
AVRUPA BASININDA BUGÜN
LONDRA - Avrupa basınında bugün, Londra'da geçen yıl yapılan bombalı intihar saldırılarına ilişkin yeni raporlar, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in dün parlamentoda yaptığı Avrupa Birliği (AB) konulu konuşma, Fransız siyaset dünyasının en üst düzey kişilerinin adının karıştığı Clearstream olayı ve Latin Amerikalı liderlerin fakirlikle mücadele çalışmaları bugün gündemde öne çıkan haberler arasında yer aldı.BBC'nin Türkçe internet sitesi "http://www.bbc.co.uk/turkish/" adresinde yer alan basın özetlerine göre, Daily Telegraph bugünkü sayfalarında, Londra'da geçen yıl yapılan bombalı saldırılarla ilgili raporları öne çıkardı. Gazete, 4 saldırganı metroya girerken görüntüleyen fotoğrafın üzerine 'Durdurulmaları mümkündü' başlığını attı. Gazeteye göre, İngiliz iç istihbarat teşkilatı saldırganlar hakkında ipuçlarına sahipti, ama bunları takip etmedi. Times gazetesi de, aynı konuyla ilgili, böyle bir saldırıya 'Hazırlıklı Değildik' diyor. Guardian, eldeki verilerin saldırıların El Kaide bağlantılı olduğuna işaret ettiğini yazdı. Gazete, bu bağlantının doğrudan kanıtlara dayanmadığını, ancak 'ciddi ölçüde' ikinci elden delil olduğunu belirtti. Independent, saldırıların kurbanlarının mini fotoğraflarıyla çevrelediği birinci sayfasında, "Onların güvenlerini nasıl boşa çıkardık" diye soruyor. Financial Times ise, konuyu iç sayfasında orta boy bir haberle işliyor. Gazete, "Sıradan vatandaştan katile dönüşüm hızı güvenlik teşkilatını şaşırttı' şeklindeki başlığı ön plana çıkardı.
MERKEL'İN 'AVRUPA BİRLİĞİ' KONULU KONUŞMASI
Alman gazeteleri, bugünkü sayfalarında, Başbakan Angela Merkel'in dün parlamentoda yaptığı AB konulu konuşmayı değerlendirdi. Berliner Zeitung, AB'nin içinde bulunduğu 'krizi' atlatmaya yönelik somut öneriler getirilmedi kanısında. Gazeteye göre, "Merkel ne birliğin varlık nedeninin ne olması gerektiği hakkında bir şey söyledi, ne de Fransa ve Hollanda'daki 'hayır' oyları ardından, Avrupa Anayasası'nı nasıl kurtarmayı planladığını söyledi" Die Welt, Başbakan'ın sözlerine gönderme yaparak, Avrupa Anayasası'nın başarısız olmaması gerektiğini söylemenin yeterli olmadığını yazdı. "Böyle bir proje, 1 yıl buza yatırıldıktan sonra hayatta kalamaz" diyen gazete, Merkel de aralarında olmak üzere, AB'nin bir anayasaya sahip olması gerektiğini düşünenlerin, ayağa kalkıp taarruza geçmeleri gerektiğini kaydetti. Diğer bir Alman gazetesi Frankfurter Rundschau'ya göre, Merkel 'baskıcı faaliyetler' söz konusu oldu mu, AB'ye daha fazla güç verilmesini isterken, iş aleminin büyümenin önünü tıkayabileceğini düşündüğü konularda ise daha az müdahale istiyor. Gazete, "Eğer yeni öncelikler bunlarsa, temkinli olmak gerek" şeklindeki yorumunu sayfalarına aktardı. Der Tagesspiegel ise, şu anda AB konusunda siyasi insiyatif başlatmak için uygun zaman olmadığını, çünkü Almanya Başbakan'ın karşısında uygun muhataplar olmadığını kabul ediyor. Ancak gazete, İngiltere'de Maliye Bakanı Gordon Brown'un, Fransa'da ise İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy'nin iktidara gelmesi halinde, Angela Merkel'in işinin iyice zorlaşabileceğini kaydetti.
Avrupa basınında öne çıkan başlıklardan bir tanesi de, Fransız siyaset dünyasının en üst düzey kişilerinin adının karıştığı Clearstream olayı.
Fransa'da yayınlanan Liberation, Başbakan Dominique de Villepin ve Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın skandala batmış olduklarını ve tamamen yalnız kaldıklarını yazıyor. İsviçre gazetesi Le Temps de, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın şimdiye dek olayla herhangi bir ilgisi olmadığını bildirdiğini hatırlattı. Gazeteye göre, eğer Chirac'ın bu olayla ilgili olduğu ortaya çıkarsa, konu bambaşka bir boyut kazanır ve gerçekten de devlet sorunu haline gelir. Liberation gazetesi bugünkü sayfalarında, İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy'nin yeni göçmenlik yasa tasarısını da değerlendirdi.
"Yeni yasa güvensizlik ve baskının damgasını taşıyor" diyen gazeteye göre, tasarıda yabancılara getirilen sınırlamalar 'meşru' değil. Sarkozy'nin cumhurbaşkanlık planlarına gönderme yapan gazete, "Tasarının seçim yatırımı olduğu kimsenin dikkatinden kaçmıyor" diyerek, cumhurbaşkanlığına aday olacak bir kişinin sadece aşırı sağın değil, seçmenin daha geniş bir kesimine hitap edebilmesi gerektiğini de yazdı.
Viyana'daki AB-Latin Amerika zirvesi, Alman gazetelerinde öne çıkan konularından biri. Alman Die Tageszeitung, Viyana'daki resmi zirveyi, iki kıtadan 200 civarında örgütün düzenlediği alternatif etkinlikle karşılaştırdı. Gazete, Avrupa'nın sık sık tek derdinin ticaret olmayıp, demokrasi, insan hakları ve kültürel ilişkilerle de yakından ilgili olduğunu ilan ettiğini, ama Viyana'daki resmi zirvenin bunun aksine işaret ettiğini yazdı. Alternatif etkinliğin insan hakları ve neo-liberal küreselleşmeye alternatif modelleri ele aldığını belirten gazete, bu karşı zirvenin devasa bir diplomatik olaydan ziyade, karşılıklı anlayış ve işbirliği ruhu içinde, ortak çıkarların öne çıktığı bir çalışma olduğunu yazdı.
Avusturya gazetesi Der Standard, Venezüela Cumhurbaşkanı Hugo Chavez ile Bolivya Cumhurbaşkanı Evo Morales'in 'solun kahramanları' haline geldiğini ve alternatif zirvede tezahüratlarla karşılanacağını yazdı.
Latin Amerikalı liderlerin fakirlikle mücadeleyi öncelikli konu addetmelerinin doğru olduğunu yazan gazete, bir çok Avrupalı'nın, Latin Amerika nüfusunun yaklaşık yarısının fakirlik sınırı altında yaşadığının farkında olmad1f6ylemenin yeterli olmadığını yazdı. "Böyle bir proje, 1 yığı yorumunu yapıyor. Gazete, "Bu çerçevede, bir ülkenin kaynaklarından elde edilen geliri daha adil bölüşmek meşru bir talep" dedi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:02