LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün, İskoçya''da cumartesi günü ölen eski Dışişleri Bakanı Robin Cook''un mirası, Londra saldırılarından sonra alınacak önlemlerle ilgili gelişmeler ve çok kültürlülük tartışmaları öne çıkıyor.
Independent Gazetesi''nin birinci sayfasını cumartesi günü İskoçya''da ölen İngiltere eski Dışişleri Bakanı Robin Cook''un şu sözleri kaplıyor:
''''Irak''a savaş yerine Filistin''e barış getirmiş olsaydık, teröre karşı mücadelede daha fazla yol katederdik''''.
Independent, ''''Günümüzün en ilkeli, en belagatli politikacılarından biri'''' diye nitelediği Cook''un geçen yıl Mart ayında bu gazetede yer alan yazısını yeniden yayımlıyor. Gazetenin, İngiltere''nin içinde bulunduğu koşullara gönderme yaparak ''''Sanki bugün için yazılmış'''' dediği yazıda şunlar kaydedeliyor;
''''Irak''ın, Batı''yla El Kaide''nin savaştığı bir cepheye dönüştürülmesi, bizim politikalarımızın başarısızlığının bir sonucudur, işgalin gerekçesi değil.
Irak''ın işgaliyle George Soros''un dediği gibi, Batı''yla İslam dünyasını ayırmak isteyen El Kaide''nin tuzağına düştük. Terör konusunda yaşadığımız en önemli sorunlardan biri Washington ve Londra''daki liderlerin terörle savaş sözcüğünü kullanmada ısrar etmeleri ve terörü askeri güçle yenebileceğimiz yanılgısına kapılmaları''''.
Guardian Gazetesi de, ölümünden birkaç gün önce Cook''la yapılmış bir mülakata yer veriyor. Cook, Londra saldırılarında Irak''ın işgalinin rolü olup olmadığı sorusunu şöyle yanıtlıyor:
''''Saldırılarının nedeninin Irak''ın işgali olduğunu söylemek yanlış. Ama diğer taraftan bu saldırılarla Irak''ın işgalinin hiçbir ilgisi olmadığını söylemek de yanlış. Daha uzun yıllar, Irak''ın işgaliyle teröre büyük bir darbe indirileceği yolundaki hatalı politikanın bedelini ödeyeceğiz''''.
Daily Telegraph Gazetesi, manşetinde Londra''daki toplu ulaşım araçlarını hedef alan saldırılar sonrasındaki açıklamaları nedeniyle önde gelen üç müslüman din adamının vatana ihanet suçundan yargılanabileceklerini yazıyor.
Gazete, Ömer Bekri adlı din adamının Londra''daki saldırıların sorumluluğunu İngiliz hükümetiyle, İngiliz halkına yüklediğini ve dört intihar eylemcisi için ''''Fantastik dörtlü'''' dediğini ileri sürüyor. Gazete, diğer iki dinadamının da vaazlarında terörü öven ve saldırıları onaylayan açıklamalar yaptıklarını iddia ediyor. Daily Telegraph, söz konusu dinadamlarına karşı nasıl bir suçlama getirileceğinin Scotland Yard''la savcılar arasında bugün yapılacak görüşmelerden sonra netlik kazanacağını belirtiyor.
İngiltere Başbakanı Tony Blair, geçen hafta terörü teşvik edenlerin sınır dışı edilmesine yönelik yasal düzenlemeler yapılacağını açıklamıştı.
''''IRKÇI PARTİLER DE YASAKLANSIN''''
Financial Times, 7 Temmuz''dan sonra ırkçı saldırıların artmasından endişe eden müslümanların Tony Blair''e bir çağrıda bulunarak, ''''Bu yasayla ırkçı partileri de yasaklayın'''' dediklerini aktarıyor.
Gazeteye göre, Manchester''da 2 bine yakın müslüman gencin katılımıyla yapılan toplantıda aşırı sağcı İngiliz Ulusal Partisi''nin ve Ulusal Cephe''nin yasaklanmasını isteyen delegeler, İngiliz hükümetinin baskıcı politikalarının aşırı uçtakileri yeraltına indireceği endişesini dile getirdiler.
