Medya
  • 24.10.2005 11:26

AVRUPA BASININDA BUGÜN...

LONDRA (İHA) - Avrupa basınında haftanın ilk gününde Londra''da perşembe günü yapılacak gayrı resmi AB zirvesi, ırksal ve dinsel nefret yasaları ile sigara yasağı uygulanmasına ilişkin tartışmalara geniş yer verildi. İngiltere Başbakanı Tony Blair''in bir günlük gayrı resmi toplantı için siyasileri Londra''nın tarihi saraylarından Hampton Court''ta toplaması, gazetelere ''''ülkenin AB dönem başkanlığına ivme kazandırma çabası'''' olarak yansıdı. Guardian gazetesi, başyazılarından birinde ''''Avrupa labirentinden sıyrılırken'''' başlığını kullanarak, ''''Blair, Avrupa''nın küreselleşmeyle nasıl mücadele etmesi gerektiğini tartışmaktan yana. Bunun anlamı, Çin ve Hindistan''ın yol açtığı rekabet baskısına direnmek için ekonomik reformlar uygulamak ama Fransızların takılıp kaldığı ve mayıs ayındaki AB Anayasası Referandumu''nun bozguna uğramasını sağlayan Polonyalı su tesisatçılarını boş vermek. Alametler zayıf. Ne zaman dinamizm gerekse, Avrupa farklı ruh hallerine bürünüyor, hemen savunmaya geçiyor'''' görüşlerine yer verdi. Guardian''ın başyazısında bahsi geçen Polonyalı su tesisatçıları, Fransa''daki referandumdan hayır çıkmasında etkili olan ucuz işgücünü ve ülkede işsizliğin artmakta oluşunu temsil ediyor. ''''BLAIR, BÜTÇENİN GÜNDEME ALINMASINI İSTEMEDİ'''' Guardian, reform gibi meselelerin bir günde çözümlenemeyeceğine dikkat çekerken, Times gazetesi, Blair''in AB Dönem Başkanlığı sona ermeden, bir bütçe anlaşmasına varma yolu aradığından bahsederek, ''''Blair, gerginliğe yol açan bütçe meselesinin bilhassa gündeme alınmamasını istedi. Ne var ki, başbakanlık kaynakları, Blair''in bu yıl sona ermeden bir anlaşmaya varmak için zemin hazırlayacağını kabul etti'''' ifadelerine yer verdi. Times ayrıca Avrupa Komisyonu''nun başkanı Jose Manuel Barroso''nun verdiği mülakata ve AB zirvesine iki sayfa ayırdı. Gazete okuyucularına, Barroso''nun, ''''AB, İngilizlerin yolunu izlemeli'''' dediğini aktardı. Anthony Browne imzalı haberde Barroso''nun, ''''Daha fazla saklanamayız, AB küreselleşmeyi kabullenmeli; aksi halde hiçbir değerimiz yok'''' sözlerine yer verildi. Bu sözleri, İngilizlerin Fransızların korumacı politikalarını kınamaları ve genel yaklaşımlarına güçlü bir destek gibi duran Barroso, kendi deyimiyle her bir ''''uygar ve mantıklı'''' insana çağrıda bulunuyor: ''''Serbest piyasaya muhalif popülist çevrelerle savaşın, Avrupa''yı aşılmaz bir kaleye çevirmektense küreselleşmeyi bağrınıza basın.'''' ''''AB üzerinde Doha görüşmeleri baskısı artıyor'''' başlığını atan Financial Times, ticari çevrelerin, Doha''da yapılacak Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Zirvesi''nin, tarım teşviklerindeki kesintilere ilişkin yeni öneriler sunması beklenen AB çabalamazsa, tehlikeye girebileceği uyarısını öne çıkardı. WTO Genel Sekreteri Pascal Lamy daha azimli öneriler gelmedikçe aralık ayında Doha zirvesini düzenlemenin bir anlamı olmayacağı uyarısında bulundu. ''''DOHA''NIN BAŞARISI İÇİN, HERKES ÇABA SARF ETMELİ'''' Geçen hafta Cenevre''deki WTO görüşmelerinde başarı sağlanamadı. ABD, AB ile Japonya tarım teşviklerinde yüzde 80 kesintiye giderse, kendi teşviklerini yüzde 60 azaltma önerisinde bulunmuştu. Financial Times, geçen mart ayında Dünya Bankası başkanlığına seçilen, Amerikan Savunma Bakanlığı''nda görev yaptığı sırada, Bush yönetiminin şahin