Medya
  • 5.5.2006 11:33

AVRUPA BASININDA BUGÜN...

LONDRA - Avrupa basınında bugün, geçmişte skandallara karışan bakanların akıbeti, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Rusya'nın sahip olduğu enerjiyi 'şantaj ve gözdağı aracı' olarak kullandığı iddiaları ile Londra'nın köklü futbol kulüplerinden Queens Park Rangers yönetiminde mafya filmlerini aratmayacak çekişmeler yaşandığı iddiaları gündemde öne çıkan başlıklar arasında bulunuyor.
BBC'nin Türkçe internet sitesi "http://www.bbc.co.uk/turkish" sitesinde yer alan basın özetlerine göre, ''Blair'in partinin liderliğinde tutunma umutları darbe aldı'' diyen Independent, Başbakan'ın otoritesini yeniden sağlamak için kabinesinde revizyona gideceğini yazıyor. Gazete, seçmenlerin dün yapılan belediye meclisi seçimlerinde İşçi Partisi'ni cezalandırdığını, muhafazakarların sandıktan kazançlı çıktığını yazdı.
Guardian ise, bugün, İngiltere'de isimleri skandallara karışan bakanların akıbetini sayfalarına taşıyor. Gazeteye göre, görevinden alınacak bakanlardan biri, geçmişte sekreteriyle ilişki yaşadığı ortaya çıkan evli başbakan yardımcısı John Prescott olacak. Yabancı mahkumların cezalarını çektikten sonra sınır dışı edilmeleri gerekirken, İngiltere'de serbestçe dolaşmalarının ortaya çıkmasıyla yıpranan İçişleri Bakanı Charles Clarke, kabine içinde başka bir göreve kaydırılabileceğini yazan gazete, sağlık reformu projesi nedeniyle hemşireler tarafından protesto edilince skandala neden olan Patricia Hewitt'in ise yine görevinde kalacağını belirtiyor.
Financial Times gazetesi bugün, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin Rusya'nın sahip olduğu enerjiyi 'şantaj ve gözdağı aracı' olarak kullandığı iddiasını manşetinden duyuruyor. Gazete, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta, Avrupa'daki eski Sovyet Cumhuriyeti ülkelerinin katılımıyla toplanan 'demokrasi' konulu uluslararası konferansta konuşan Dick Cheney'in, Kremlin yönetiminin 'yurttaşların haklarını adil olmayan bir şekilde sınırladığını' öne sürdüğünü okurlarına duyuruyor. Financial Times'ın iç sayfalarında yer alan bir başka haberde ise, Cheney'nin Litvanya'dan sonraki durağının Kazakistan olduğu aktarılıyor. Habere göre, Cheney Kazakistan'da, Rus enerji devi Gazprom'un Avrupa üzerindeki enerji etkinliğini kırmak amacıyla yaşama geçirilmesi planlanan ve Kafkaslar'dan Avrupa'ya uzanan boru hattı projesini ele alacak. Gazete ayrıntıları ise şöyle duyuruyor:
"Orta Asya doğalgaz ve petrolünün Batı'ya taşınmasında Rusya'yı devre dışı bırakan proje, Kazakistan'dan başlayıp, Özbekistan ve Türkmenistan'a uzanıp, Hazar denizi altından sırasıyla Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye ve Bulgaristan üzerinden Batı pazarlarına ulaşmayı amaçlıyor. Azerbaycan lideri İlham Aliyev, geçen hafta Washington'da temasları sırasında, ülkesinin Batı için güvenilir, laik ve Müslüman bir ülke olduğunu vurgulamış, Rusya güzergahına mahkum olmadan Avrupa'ya petrol ve enerji sağlayabileceği güvencesi vermişti. Amerikan yönetimi, Bakü-Ceyhan Boru Hattı'nı desteklemişti. Hattan bu yıl başlayacak olan petrol sevkıyatı, Washington için Kafkas petrolleri konusunda stratejik bir kazanım olacak."
İsabel Gorst imzalı haberde, iç piyasa talebi sınırlı olan Türkiye'nin Rusya dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan enerji sağlamak için ihtiyacından fazla ithalat taahhüdüne girdiği belirtiliyor. Ancak Gorst'a göre, gündemdeki kapsamlı plan, Türkiye'yi Avrupa'ya enerji sevkıyatında transit bir geçiş noktası haline getirmek.
"Benzer bir plana Gazprom da sahip. Rusya, Karadeniz'in altından Türkiye'ye uzanan Mavi Akım Doğalgaz Hattı'nı Güney Avrupa'ya ve İtalya'ya gaz sevkıyatı gerçekleştirmesini sağlayacak şekilde uzatmak istiyor. Gazprom karşıtları, Rusya'nın Türkiye üzerinden ilerleme girişimini, Baltık denizi güzergahı ve Kuzey Avrupa'da inşa etmeye çalıştığı diğer boru hatları projesiyle birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa kıtasının boynuna ilmiğin geçirilmesi olarak görüyor."

'MUSAVİ YARGILANDI, PEKİ GUANTANAMO TUTSAKLARI?'
Fransa'da yayımlanan Le Monde gazetesi, Musavi hakkında ömür boyu hapis cezası veren jüri üyelerini överken, bugünkü sayfalarında şu görüşleri dile getiriyor:
''Jüri, ne savcılığın ne de sanığın tuzağına düştü. Her iki taraf da idam cezasını savunuyordu. Jürinin kararı, yalnızca savcının iddianamesinin ve kanıtlarının zayıf olduğunu göstermekle kalmıyor, Amerikan toplumunda idam cezasına yönelik tereddütleri de yansıtıyor.''
Almanya'da yayımlanan Die Welt ise yargılama sürecini 'emek sarf edici ve uzun', kararı da 'adil' olarak niteliyor. Die Welt:
"Yargılamanın yapılmış olması bir hukuk devleti zaferidir, özellikle yaklaşık 5 yıldır olağanüstü hal yönetimi altında olduğu izlenimi veren Amerika Birleşik Devletleri açısından. Ama yüzlerce kişi, Guantanamo'daki cezaevinde adil bir yargılama hakkına sahip olamadan tutulmaktadır. Zekeriya Musavi tek başına Amerika'nın onurunu kurtaramaz."
Londra'nın köklü futbol kulüplerinden Queens Park Rangers yönetiminde mafya filmlerini aratmayacak çekişmeler yaşandığı iddiaları dün mahkemeye taşındı. Daily Telegraph gazetesi konu hakkındaki ayrıntıları şöyle aktarıyor:
"Olayın mağduru olduğunu iddia eden kişi, kulübün yöneticisi ve ortaklarından Gianni Paladini. Avukatına göre, kulübün diğer hissedarları Paladini'yi kulüpten uzaklaştırmak istiyordu. İddialara göre, hissedarlardan David Morris, görüşmek üzere Paladini'yi yönetim kurulu başkanının odasına soktu. Daha sonra odaya giren 6 kişi yumruklamaya başladıkları Paladini'nin başına silah dayayıp kulüpten istifa mektubunu imzalamasını ve hisselerini devretmesini istedi. Paladini, saldırganların arasında odadan çıkarılırken bir anda oğlunu gördü ve yardım isteyerek kurtuldu. Suçlanan David Morris ile birlikte sanık olarak yargılanan 6 kişi iddiaları reddediyor.''
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 06:08

İLGİLİ HABERLER