Independent yazarı Yasmin Alibhai-Brown, Tony Blair hükümetinin 7 Temmuz saldırılarından sonra giriştiği yasal hazırlıkları eleştirdiği yazısında, ''''İngiliz liderler tahrik altında olsalar bile, devletin adalet ve özgürlükten ödün vermeyeceğini kanıtlamalıdır'''' diyor. Brown yazısında şöyle diyor:
''''Başlangıçta göç, iki tarafın da ekonomik zorlukları nedeniyle ortaya çıktı. Demokrasi, adalet ve özgürlük, göçmenler için sürpriz bir hediye oldu. Avrupa içinde yalnızlığa itildiklerini düşünseler bile bu göçmenler kendilerini birer Avrupa vatandaşı olarak görüyorlar artık. Bazı İslamcı gruplar bile, ''Ne pahasına olursa olsun, ülkemizin birliğini ve özgürlüklerimizi savunmalıyız'' diyorlar. Birçok Müslüman''ın Irak savaşına karşı çıkmasında ve bizim ahlaki olmayan dış politikamızı sorgulamasında, bu Avrupalılık bilinci etkili oldu. Şimdi bu kişiler, demokrasi mesihleri Bush ve Blair''in, katı Suudi yönetimiyle niçin bu kadar içli-dışlı olduğunu merak ediyorlar. Çeçenistan''ı soruyorlar. Batı''nın Kosova gibi haklı müdahalelerine onay veriyorlar''''.
Yasmin Alibhai-Brown, Independent''taki yazısında, demokrasiden ödün verilmesinin terörle mücadelede büyük zaaflar oluşturacağına dikkat çekerek şöyle devam ediyor:
''''Fransız akademisyen Giles Keppel, modernlikle barışık, evrensel değerleri savunan Avrupalı müslüman düşünürlerin ortaya çıkacağı görüşünde. Bu genç kadın ve erkeklerin, İslam''ın yeni yüzü olacağını söylüyor. Blair, Fransa ve zanlıları yargılamadan hapse atan, kurallara aykırı olarak sınır dışı eden diğer ülkeler bu umut kıvılcımlarını görmezden gelmemeli. Aksi halde, Avrupalı liderler, özgürlük ve demokrasi tarihimize ihanet etmiş olurlar. Hem de bombacılara karşı ideolojik savaşta, bu değerleri benimseyen aydın müslümanların çok önemli bir rol oynayabileceği dönemde''''.
''''SORUMLULUK HUKUKÇULARDA DEĞİL, SEÇİLMİŞLERDEDİR''''
Guardian ise yeni önlemler konusunda yargıyla hdazete, Ömer Bekri adlı din adamükümet arasında başgösteren anlaşmazlığı yansıttığı haberinde eski İçişleri Bakanı David Blunkett''ın yargıçları yasaya muhalefet etmemeleri konusunda sert bir dille uyardığını aktarıyor. Haberde özetle şöyle deniyor:
''''Tartışmanın merkezinde terörü teşvik eden kişilerin sınır dışı edilecekleri açıklaması var. Başbakan Blair, ''oyunun kuralları değişmeye başladı'' diyerek bu önlemlerin gerekli olduğunu söylüyor. Ancak insan hakları uzmanı hukukçuların bazı şüpheleri var. Liberal Demokratlar terörle mücadele konusunda Meclis''teki partiler arasında varılan uzlaşmanın sınırlarının zorlanmaya başladığı görüşünde. David Blunkett ise yargıçları yasayı geri çevirmemeleri konusunda uyarıyor ve ''Hesap verecek olan biziz. Ülkenin güvenliğinden, parlamenterler; yani seçilmişler sorumludur. Kararları biz alırız. Eğer yargı yanıldığımzı düşünüyorsa, demokratik seçimler de yanlış demektir'' diyor''''.
Financial Times Gazetesi Londra''daki saldırılardan sonra Almanya''nın da İngiltere''dekine benzer önlemler alacağını yazıyor. Gazeteye göre, Almanya İçişleri Bakanı Otto Schilly''nin bugün açıklayacağı önlemler arasında şüphelilerin mahkeme kararı olmadan gözaltına alınması da bulunuyor.
Gazete, açıklanacak önlemler konusunda siyasi partiler arasında uzlaşma olduğunu da belirtiyor.
Financial Times''a göre, Avrupa Birliği Genel Sekreteri Murat Sungar''ın istifası Fransa''nın, Türkiye''nin üyelik görüşmelerine başlamasını engelleyebileceği tehdidinde bulunduğu bir döneme rastladı.
Gazeteye göre, Erdoğan, müzakerelerden önce Türkiye''nin Kıbrıs''ı tanımasını isteyen Fransa Başbakanı Dominique de Villepin''e öfkelendi. Villepin''İn açıklamaları, Ankara''da Avrupa Birliği''nin yeni bir çifte standartı olarak algılanıyor.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:45