Medya
  • 29.11.2005 10:56

AVRUPA BASININDA BUGÜN...

LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün, Irak''ın devrik diktatörü Saddam Hüseyin''in dün yeniden başlayan ama yine ara verilen duruşması, EuroMed konferansı ve Montreal''deki iklim değişikliği görüşmeleri öne çıktı. BBC''nin Türkçe internet sitesi ''''www.bbc.co.uk/turkish'''' adresinde yer alan basın özetlerine göre, İngiltere''den Daily Telegraph gazetesi, Saddam Hüseyin''in, dava sürecine hakim olduğunu belirtti. İngiliz Times, ''''Saddam davası bir maskaralık haline geldi'''' diye yazdı. Gazete iki kanıttan biri olarak sunulan 15 saniyelik bir video bandının tekrar tekrar gösterildiğini ve Saddam Hüseyin''in avukatı olmak üzere salonda bulunan eski Amerikan Adalet Bakanı Ramsey Clark''ın avukatlık belgelerinin yazıları çok küçük olduğundan, çevirmenler uzun aramalar ardından büyüteç bulup belgeyi okuyamayınca Clark''ın söz alamadığını belirtti. Gazete haberinde, ''''Yeni Irak''ta adalet ve demokrasinin vitrini olmak bir yana, Saddam ve 7 kurmayının davası avukatların salonda bulunamadığı, büyüteç arayan çevirmenlerin duruşmayı beklettiği, Saddam ve diğer sanıkların başarılı isyanlar sahnelediği bir maskaralık haline geldi. Yargıç iki saat sonra bitkin bir halde oturuma ara verdi. Bir kahvede duruşmayı izleyen Ebu Salih adlı müşteri, ''Yüzyılın davası diye buna dediklerine inanamıyorum. Zayıf, profesyonellikten uzak ve plansız'' diyordu...'''' ifadelerine yer verdi. Saddam Hüseyin''in mahkeme salonuna elinde bir Kuran-ı Kerim ile girdiğine dikkat çeken Guardian, Şiilerin süreçten şikayetçi olduğunu yazdı. Guardian, ''''Hükümetin üst düzey Şii danışmanlarından Haytam El Kadim, Başyargıç Rizgar Emin Muhammed''i ''haksız şekilde merhametli davranmakla, halkın beklediği adaleti geciktirmekle'' suçladı. İnsan hakları grupları avukat ve tanıklara yönelik tehditler karşısında mahkemenin ertelenmesini veya başka bir yere alınmasını istiyor'''' ifadelerini kullandı. ''''LİBERAL DEĞİŞİKLİKLER, MUHAFAZAKAR OLAN BİR HÜKÜMETÇE YAPILDI'''' Financial Times gazetesi bugün Türkiye hakkında altı sayfalık bir ek yayımladı. Ülkede ekonominin geliştiği, 24 saat yayın yapan haber kanallarının geniş bir tartışma ortamı yarattığı ve siyasi seçkinlerle ordunun, hükümetin AB siyasetini kabul etmiş göründüğü tespitlerini aktaran Financial Times, ''''Türkler kendileriyle daha barışık'''' manşetiyle çıkan ekte, siyasi alanda Erdoğan hükümetinin sağladığı reformlar için ''''paradoks'''' yorumunu yaptı. Gazete, ''''Bugünün Türkiye''si aslında bir paradoks yaratıyor. Çünkü liberal değişiklikler, derinden muhafazakar olan bir hükümetçe yapıldı. Ülkenin uzun yıllardır iktidara gelen en dindar başbakanı olan Erdoğan aynı zamanda bir kasaba siyasetçisi, yabancı dil bilmiyor ve başbakan olmadan önce Avrupalı liderlerle pek etkileşim içinde değildi. Özal ile karşılaştırılıyor ama ona erişemiyor. Erdoğan''ın zaafları hakkında Soli Özel, ''laik bir siyasetçi ama laik bir dünya görüşü yok, dünyayı dini unsurlarla görüyor'' diyor'''' yazdı. Ekte Şemdinli olaylarının kaygı verici olduğu vurgulanırken, AB açısından 2005''in uygulamada hayal kırıklığına uğratıcı bir yıl olduğu ve reformların hızlanması gereği vurgulanırken, düşünce özgürlüğü alanında başta Orhan Pamuk''unki olmak üzere Hrant Dink, Fatih Taş, Burak Bekdil gibi yazar ve yayıncılara yönelik davalara dikkat çekildi. Bu davaların nedeni olarak ülkede sivil toplumun gelişmemiş olması ve faşist İtalya''dan alınma ceza yasasının yeni değişmesinden söz edildi. Gazeteye mülakat veren Dışişleri Abdullah Gül ise bu davaları, ''''Yargı çok