LONDRA (İHA) - Avrupa gazetelerinde öne çıkan konuların başında BM Genel Sekreteri Kofi Annan''ın Pakistan depreminin ardından yaptığı acil yardım çağrısı geliyor.
İngiltere''de yayımlanan Daily Telegraph gazetesi yardım edilmezse birkaç hafta içinde 10 bin çocuğun öleceğini belirterek, açlık ve hastalık tehlikesi karşısında yavaş davranılmasını eleştirdi.
Gazete, ''''Sürekli tekrarlanan ve gitgide daha umutsuzlaşan çağrılara rağmen dünya orduları geçen geceye kadar, topu topu 68 helikopter toplayabildi. İngiltere 3 adet helikopter göndereceğini ilan edene dek neredeyse 11 gün bekledi'''' ifadesini kullandı.
Independent da başyazısında bu konuya eğildi.
BM''nin Afet İşleri Koordinatörü Jan Egeland''in, 1948''deki Berlin hava köprüsüne benzer bir seferberlik istediğini kaydeden Independent, ''''Bu alanda NATO kaynaklarının daha önce seferber edilmesi gerekirdi. Örgütse, Türkiye''den yardım nakline dün - yani depremden neredeyse iki hafta sonra başladı.
Batılı ülkelerin ellerinden geleni hemen yapması şart. Pakistan, Müslüman bir ülke. Keşmir İslamcı radikalliğin başlıca yetişme alanlarından. Batının şimdi Müslüman dünyasındaki ''İslam''a karşı savaş açıldığı'' düşüncesini yenmek için bir fırsatı var. Ama daha da önemlisi, mümkün olduğunca çok yaşamı kurtarmak ahlaki görevimiz'''' satırlarına yer verdi.
Kuş gribi nedeniyle Uzakdoğu''da 67. kişinin ölümü ardından Times gazetesi, Avrupalı yetkililerin önümüzdeki iki ay içinde hastalığa karşı hazırlıkları sınamak üzere iki günlük bir tatbikat düşündüğünü duyurdu.
''''150 MİLYON TAVUK VE HİNDİ KAYIT ALTINA ALINACAK''''
Independent, İngiltere''deki 150 milyon tavuk ve hindinin tamamının kayıt altına alınması için harekete geçileceğini yazdı. Böylece, AB''nin 2007 için öngördüğü merkezi kayıt uygulaması, itlaf ekiplerinin gerektiğinde çiftliklere daha hızlı müdahale edebilmesi için 2 yıl öne alınıyor.
Avusturya''da Die Presse ise, bildik gribin insanlar için kuş gribinden çok daha somut bir tehlike olduğunu vurguladı.
''''Önümüzdeki haftalarda Avusturya''da 2-3 bin kişi grip sonucu ölecek'''' tahminine yer veren gazete, ''''Kuş gribi olasılığına karşı mucize bir deva yok ama somut bir tehlike olan gribe karşı çözüm var'''' hatırlatmasını yaparak şöyle devam etti:
''''Aşılanın. Özellikle de yaşlıysanız ve bağışlık sisteminiz zayıfsa. Bu şekilde sadece kendinizi değil insanlığı da korumuş olacaksınız. Çünkü gribe yakalanmayanlar, kuş gribi virüsü alsalar bile (mutasyona yol açarak) yeni bir salgının başlangıç noktası olmayacak.''''
İspanya''da ise ABC gazetesi, tavukçuluk sektörünü korumak istediğini belirttiği Tarım Bakanı Elena Espinosa''nın ''''Salgın ihtimali bilim kurgu senaryosu'''' sözlerini eleştirdi.
ABC, ''''Madem öyle İspanya neden nüfusunun yüzde 25''ine yetecek kadar ilaç satın alıyor?'''' sorusunu yöneltti.
Bir diğer İspanyol gazetesi El Pais, Rus petrol devi Yukos''un hapisteki eski başkanı Mihail Hodorkovski''nin Moskova''dan Sibirya''da bir cezaevine nakline dikkat çekti.
Hodorkovski''nin Moskova''daki varlığı ve demokratikleşme çağrıları ile liberaller için bir referans noktası haline gelmesi Başkan Vladimir Putin için rahatsız edici olmaya başlamıştı.
''''AZERBAYCAN''DAKİ GÖREVDEN ALMALAR''''
İngiltere''de yayımlanan Guardian gazetesi Azerbaycan''dan gelen görevden alma haberlerinin, yönetimin bir darbeden endişe etmesinden kaynaklandığını savundu. Habere göre dün görevden alınan Ekonomi Bakanı Ferhad Aliyev''in bir darbe girişimi için eski bir bakana 1 milyon 700 bin sterlin sağlama sözü verdiği öne sürülüyor. Gazete son 48 saatte toplam beş üst düzey yetkilinin görevlerinden alındığını belirtti. Bunlar arasında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev''in iktidardaki partisinin kurucularından Sağlık Bakanı Ali İhsanov, Kabine İşlerinden Sorumlu Bakan Akif Muradverdiyev, Eğitim Bakanı Mizir Merdanov ve Çalışma Bakanı Ali Naciyev''in de olduğu bildiriliyor.