kanadı içinde görülen Paul Wolfowitz''in, yine Doha zirvesiyle ilgili bir makalesine yer verdi. Wolfowitz, makalesinde ''''Doha''nın başarısı için, herkes çaba sarf etmeli'''' başlığını kullanarak, ''''Doha görüşmeleri, basit bir testle değerlendirilebilir: Yoksul ülkelerin halklarına ürünlerini dışarı satma, daha fazla istihdam sağlama ve refahı artırma imkanı veriyor mu? Yanıt evetse, bu görüşmelerde milyonlarca insanın yoksulluktan kurtulması sağlanabilir. Ama yanıt hayırsa, görüşmeler özellikle Afrika''daki kalkınmakta olan ülkelerde başta ihracat alanında olmak üzere, daha fazla fırsat sağlanamadan sona erecek demektir. İstihdam ve refah, yardımlarla değil, ticaretle sağlanır. Sanayileşmiş ülkelerdeki siyasi liderler teşviklerden vazgeçip sınırları serbest ticarete açmaktan rahatsız olabilir. Ama bu geçici bir rahatsızlık ve dünyadaki yoksul insanların her gün yaşadığı rahatsızlık ve mahrumiyet duygusuyla kıyaslanamaz'''' görüşlerine yer verdi. Birmingham kentinde hafta sonunda bir kişinin ölümü, 35 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar gazetelerde öne çıkan bir başka konu oldu. Daily Telegraph, Asya ve Afro-Karayip kökenliler arasındaki çatışmanın aslında polis gücünün çete kültürü karşısındaki yetersizliğini gösterdiğini belirtirken, Independent gazetesinde yazan Yasmin Alibhai-Brown ise ırkçılığın giderek kötü bir hal almakta olduğuna dikkat çektiği bugünkü yazısında, ''''Elbette renkli İngilizler için hayat eskisinden daha kolay. Kadınlar, eşcinseller ve özürlüler için olduğu gibi. Ama bu tür topluluklara karşı önyargılar, hala insanların yaşamlarını mahvediyor. Adını koyamıyoruz çünkü bize ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapanlar, bir yandan da onlara baskı uyguladığımızı söylüyor'''' ifadelerini kullandı. ''''IRKSAL VE DİNSEL NEFRET YASASI'''' Lordlar Kamarası''nda yarın ''Irksal ve Dinsel Nefret Yasası'' tartışılacak. Times gazetesi, yasanın pek çok eksiği bulunduğuna dikkat çekerek mutlaka düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Öte yandan Guardian gazetesi de İngiliz hükümeti danışmanlarının hazırladığı bir raporda, terörle mücadele stratejisine yöneltilen eleştirileri manşete taşıdı. Haberde ''''Rapor, İngiltere''nin terörle savaş, teröre hazırlık, önlem ve koruma politikalarını ele alıyor. Başbakanlık danışmanlarının hazırladığı raporda, ''Strateji olgunlaşmamış, ileriye dönük planlar bağlantısız, sorumluluk açısından zayıf ve gerçek sonuçlarına ilişkin nadiren değerlendirme yapılıyor'' denilmiş'''' ifadeleri yer aldı. Rapora ilişkin haber, Irak''ta kısa süre önce 9 Iraklıyı terör zanlısı şüphesiyle yakalayan İngiliz askerlere, yoğun olarak bulundukları yerlerdeki tepkiyi ele alan anketi izliyor. Anket sonuçları, ''Her 10 Iraklıdan yedisinin İngiliz askerlere yönelik saldırıları desteklediğini'' gösteriyor. İngiltere''de kamuya açık alanlarda sigara içme yasağı da gündemin baş sıralarını işgal ediyor. Sağlık Bakanı Patricia Hewitt, yasa taslağını bugün kabine düzeyinde tartışmaya açarak çarşamba günü de yasalaştırmaya çalışacak. Daily Telegraph''ın aktardığına göre, yasak, iki yıl içinde bar, restoran, hatta özel kulüpler de dahi sigara içilmesine yasak getiriyor. Öneriye göre, bu mekanlarda sigara içmek isteyenlerin ise özel sigara odasına geçmeleri gerekecek. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:49

İLGİLİ HABERLER