tutucu. Savcılar daha da tutucu. Mükemmel değiliz, ama yaptıklarımız sessiz bir devrim. Zaman zaman bir savcı bir yerde bir dosya açar, mahkeme reddeder. Bence Pamuk''un davasına bakacak mahkeme de doğru kararı verecektir. Benzer davalar daha önce düştü'''' şeklinde açıkladı. ''189 ülkenin iklim değişikliğini konuşmak üzere toplandığı Montreal''den somut sonuç çıkacak mı?'' sorusunu tartışan Avrupa gazetelerinden Alman Der Tagesspiegel, bu toplantıda ''''karbondioksit salımında büyük bir azalma sağlanması'''' gerektiğini belirtti. ''''DÜNYAYI KİRLETENLER İKLİMİ KORUMAK İÇİN BİZZAT BİR ŞEYLER YAPMALI'''' Der Tagesspiegel, ''''Dünyayı kirletenler iklimi korumak için bizzat bir şeyler yaparsa, Çin ve Hindistan gibi hızla büyüyen ülkeler de kendi sera gazlarını azaltmaya yanaşabilir. Bu olmazsa, dünyanın bazı köşeleri torunlarımız için yaşanır halde olmayacak'''' yazdı. Fransız Le Monde gazetesi de manşetini bu konuya ayırdı ve ''''Kyoto Protokolü''nün geçerliğini uzatmak insanlığın geleceği için hayati bir mesele'''' ifadelerini kullandı. Independent, Le Monde gibi İngiliz Kraliyet Bilim topluluğu başkanı Lord Robert May''in uyarılarına yer verdi ve geleceği kurtarmak için şimdi harekete geçmemenin ağır sonuçları olacağını belirterek, ''''Bugün konferansa da hitap etmeye hazırlanan May, iklim değişikliğinin yaratabileceği yıkımı kitle imha silahlarına benzeterek Katrina Kasırgası''nda yaşananları buna örnek gösterecek. May''a göre, iklim değişikliği konusunda dünya çok tehlikeli bir deney yapıyor ve başarısız olunması istenmiyorsa, Montreal''de somut adımlar atılmalı. Ekonomik büyüme ve emisyon hedefleri ayrı ayrı düşünülmeli'''' ifadelerine yer verdi. Financial Times''a bir mülakat veren Avrupa Çevre Kurumu Başkanı Jacqueline Mc Glade ise Avrupa''nın artık ortak bir iklim stratejisi ile faaliyet göstermesinin şart olduğunu vurguladı. Gatzete, ''''Mc Glade, Avrupa çapında geleceğe dair bir vizyon oluşmadan, ulusal stratejilerin yerini alacak bir birlik stratejisi geliştirilmeden, bu alanda gerektiği kadar büyük yatırımların yapılamayacağını söylüyor. Mc Glade stratejilerde birlik sağlarken, enerji dağıtımında merkezi sistemlerden uzaklaşıp, tüketiciye daha yakın noktalarda dağıtım merkezleri oluşturulmasını savunuyor'''' diye yazdı. Yine Financial Times Çeçenistan''da hafta sonu düzenlenen seçim ardından Cumhurbaşkanı Ali Alkanov''un geçen yıl öldürülen Aslan Mashadov''un sürgündeki temsilcileri ile görüşeceğini yazdı. Gazete Rusya''da iktidar olan Birleşik Rusya partisinin kazandığı açıklanan seçimler hakkında bazı gözlemcilerin ciddi eleştirileri olduğunu da vurguladı. ''''PUTİN, ''DURUM NORMALE DÖNÜYOR'' DERKEN KENDİSİNİ KANDIRIYOR'''' Avusturya''dan Die Presse Rusya lideri Vladimir Putin''in ''''Çeçenistan''da anayasal düzen yeniden tesis edilmiştir'''' şeklindeki açıklamasına şüpheyle yaklaşarak, ''''Durum böyle olsa Putin askerlerini evlerine gönderirdi. Putin''in Çeçen siyasetinin en büyük eksiği kendi safından insan haklarını ihlal edenleri cezalandırmak ve yerle bir olan kasaba ve köyleri yeniden imar etmek gibi önerilere yanaşmaması. Bu nedenle Putin, ''Durum normale dönüyor'' derken kendisini kandırıyor. Bu ancak halkın tümü seçim kampanyasını, adayları ve sonucu, yani tüm seçim sürecini meşru gördüğünde mümkün olacak'''' ifadelerine yer verdi. İngiltere''de intihar saldırganı olabileceği şüphesiyle polisin sekiz kurşunla öldürdüğü Brezilyalı Jean Charles de Menezes soruşturması genişliyor. Ailesinin talebi üzerine açılan ikinci soruşturmada Londra Emniyet teşkilatının başkanı Sir Ian Blair''in de Menezes hakkında