Ancak bazı gözlemciler bu kararların Ferhad Aliyev''in görevden alınma gerekçesinden farklı bir nedeni olabileceğini savunarak, ''''Aliyev belki de yolsuzluğa bulaşmış görülen bu bakanları görevden alarak 17 gün sonraki seçim öncesi destek kazanmaya çalışıyor'''' yorumunu yapıyor.
Küresel ticaret görüşmelerinde yaşanan anlaşmazlığı ilk sayfasından duyuran Financial Times, ''''Ticaret görüşmeleri durdu, Avrupa eleştiri okları altında'''' diye yazdı. Bu konuda başlıca sorunun Fransa''dan kaynaklandığını vurgulayan gazete, Fransız İçişleri Bakanı ve 2007 için cumhurbaşkanı adayı Nicolas Sarkozy''nin de tartışmalara bizzat katıldığını kaydetti.
Financial Times''a göre Sarkozy''nin açıklaması iç siyasi rant edinmeye yönelik bir ''''tirad''''.
Gazete, ''''Sarkozy, Avrupa Komisyonu''nun Ticaretten Sorumlu Yetkilisi Peter Mandelson''ın tarım teşviklerini ve tarım ürünlerine uygulanan gümrükleri azaltma konusunda Amerika''nın önerisine denk bir adım atılmasını gündeme getirmesini ''enayi pazarlığını kabul'' olarak niteliyor. Sarkozy''ye göre Amerika, taktik gereği verdiği tavizlerle Avrupa''yı gereksiz açılımlar yapmak zorunda bırakmaya çalışıyor'''' ifadelerini kullandı.
''''FRANSIZ YÖNETİMİNE UYARI''''
Fransız Le Monde ''''Bu Paris''in ticaret görüşmeleri konusunda Brüksel ile ilk takışması değil ama Avrupa anayasa tasarısı ve bütçe görüşmeleri nedeniyle Avrupa''nın felç olduğu bir döneme rastladığı düşünülürse ciddiyeti artıyor'''' diye yazdı. Gazete, Paris yönetimini de ''''Fransa Avrupa''daki lider rolünü, referandum sonrasındaki iç siyaset hesaplarından kaynaklanan savunmacı bir taktikte ısrar ederek koruyamaz'''' ifadeleriyle uyardı.
Guardian''ın Irak''ta kaçırılan muhabiri Rory Carroll serbest bdlıysanız ve bağışlık sisteminiz zayıfsa. Bu şekildeırakıldı. Gazetenin ilk sayfasındaki haberde yaşadıklarını anlatan İrlandalı gazeteci, kendisini kaçıranların cep telefonlarından yaptıkları bir görüşme sonrasında serbest bırakıldığını anlatıyor.
Carroll, kaçırıldıktan 20 dakika sonra bir araçtan diğerinin bagajına aktarıldığını, tüm giysilerinin alınıp kendisine daha eski giysiler giydirildiğini, bir evin bodrumunda, yeraltındaki bir odada 36 saat kelepçeli olarak tutulduğunu söylüyor. Guardian muhabiri serbest bırakılmasını uluslararası diplomatik baskıya ve Irak hükümetinin müdahalesine bağlıyor.
Irak savaşını en şiddetle eleştiren İngiliz siyasetçilerden Clare Short, ülke dışına asker sevki için hükümetin parlamentodan izin almasını şart koşan bir tasarıyı bugün parlamentoya sunuyor.
Independent''ta bir makale kaleme alan eski bakanlardan Short, tasarıyı şu sözlerle savundu:
''''Karar yetkisini başbakana veren şu anki düzenlemeler, demokrasiye son derece aykırı. Şahsileşen bu karar yetkisi, yanlış sonuçlara da yol açabildiğinden bu tasarıyı sunuyorum. Yine kötü kararlar alınmayacağının garantisi yok ama en azından bu sürecin demokratik olarak iredelenebilmesi, kamuoyunun siyasetteki etkisini güçlendirir ve daha etraflıca düşünülmüş kararlar sağlayabilir.''''
Gazete de başyazısında yaptığı ''''Nihai yetki parlamentoda olmalı'''' yorumuyla Short''un savlarına destek verdi.
''''ÖLDÜRÜLEN TALİBAN SAVAŞÇILARININ YAKILDIĞI İDDİASI''''
Afganistan''da Amerikan askerlerinin öldürdükleri Taliban savaşçılarını, hakaret içeren sözler sarf ederek yaktığı haberleri de tüm gazetelerde yer buldu.
