AVRUPA BASININDA BUGÜN
LONDRA - Avrupa basınında bugün, Ortadoğu'da yeni savaş senaryoları, İtalyan gazetesinden 'ulusal birlik hükümeti kurulsun' çağrısı, Berlusconi'nin vefakar dostları ve Irak'ta cesaretin öne çıktığı güzellik yarışması başlıkları öne çıktı.BBC'nin Türkçe internet sitesi "www.bbc.co.uk/turkish" adresinde yer alan basın özetlerine göre, Alman Berliner Zeitung gazetesi, İran tartışmasının yeni bir savaşa doğru tırmandığından endişeli. Gazete, silahlar ateşlenmeden önce tanık olunan karşılıklı suçlamaların bir propaganda savaşına dönüştüğünü ve saldırı planlarının masaya sürüldüğünü yazdı.
Berliner Zeitung, İran'ın nükleer programına ilişkin anlaşmazlıkta Başkan Bush ile Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın karşılıklı savaş yolunda ilerledikleri kanısında. Gazeteye göre, "Eli kolu Irak'ta bağlı olan Amerika, İran'a saldırmaz' diye düşünenler yanılıyor olabilir."
Berliner Zeitung, Avrupalı güçlerin İran'a olası bir saldırıyı diplomatik yollarla engelleyeceği görüşüne de katılmadığını belirterek, "Çünkü, İran'ı Avrupalılar da bir tehdit olarak görüyor" ifadelerini yazdı.
Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung'a göre İran'ın nükleer programı, "bir kabus senaryosu" demek. Ama Die Tageszeitung'un bakış açısı farklı. Tageszeitung, ABD ve AB'nin İran'ın uranyum zenginleştirme hakkı olduğunu kabul etmesi gerektiğini savunarak, işin bundan sonra BM nezdinde İran'la yapılacak pazarlıklarda bir anlaşmaya vararak krizin bu şekilde yatıştırılmasını gerektiğini belirtti.
İspanya'dan La Vanguardia'ya göre, zenginleştirilmiş uranyum üretmeyi başardığını ilan eden İran, hem siyasi hem de ekonomik planda hızla küresel bir soruna dönüşüyor. Halihazırdaki krizin, petrolün varil başına fiyatını şimdiden 70 dolar civarına çıkardığını yazan La Vanguardia, İran'a karşı uluslararası toplumun Rusya ve Çin'in de dahil olduğu bir dayanışma göstermesi gerektiği görüşünde.
"ROMA'DA BELİRSİZ BİR DÖNEM"
İtalya basınında, kıran kırana geçen genel seçimlerin yankıları sürüyor. La Stampa gazetesi, "Merkez sol ittifak şimdi bir hükümet oluşturmaya çalışmalı. Çünkü, Prodi liderliğindeki sol ittifak kolay bir hükümet olmayacak. Ilımlı soldan daha aşırı uçlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan sol ittifak, ciddi iç çekişmelere sahne olabilir.
'Mağlup Başbakan Berlusconi'nin lideri olduğu merkez sağ ile bir ulusal birlik hükümeti kurulmalı mı?' şeklindeki bir soruya da gazete 'hayır' yanıtını verdi. Çünkü gazeteye göre, merkez sağın ortaya attığı bu fikir, samimi ve olgun bir öneri olmaktan ziyade, yenik tarafın iktidara tutunma sevdası.
Corriere Della Sera'ya göre ise, 20. yüzyılın sağ-sol ayrımının günümüzde hala sürdüğünü görmek üzüntü verici bir durum. Corriere Della Sera, merkez sol ile sağın artık bu ayrımı aşarak birlikte hükümet kurmasından yana. Seçim kampanyasında Romano Prodi'nin sık sık İtalya'yı birleştireceğinden söz ettiğini yazan gazete, "Şimdi bunu kanıtlama vakti geldi" ifadesine yer verdi.
İngiltere'den Financial Times, şu an İtalya'da kesin olan tek şeyin, siyasetin içine düştüğü belirsizlik olduğunu yazdı. Gazete, mayıs ayına kadar bir hükümet kurulamayacağını söyleyen Romano Prodi'ye ve seçim sonucunun doğruluğunu sorgulamaya devam eden Silvio Berlusconi'ye işaret etti. Fakat Financial Times, Berlusconi'nin itirazlarına karşın, AB'nin bir dizi başkentinde kendisinin çoktan tarihin sayfalarına gömüldüğünü ve Prodi'ye sıcak biçimde kucak açıldığını belirtti.
Financial Times, Fransa ve Lüksemburg Hükümetleri'nin İtalya'da sandıklardan çıkan sonucun daha resmen ilan edilmeden Prodi'ye tebriklerini bildirdiklerini, keza Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun da tebrikini hiç geciktirmeden ilettiğini yazdı. Gazeteye göre Prodi'ye gösterilen bu sevginin ardında, İtalya'yı Berlusconi'ye nazaran AB kurumlarıyla daha çok kaynaştıracağı inancı yatıyor.
Times gazetesine göre ise, Berlusconi'nin arkasında duran 2 önemli lider var: İngiltere Başbakanı Tony Blair ve ABD Başkanı George W. Bush.
Gazete, her ikisinin de henüz Prodi'ye resmen tebrik mesajı göndermediğini, çünkü önce seçim sonuçlarına yapılan itirazların halledilmesini beklediklerini belirtti. Fakat Times'ın işaret ettiğine göre bu ihtiyatın bir nedeni, Irak savaşında Berlusconi'den gördükleri destek. Gazete, Romano Prodi'nin aksine Irak'ta savaşı açıkça eleştirdiğini ve önceliklerini Washigton'un değil Brüksel'in çıkarlarına göre belirleyeceğinin bilindiğini yazdı.
"IRAK'IN CESARETLİ GÜZELİ"
Times gazetesi bugün sayfalarında bir Irak haberine yer verdi. Temmuz ayında Los Angeles'ta yapılacak 'Kainat Güzeli' yarışmasında Irak'ın da temsil edilmesinin istendiğini ve bundan 6 gün önce Bağdat'ta düzenlenen yarışmada halkın oylarıyla bir Irak güzeli seçildiğini yazan Times, "Irak'ta bir başbakan adayı bulmakta ne kadar zorlanılıyorsa, güzellik yarışması için bir aday bulmak da o kadar zorlu çıktı" yazdı.
Fakat dün gece Ürdün'den telefon eden 23 yaşındaki sarışın güzel, İslamcı militanlardan aldığı ölüm tehditleri yüzünden Irak'tan kaçtığını ve tacını artık istemediğini söyledi. Ermeni asıllı güzelin kaçışının ardından, her ikisi de Müslüman olan ve yarışmada ikinci ve üçüncü gelen güzeller de taçlarını devralmayı reddetti.
Times, sonuçta güzellik yarışmasında dördüncü gelen Silva Sahagiyan'ın tacı giymeyi kabul ettiğini yazdı. Üniversite öğrencisi olan Bağdatlı Sahagiyan, "Los Angeles'a gideceğini ve ülkesinin tek imajının kan ve şiddet olmadığını kanıtlayacağını" söyledi.
Times'ın deyimiyle, "Irak Güzeli olmak için güzellikten çok cesaret gerekiyor."
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 08:00