sonradan asılsız çıkan açıklamalarıyla, örneğin şüpheli davrandığı gibi açıklamalarla, halkı yanlış yönlendirmiş olup olmadığı araştırılacak. Daily Telegraph gelişmeleri, ''''Londra polisinin başkanı Ian Blair öldürülen kişinin bir terörist değil sivil olduğunu 24 saat sonra öğrendiyse, kaygı duymak gerek. Böyle önemli bir detayı bu kadar geç biliyorsa, bu makamın ne anlamı var? Eğer komuta zincirinde ciddi sorunlar varsa teşkilatın başı olarak bundan kendisi sorumlu olmalı. Bu olay halkın polise inancını sarstı. Soruşturma komisyonu bunu yeniden sağlamak için gereken tüm soruları sormalı'''' şeklinde yorumladı. İngiliz futbolseverler geçen hafta ölen Kuzey İrlandalı futbolcu George Best''e cumartesi günü yapılacak görkemli bir törenle vedaya hazırlanıyor. Times bu törenin bölgede görülenlerin en büyüğü olacağını, ''''George Best''in cenazesinde o kadar büyük bir kalabalık bekleniyor ki tören, Kuzey İrlanda''da parlamento binası olarak kullanılan Stormont Kalesi''nde yapılacak'''' satırlarıyla aktardı. ''''KUZEY İRLANDA''DA GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK CENAZE'''' ''''Bu Kuzey İrlanda''da gelmiş geçmiş en büyük cenaze olacak'''' ifadesine yer veren gazete, ''''Yaklaşık yarım milyon kişinin, yani bölgede yaşayan her üç kişiden birisinin törene katılması bekleniyor. Cenaze kalenin bahçesinde toplanacaklara dev ekranlardan yayımlanacak. Kuzey İrlanda''nın kurucusu olan Lord Edward Carson''a bile, bölgenin devlet töreniyle kaldırılan yegane cenazesi olmasına rağmen böyle bir tören yapılmamıştı. Törenin Kuzey İrlanda''daki iki kesimi de bir araya getirmesi bekleniyor. Protestan işçi çocuğu Best''in cenazesinde şüphesiz çok sayıda Katolik de olacak. Bu da bize Kuzey İrlandalılara dair bir şey öğretiyor: Sporcuları siyasetçilere yeğliyorlar. Bölgede yapılması planlanan bir stadyuma veya Belfast Havaalanı''na Best''in adının verilmesi, heykelinin dikilmesi ve şövalyelik unvanı verilmesi de futbolcuyu anmak için gündeme getirilen öneriler arasında'''' diye yazdı. Barselona''da dün tamamlanan Avrupa Akdeniz Ortaklığı, kısa adıyla EuroMed zirvesinin sonuçlarını Avrupa gazeteleri ''hayal kırıcı'' olarak nitelendirdi. İngiliz Financial Times''a göre terörün tanımı üzerinde anlaşma sağlanamaması, AB''nin nüfuzunun sınırlarını da ortaya koyuyor. Almanya''dan Berliner Zeitung da bu kanıya katılarak, ''''Avrupa''nın kendisini müreffeh, demokratik ve şiddetten arınmış ülkelerden oluşan bir güvenlik halkasıyla çevrime hayali, hala çok uzak. Ama bu Akdeniz siyasetinden vazgeçilmeli demek değil. Durum gayet açık: Avrupa''nın başka seçeneği yok, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerinin de... Avrupa Birliği belki de her yıl bu ülkelere yaptığı 3 milyar dolarlık yardımı siyasi ilerlemeye bağlayarak bir çözüm getirebilir. Biraz daha sıkı bir baskı pek de fena olmayabilir'''' yorumunu yaptı. İngiltere''de Guardian da Avrupa-Akdeniz diyaloğundan umut kesilmemesini istediği haberinde, ''''Çünkü Amerika Irak macerasıyla lekelendi; şimdi demokrasi ve özgürlük gibi kavramları, bunların zaten az görüldüğü bir bölgede savunma çabalarında yalnız bırakılmamalı. Avrupalılar, bu engelleri aşmak için daha fazla uğraşmalı ve bu dengesi kaçmış ortaklığı daha yapıcı bir hale getirmeli'''' ifadelerine yer verdi. Fransız Le Monde 10 Akdenizli liderden sekizinin toplantıda bulunmayışını ''''bariz bir boykot'''' olarak niteledi ve ''''Avrupa''nın güneyli komşularının AB siyasetleri konusundaki hoşnutsuzluklarını böyle göstermek istediğini'''' belirtti. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:33

İLGİLİ HABERLER