Guardian, Amerika''nın bu olaya dair görüntülerin yayımlanması sonrası oluşan tepkilerden endişe ettiğini yazdı. Bir Bush yönetimi yetkilisine göre görüntüler ''''gerçekten kötü haber''''.
Görüntüleri 3 hafta önce kaydeden belgesel yapımcısı Stephen Dupont, askerlerin cesetleri sağlık gerekçeleri ile yaktığı savlarının akılcı olmadığını söylüyor:
''''Bence bunu psikolojik savaş unsuru olarak kullanıyorlardı. Taliban''ı mümkün olduğunca öfkelendirmek ve kendilerine saldırtmak istiyorlardı. Zaten onları ancak böyle bulabiliyorlar''''.
Yine Guardian satırlarında Amerikan askerlerinin Guantanamo Üssü''nde tuttukları ve açlık grevi yapan tutsaklara da zorla besleme sırasında işkence yaptığı suçlamaları yer alıyor:
''''Açıklanan gizli belgelere göre, gıda tüpleri, tutsakların boğazından zorlamayla sokuluyor ve kan kusmalarına yol açılıyordu. Çoğu zaman da bir tutsağın burnundan çıkarılan tüp temizlenmeden diğerine aktarılıyordu. Amerikalı yetkililer ise suçlamaları reddediyor.''''
İngiliz gazeteleri ABD Başkanı George Bush''un Yüksek Mahkeme''ye atadığı ve daha önce hiç yargıçlık yapmamış olan avukatı Harriet Miers''ın, Senato''ya kendisi ve görüşleri hakkında sunduğu bilgi formuyla sert tepki çektiğini yazdı.
Times, gerek Cumhuriyetçi gerekse Demokratların Miers''ın yanıtlarını ''''yetersiz, kifayetsiz, onur kırıcı'''' bulduğuna dikkat çekti. Gazeteye konuşan bir yorumcuya göre, Bush atamayı geri çekmezse, teyit oturumlarında ''''kelimelerle ifade edilemeyecek çirkinlikler'''' yaşanabilir.
''''BUSH BASKI ALTINDA''''
Times, Bush''un yakın müttefiki Tom DeLay hakkında, para aklama suçlamasıyla dava açılması ve bir CIA ajanının adının sızdırılması olayına danışmanı Karl Rove''un adının karışması ardından: ''''Kilit kurmaylarına çamur sıçrayan Bush baskı altında'''' ifadesini kullandı.
İngiliz gazeteleri ülke nüfusunun ilk kez 60 milyon eşiğini geçmesine de geniş yer ayırdı. Gazetelere göre bunun nedeni artan göçmenlik. Göçmenlerin büyük bölümü ise eski Doğu Bloğu ülkelerinden geliyor.
Financial Times, ''''Bu rakamlar AB dışından göçmenlerin bir puan sistemine tabi tutulması, doktor, mühendis gibi vasıflı çalışanlara öncelik verilmesi tartışmalarını yeniden alevlendirecek'''' tahmininde bulundu.
Times, İngiliz hükümetinin ''''tehlikeli kişiler olarak nitelediği'''' ve sınır dışı etmek istediği 4 terör zanlısının kefaletle serbest bırakıldığını duyurdu.
Gazeteye göre, Göçmenlik Temyiz Komisyonu adlı özel mahkemenin kararı hükümet açısından ''''suratının ortasına inen bir tokat''''. Bu kişilerin iadesi için vatandaşı oldukları ülkelerle ikili anlaşmalar yapılmasına çalışılıyordu.
Times, ''''Komisyon hepsi Cezayirli olan 4 kişinin ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu savını reddetti ama kefaletle serbest kalmaları için sıkı koşullar getirdi. Bunlar uygulamada ev hapsi anlamına geliyor. Aralarında Müslüman radikal din adamı Ebu Katada''nın olduğu 5 kişinin başvurusu reddedilirken, 1 kişinin dosyasının görüşülmesine ara verildi'''' satırlarına yer verdi.
Almanya''nın en üst düzey idari mahkemesi, dün vatandaşlık için başvuranların ''''yazılı Almanca''ya hakim olmalarının gerekmediği'''' hükmüne vardı. Der Tagesspiegel bunun doğru bir karar olduğunu yazdı.
Alman vatandaşı olmanın zorluklarına değinen gazete, ''''Alman vatandaşı olmak, zaten, belli bir ölçüde Almanca bilgisini de içeren pek çok koşulu sağlamayı gerektirdiği için, hiç kolay değil. Mahkemeye göre Almanca bilgisi istenirken, gördüğü Almanca bir şeyi okuyabilmek ve konuşabilmek kastediliyor. İdari makamlarla iletişim kurulabildiği sürece yazım becerilerinde ustalaşmış olmak gerekmiyor. Bundan daha fazlasını istemekse ''elitist bir yaklaşım'' olur'''' ifadesini kullandı.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:50
