LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün; 11 gün önce başlayan BM iklim konferansı, İngiltere''nin en yüksek yargı mercii olan Lordlar Kamarası''nın işkenceyle ilgili kararı, Batılı ülkelerde altın fiyatlarındaki tırmanış, Rusya''da HIV virüsü paniği ve bebek ölümleri konuları öne çıkıyor.
BBC''nin Türkçe internet sitesi ''''www.bbc.co.uk/turkish'''' adresinde yer alan basın özetlerine göre, Independent, Montreal''de 11 gün önce başlayan ve yarın sona erecek olan BM iklim konferansına ilişkin, ''''Peki 11 gün içinde ne mi başardılar?'''' diye soruyor. Gazetenin iri puntolarla vardığı hükme göre 189 ülkeden temsilcinin ortaya çıkarabildiği tek şey ''''boş laftan'''' ibaret.
Independent, konferans süresince çevrenin uğradığı zararın ise acımasızca sürdüğünü belirtti. Gazetenin iddiasına göre çevre konferansı başladığından bu yana denizler 0,077 milimetre yükseldi. 280 bin hektar ormanlık arazi yok oldu. 1 milyar varili aşkın petrol pompalandı ve 907 milyon ton sera etkisi yapan sanayi gazı atmosfere salındı.
Guardian''ın manşetindeyse dün İngiltere''nin en yüksek yargı mercii olan Lordlar Kamarası''nın duyurduğu kilit önemdeki karar var. Hukuk anlaşmazlıklarında son sözü söyleyen yedi yargıç, zanlılardan işkence altında alınmış bilgilerin İngiltere mahkemelerinde hiçbir şekilde delil olarak kullanılamayacağına hükmetti. Guardian bu kararın ''''İngiltere hükümetinin terörle mücadele politikasını allak bullak ettiğini'''' savundu.
Davanın kökeninde İngiltere''de tutuklu, çoğunluğu Cezayirli sekiz zanlı var. İngiliz savcıların aleyhlerinde kullandıkları delillerin bir bölümünün başka ülkelerde tutulan işkence görmüş kişilerden elde edildiğini söylüyorlar.
Geçen Ağustos ayında İngiltere''de bir temyiz mahkemesi, yurt dışında üçüncü şahıslardan elde edilmiş bilgilerin -İngiltere''nin işkence olayına bulaşmaması kaydıyla- terör davalarının görüldüğü kapalı mahkemelerde kullanılabileceğini açıklamıştı. Ama dün Lordlar Kamarası yargıçları bu kararı bozmuş oldu.
Guardian, şimdi İngiltere hükümetinin belki 30''a yakın terör davasını yeniden gözden geçirmesi gerekeceğini bildiriyor. Gazetenin ifadesiyle Lordlar Kamarası''ndan çıkan en önemli kararlardan biri bu; çünkü medeni bir ülkede işkenceye hiçbir şekilde göz yumulmadığı hükme bağlandı.
''''TERÖR ZANLILARI BELKİ ŞİMDİ SERBESTÇE DOLAŞACAK''''
Başyazısında, ''''Bir kez daha'''' diye yazan Independent, ''''Yargı, ülkemizin değerlerini korudu'''' ifadesini kullandı.
Fakat Times, ''''Terör zanlıları belki şimdi ellerini kollarını sallayarak serbest dolaşacak'''' yorumunda bulundu. Gazete, Londra''daki bombalı eylemlerin ardından, ''''Oyunun kuralı artık değişti'''' diyen Başbakan Tony Blair''in terörle mücadelede daha sert bir politika izleyeceği taahhüdüne karşın, Blair''in bu girişiminin yüksek mahkeme yargıçlarına ''''tosladığını'''' yazıyor.
Financial Times, on yeni ülkeyle ''genişleyen -ve değişen- bir AB''ye'' ışık tutuyor. Ucuz tarifeli uçaklarla seyahatin giderek yaygınlaşması, Polonyalı dişçilerin işine yaradı.
Financial Times, Polonya''nın Varşova dışında diğer kentlerine de seferler koyan ucuz havayolu şirketlerini, İngiltere''ye çalışmaya gelen Polonyalı göçmenlerin yanı sıra, Polonya''ya dişçiye giden çok sayıda İngiliz''in de kullanmaya başladığını yazıyor.
