Medya
  • 2.8.2005 11:12

AVRUPA BASININDA BUGÜN

LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün; Suudi Arabistan''ı 23 yıl boyunca yöneten Kral Fahd''ın ölümü ve Veliaht Prens Abdullah''ın tahta çıkışı sonrası ülkeyi bekleyen gelişmeler geniş yer buluyor. Financial Times, Kral Fahd''ın ölümüyle birlikte petrol fiyatlarında gözlenen artışı manşetine taşıyor. Gazete, Suudi Arabistan''ın bundan sonra, petrol fiyatlarını daha da yüksekte tutmaya çalışacağını şu satırlarla savunuyor: ''''Suudi Arabistan, uzun süredir bu konuda bir denge tutturmaya çalışıyordu. Petrol gelirine olan ihtiyacıyla, müşterilerinin, başta da Amerika Birleşik Devletleri''nin, yüksek petrol fiyatlarının ekonomik büyümeyi olumsuz etkilemesi kaygısı arasında bir dengeydi bu. Ancak son yıllarda, ülkenin nüfusu arttı ve ulusal kaygılar öne çıktı. Suudi yetkililer, Kral''ın ölümünün petrol politikasında bir değişikliğe neden olmayacağını söyleyerek, piyasaları rahatlatmaya çalıştı. Fakat bundan sonra, Riyad''ın yüksek fiyat politikasını daha cesur bir şekilde savunmasından endişe ediliyor. Zira Fahd''ın halefi Abdullah, ülkeyi fiilen yönettiği son 10 yılda bu politikanın başlıca mimarı oldu. Bunun ilk işaretleri de görülmeye başladı. 2000 yılından bu yana resmi politika, varil başına 25 dolardı. Ancak Petrol Bakanı Ali Naimi kısa süre önce, Çin''in artan talebini gerekçe göstererek, fiyatın 40-50 dolar seviyesine çekilebileceğinin işaretlerini verdi.'''' ''''ÇOK BAŞLILIK SONA ERMELİ'''' Petrol fiyatlarıyla ilgili bu öngörüde bulunan Financial Times, yeni Kral Abdullah''ın iktidarında Suudi Arabistan''ı bekleyen siyasi tabloya da yer veriyor. Yeni dönemde çok başlılığın sona erecek olmasının önemine işaret eden gazete, şöyle devam ediyor: ''''Suudi Arabistan''ın birden fazla kralı olan bir ülke olduğu sık sık dile getirilir. En azından Kral Fahd''ın, sağlık sorunları nedeniyle iktidarı fiilen Veilaht Prens Abdullah''a devrettiği son on yıl boyunca tablo buydu. Üstelik ipler Abdullah''ın elinde gibi görünse de, iktidar kardeşler arasında paylaşılmış durumdaydı. Temel kararlar, Kral''ın kardeşleri ve önde gelen prensler arasında varılan uzlaşma ile alınıyordu. Başta Savunma Bakanı Sultan ve Riyad Valisi Salman, kendi nüfuz alanlarını oluşturmuşlardı. Bu tablo bazen çözümsüzlüğe neden oluyor, gündemler çakışıyordu. Şimdi ise Kral Abdullah''ın tahta çıkması ile iktidar yeniden tek merkezde toplanıyor. Karar alma süreçlerinin hızlanmasının yanı sıra, ekonomik ve siyasi değişimin de ivme kazanacağı düşünülüyor.'''' Peki Financal Times''ın hızlanacağını savunduğu değişimde öncelik hangi alanlarda olacak? Guardian için bir yazı kaleme alan Suudi Arabistan uzmanı Mark Hollingsworth''a göre, yolsuzluk ve Amerikan çıkarlarına hizmet. ''''84 yaşındaki ihtiyar despotun ölümü ve yerini Veliaht Prens Abdullah''ın alması, Batı''da ve kraliyet ailesinde rahatsızlığa neden olacaktır. Hanedan rahatsız olacak; çünkü Abdullah, ailenin bulaştığı yolsuzluklara ve şaşaalı yaşam tarzına son vermeyi düşündüğünü gizlemiyor. Beyaz Saray ve Downing Street 10 numara rahatsız olacak; çünkü Abdullah''a göre Arabistan, Batı''nın Orta Doğu''daki çıkarlarına bu kadar boyun eğmemeli. Önde gelen birçok prensin tersine, Abdullah yolsuzluğa bulaşmamış bir isim. Riyad ve Cidde''deki lüks saraylara