schröder''in kadeh kaldırdıkları, İngiltere Başbakanı Tony Blair''in ise ''''öfkeden deliye döndüğü'''' resmediliyor.
Independent, ''''Tony Blair, Avrupa tarihinin belki de en güç diplomatik yemeklerinden birine katıldı'''' şeklinde verdiği haberinde, ''''Blair, İngiltere''nin Avrupa Birliği''ne katkılarından alacağı payı tartışmaya kararlıydı; ama bu planları diğer 24 üyenin tepkisini çekiyordu'''' ifadesini kullanıyor.
Daily Telegraph gazetesi, AB zirvesi ile ilgili olarak, ''''Anayasa toprağa gömülürken üyeler, sıradaki tartışma konusuna, yani paraya yöneldi'''' ve ''''Anayasa öldü mü, yoksa derin dondurucuda mı?'''' başlıklarını kullanıyor.
Times gazetesinin başyazısı ise Almanya''ya ayrılmış bulunuyor. ''''Merkel faktörü'''' başlığı altında gazete, ''''Zirveyi bir kenara bırakın ve Almanya''da Eylül ayında kimin galip geleceğine bakın'''' diyor.
Başyazıda, Alman Hıristiyan Demokratlar''ın lideri Angela Merkel''in, İngiltere''nin savunduğu görüşe desteği öne çıkarılıyor ve şu görüşe yer veriliyor:
''''İki ülke, özellikle Türkiye''nin üyeliği konusunda farklı düşüncelere sahip. Örneğin, Merkel, Türkiye ile üyelik söz konusu olduğunda, ''İmtiyazlı ortaklıktan ötesine geçilmemeli'' diyor. Merkel, ne olursa olsun, Avrupa''da daha geniş ve kapsamlı bir karar alma mekanizması olması gerektiğini anlıyor. Bu nedenle zirvenin sonucu ne olursa olsun, destek yolda.''''
''''AB LİDERLERİ, ANAYASA KRİZİNDEN SADECE KENDİLERİNİ SORUMLU TUTMALIDIR''''
Avrupa basını, Brüksel''deki zirvenin 2. gününde de Avrupa Anayasası tartışmalarında çıkan güçlükler ve bütçe anlaşmazlığı üzerine yorumlara ağırlık veriyor.
İspanya''da yayımlanan gazetelerden ''''Ciddi Kriz'''' başlığını kullanan El Pais, ''''Avrupa, başına bela olan belirsizlik süreci ve ciddi boyutlardaki krizi aşacak durumda değil'''' yorumunu yapıyor ve ekliyor:
''''Üye ülkelerin Avrupa Birliği Anayasası''nı onaylama sürecini neden devam ettirmeleri gerektiği sorusuna verilen yanıtlar çok çeşitli ve sıklıkla birbiriyle çelişiyor.''''
Slovakya''da yayımlanan Pravda gazetesi ise, Avrupa Birliği''nin, genişleme sürecinin devam ettiği şu dönemde yeni anayasayı sunarak fazla mı ileri gittiğini sorguluyor. Gazete, haberinde şu cümlelere yer veriyor:
''''Avrupa Birliği liderleri, anayasa konusundaki krizden sadece kendilerini sorumlu tutmalılar. Nihayetinde, deneyimli bir araştırmacı, bir aygıtla aynı anda iki deney birden yapmaya kalkışmamalıdır.''''
Avrupa Birliği bütçe tartışması konusunda, Fransa''da yayımlanan Liberation, İngiltere Başbakanı Blair''i, bütçe çağrılarında istihdam yaratmayı sağlayacağı gerekçesiyle haklı buluyor. Gazete, Fransız ve Hollandalı seçmenlerin, Avrupa Birliği Anayasası''nı reddederken işsizlik meselesine vurgu yaptıklarına dikkat çekiyor ve haberini, ''''Bu, tarihin bir ironisidir. Zira Tony Blair, yani sosyalist siyasetçiler içinde en fazla serbest pazardan yana olanı, bunu ilk anlayan oldu'''' şeklinde yansıtıyor.
Fransız Le Monde gazetesi ise bütçe tartışmasının sona ermesinin Blair''e bağlı olduğunu görüşünü savunuyor ve şöyle devam ediyor:
''''Blair, ülkesinin Avrupa''da alacağı geri ödemeleri korumaya çalışıyor; ama bu durum, genişleme sürecine mali destek vermemesine neden olabilir.''''
Avusturya''da yayımlanan Der Standard gazetesi ise ülkedeki çiftçilere zarar verecek bile olsa, Avrupa Birliği''nin tarım bütçesinde kesintiye gitmenin gerekliliğini savunuyor.
''''İRAN''DA SEÇİMİ KİMİN KAZANACAĞI HALA BELİRSİZ''''
Hemen hemen tüm İngiliz gazetelerinde ya İran analizleri ya da seçimlerde kimin önde gidebileceğine dair yorumlar bulunuyor.
Guardian gazetesi yazarlarından Jonathan Steele, ''''İran''daki din adamları bu seçimlerden neden korkuyor?'''' diye soruyor. ''''Bugünkü seçimlerdeki adayların seçenekleri Arap dünyasındaki herhangi bir ülkeden çok daha fazla'''' diyen Steele, Washington''da demokrasi gözlemcileri İran''a değil, Suudi Arabistan ya da Tunus''a baksınlar'''' ifadesini kullanıyor.
Financial Times gazetesi, İran seçimlerine saatler kala, kimin kazanabileceği konusunda hala belirsizlik yaşandığını aktarıyor.
Daily Telegraph gazetesi ise, İran seçimlerinde gençlerin boykotunu önleme çabasını öne çıkarıyor. Gazetenin haberi şöyle devam ediyor:
''''Genç İranlılar''a, dini yönetime ilişkin hayal kırıklıklarını bir kenara bırakıp bugünkü seçimde oy kullanmaları çağrısı yapılıyor, bunun Batı ile olan nükleer anlaşmazlığa da çözüm getirebileceği anlatılıyor. Öğrenci birliklerinden biri ise, bugünkü seçime dini grupların hile karıştıracağını savunarak seçmenleri oy kullanmamaya çağırdı''''
Son olarak, Guardian gazetesinde yer alan bir araştırma sonucuna yer verelim. Haberin başlığı, ''''Gençler sadece ölmüş bilimadamlarından haberdar''''. Haber, yeni yapılan bir araştırmaya göre, gençlerin modern bilime uzaklar oluşlarını ve bir tek yaşayan bilimadamının ismini bile bilemiyor olmalarını anlatıyor.
Araştırma, 13-16 yaş grubundaki gençler üzerinde yapılmış ve buna göre, Isaac Newton ve Albert Einstein, gençlerin ismini bildiği bilimadamlarında liste başında. Gençlerin % 51''inin bilim derslerini ''''sıkıcı ve karışık'''' bulması da dikkat çekiyor.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:22