Financial Times''ın röportaj yaptığı Polonya''da dişlerini yaptıran bir İngiliz, ''''Bundan daha iyisi olamazdı. Hem verdikleri hizmet çok daha iyi, hem de aldıkları para İngiltere''de ödeyeceğimin yarısı bile etmiyor'''' dedi.
Financial Times, Polonya''da havaalanlarının bu yıl yüzde 30 daha fazla sayıda yolcu ağırladığını tahmin ediyor. Gazete, AB''ye yeni katılan diğer ülkelerde de tablonun benzer olduğunu bildiriyor.
Budapeşte havaalanında 2005''in ilk 10 ayı içinde yolcu sayısında yüzde 27''lik bir artış var. Prag, yüzde 11''lik bir artışın keyfini çıkarırken, Slovakya''nın Bratislava havaalanı ise, 2001''de 300 bin yolcuyu ağırladı. Bratislava, bu yıl 1 milyon 300 bin turistin kapılarından geçmiş olacağını tahmin ediyor.
Gazete, bu artışı ucuz uçak seferlerine bağlıyor.
Guardian''ın sayfalarında ise altın fiyatlarındaki tırmanış var.
''''ALTIN, ALICILARINA GÜVEN VERİYOR''''
Altının ons başına fiyatı dün 500 dolar çıtasını aştı. Guardian''ın tam sayfa haberine göre bunun iki nedeni var. Bir tanesi, moda. Batılı ülkelerde altın takmak artık eskisi gibi ''''sonradan görmelerin zevksizliği'''' diye küçümsenmiyor. Aksine, ünlü moda evleri koleksiyonlarında bol bol altına yer verir oldu. Guardian, diğer nedeni ise ''''korku'''' diyor: ''''Önce borsalarda internet şirketlerinin hisseleri teker teker söndü. Sonra 11 Eylül saldırıları ve Irak''ın işgali geldi. Buna Amerika''da Merkez Bankası''nın uyguladığı düşük faiz hadleri ve dolardaki değer kaybı eklendi.''''
Guardian''a göre kriz zamanlarının geleneksel yatırımı altın, şu sıralarda son 25 yılın en yüksek fiyatından el değiştirerek, alıcılarına güven veriyor.
Times gazetesinin sayfalarında, ''''Rusya''daki HIV virüsü paniği'''' var. Gazeteye göre kan verme işlemlerinde yapılan bir hata, yüzlerce kişinin sağlığını tehlikeye atmış olabilir.
Times, Rusya''nın Voronezh bölgesinde 200''ü aşkın kişiye yanlışlıkla HIV virüslü kan nakli yapılmış olabileceğini ve hastalardan en azından birinin HIV''e yakalandığını bildiriyor. Gazete, Avrupa''da HIV vakalarının en hızlı arttığı ülkenin Rusya olduğunu yazıyor. Times''a göre kayıtlı vakaların sayısı 330 bin olsa da gayri resmi tahminlere göre yetişkin nüfusun neredeyse yüzde 2''sine tekabül eden 1,5 milyon dolayında kişinin HIV taşıyıcısı olduğu düşünülüyor.
Hemen bütün gazetelerin yer verdiği bir araştırmanın konusu, bebek ölümleri.
Beklenmedik bebek ölümleri -ya da İngilizce tabiriyle beşik ölümleri- bebeğin yatakta nefessiz kalışından kaynaklanıyor ve Independent''a göre İngiltere''de 12 ayın altındaki bebeklerde en sık rastlanan ölüm sebebi.
Bebeği nasıl yatırmak gerektiği konusunda yıllar içinde anne-babalara verilen çelişkili bilgilerden de anlaşılacağı üzere, bu, doktorların kesin yanıt bulduğu bir sorun değil. Şu an en sık verilen tavsiye, bebeğin sırtı üstü yatırılması. Bir İngiliz tıp dergisinde yayınlanan son araştırmanın sonuçları ise, buna yeni bir tavsiye daha ekliyor.
Times''ın başlığına göre, ''''Bebekleri emzikle uyutmak ölüm riskini yüzde 90 azaltabilir.''''
Araştırmacılar, emziğin bebeğin ağzı ile burnu arasında oluşturduğu hava boşluğunun tehlikeyi azalttığına inanıyor. Ancak aynı haberde bu araştırmanın kesin bir kılavuz olarak kullanılması için henüz çok erken olduğu ve daha derin istatistiki çalışmalara gerek duyulduğu söyleniyor.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:29