sırtını çevirmiş. Bedevi kabile geleneğini temsil ediyor daha çok. Lüksle neredeyse tek alışverişi, ofisindeki bir duvarı kaplayan 33 adet televizyon. Hepsini aynı anda izleyerek, dünyayı bu şekilde takip ettiği biliniyor. Siyasette daha bağımsız, daha pragmatik ve daha cesur olacağının da işaretlerini veriyor. Kamuoyunda, açık sözlü ve dürüst kişiliğiyle bir hayli popüler.'''' Peki önündeki temel engeller neler Abdullah''ın? Times''a göre, en çok kaygı duyulan, ülkenin çevresinde giderek güç kazanan isyan hareketleri. ''''Başta Irak'''' diyen gazete, şöyle devam ediyor: ''''Yüzlerce Suudi Arabistan vatandaşının, Amerikan güçlerine karşı savaşmak için gönüllü olarak Irak''a gittiği biliniyor. Kaygı, bu kişilerin Irak''ta edindikleri isyan tecrübesini ülkelerine taşımaları. Irak istikrarlı bir hükümete kavuşsa bile, Riyad rahat bir nefes alabilecek gibi görünmüyor. Bağdat''taki hükümette ağırlık Şiiler''de ve İran ile güçlü bağları var. İktidardaki konumlarını korurlarsa, bunun Suudi Arabistan''daki Şiiler açısından özendirici olabileceğinden endişe ediliyor. Öte yandan, Suudi Krallığı''nın kaderini büyük ölçüde Washington ile stratejik işbirliği belirleyecek denebilir. Ancak burada da sorunlar var. Amerika, demokrasinin benimsenmesi konusunda Arap dünyası üzerindeki baskısını giderek arttırıyor. Bölgedeki müttefiklerinden de, bu konuda öncü olmalarını bekliyor. Suudi Arabistan bu konuda bazı reformlar gerçekleştirdi ve bu yıl başlarında ilk kez yerel yönetimler için seçim yapıldı. Ancak değişim yavaş ilerliyor ve Amerika''nın beklentilerini karşılamıyor.'''' KRAL ABDULLAH''A REFORM ÇAĞRISI İngiliz gazetelerinin sayfalarında, çiçeği burnunda krala öneriler de var. Örneğin Financial Times başyazısında, ülkede hiçbir şeyin artık eskisi gibi devam edemeyeceğini söylüyor ve Abdullah''a reform çağrısı yapıyor. ''''Krallık nüfusunun üçte biri 25 yaşın altında. Ancak petrol gelirlerinin belkemiğini oluşturduğu planlı ekonomi modeli, bu gençlere istihdam oluşturamıyor. Sayıları 6 bini bulan prenslerin karıştığı yolsuzluklar da, ailenin siyasi otoritesini sarsıyor. Kral Abdullah''ın, tüm bunlar karşısında kapsamlı bir reform programı başlatmaktan başka çaresi kalmıyor. Geçmişte Amerika''nın tüm bunlara göz yumma sebeplerinden biri Suudi Arabistan''ın dünya petrol rezervlerinin dörtte birine sahip olması ise, diğeri, Veliaht Prens Abdullah''ın iktidardaki reformcu - muhafazakar dengesinin doğru tarafında duruyor olmasıydı. Bu dönem boyunca, eli kolu bağlı olduğu, reform için sabredilmesi mesajı verildi hep. Şimdi ise özgür ve bu mesajın gereğini yerine getirme vakti geldi.'''' Peki Financial Times''ın çağrısını, yani kapsamlı bir reform hareketini başlatabilecek mi Kral Abdullah? ''''Hayır'''' diyen Guardian, nedenini şöyle açıklıyor: ''''Kral Abdullah, ülkeyi son yıllarda perde arkasından yönetirken, iktidara geldiğinde bir şeyleri ciddi şekilde değiştireceğine ilişkin hiçbir işaret vermedi. Şu anda 82 yaşında. Yepyeni bir siyaset izleyemeyecek kadar yaşlı ve temkinli. Kardeşi ve yeni Veliaht Prens Sultan ise 77 yaşında. Eğer bir şeyler değişecek ise, bu onun döneminde olabilir. Köklü reformlar ise ancak, Suudi prenslerinin bundan sonraki iki kuşağı tarafından yapılabilir.'''' Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:43

İLGİLİ HABERLER