Medya
  • 27.9.2005 10:55

AVRUPA BASININDA BUGÜN...

LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün, gelecek hafta başlaması beklenen Türkiye''nin AB''ye üyelik müzakereleriyle ilgili gelişmeler, İngiliz İşçi Partisi kongresi, İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu''nun (IRA) silahlarını tamamen bırakması öne çıkıyor. Türkiye''nin AB ile üyelik müzakerelerinin başlaması için belirlenen tarihe bir hafta kala, birlik içindeki tartışmalar İngiliz Financial Times gazetesinde bir habere konu oldu. ''''Avusturya''yı Türkiye konusunda ikna çabası'''' başlıklı haberde, AB diplomatlarının bu hafta, Avusturya ile diğer üye ülke hükümetleri arasında Türkiye ile müzakereler konusunda beliren görüş ayrılığını gidermeye çalışacağı kaydediliyor. Geçen hafta, Fransa, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan''ı tatmin eden bir anlaşma sağlanmasıyla, Ankara ile üyelik müzakerelerinin önümüzdeki pazartesi günü başlamasının yolunun büyük ölçüde açıldığı belirtilen haberde, ''''Ama Avusturya hala, müzakerelerin üyeliğin yanı sıra imtiyazlı ortaklık seçeneğini de açık tutması gerektiğinde ısrar ediyor. Ancak, Türkiye, üyelik dışında bir şey önerildiği takdirde görüşmeleri terk edeceğini açıklamıştı. Hafta boyunca devam edecek temaslarda, birliğin dönem başkanı İngiltere, Avusturya''yı geri adım atmaya ikna etmeye uğraşacak'''' ifadesine yer verildi. Financial Times, Avusturya''yı ikna çabalarının bir ucunun da Viyana''nın Hırvatistan ile, durdurulan müzakerelerin başlatılması talebiyle ilgili olduğunu hatırlattı. Gazete, son günlerde bu konuda yapılan açıklamalardan, AB''nin yıl sonuna kadar Hırvatistan ile müzakereleri başlatma konusuna daha sıcak baktığı sonucunu çıkardı. ''''MÜSTAKBEL BAŞBAKAN'''' İngiltere''de iktidardaki İşçi Partisi''nin tartışmasız müstakbel lideri olarak görülen Maliye Bakanı Gordon Brown''un parti kongresinde yaptığı konuşma İngiliz basınında geniş yer buldu. Independent gazetesi, Maliye Bakanı''nın konuşmasını ''''Müstakbel başbakan'''' başlığıyla manşete çıkardı. Guardian''da yazan tecrübeli siyasi yorumcu Simon Hoggart ise Brown''un dün kongrede, adeta bir Napolyon edasıyla liderlik tacını giydiğini yazdı. Gerek İşçi Partisi''ne yakın Guardian, gerekse orta ve ortanın sağına hitabeden Times gazetesi, daha yakın zamanlara kadar partinin sol kanadının umudu olarak görülen Brown''un, şimdi kendisini İngiltere Başbakanı Tony Blair''ın devamı olarak sunmasını başyazılarında ''mantıklı ve doğru tercih'' olarak tanımlıyor. Guardian yine de, Maliye Bakanı''nın, hükümetin karşı karşıya olduğu bazı güçlüklerle ilgili hiçbir şey söylemediğine dikkat çekti. ''''BROWN BİR SÜRE DAHA BEKLEYECEK'''' Guardian, Brown''un çeşitli sorunlar hakkında yorum yapmadığını belirterek, ''''İşçilerin dayanışma grevinin yasallaşması talebi, memur emekli maaşları reformu, sağlık sisteminin özelleştirilmesi ve Irak konularında tek kelime yok. Brown bu gibi rahatsız konularda partiyle yüzleşmeyi Başbakan Blair''a bıraktığı söylentilerini haklı çıkarırcasına küreselleşme, serbest rekabet ve piyasa gibi parti solunun hassas olduğu konularda da bir şey söylemiyor'''' ifadesini kullandı. Financial Times gazetesi de Maliye Bakanı''nın, konuşmasında, ekonomi ve kamu harcamaları üzerindeki baskılardan hiç bahsetmediğine dikkat çekti ve Brown''un yakında vergi yükseltmek ya da kamu harcamalarını kısmak ikilemiyle yüzleşmek zorunda kalabileceğini kaydetti. Fakat, İngiliz gazetelerinin çoğu daha ziyade, Brown''un başbakanlık için daha bir süre beklemesi gerektiğine dikkat çekti. Daily Telegraph gazetesi, ''''Başbakan, sabırsız Maliye Bakanı''nı bekletiyor'''', Guardian ise ''''Brown ile Blair arasında devir teslim anlaşmazlığı'''' başlığı ile verdikleri haberde, Başbakan Blair''ın daha birkaç yıl koltuğunda kalmak istediğini, oysa Maliye Bakanı''nın uzun süredir beklediği makama biran önce oturmak için sabırsızlandığını yazdı. ''''IRA 1994''TE BIRAKMALIYDI'''' IRA''nın silahlarını tamamen bıraktığı açıklamaları da Avrupa basınında geniş yer buldu. Uluslararası komisyon ve biri Protestan biri Katolik iki din adamı tarafından doğrulanan bu haber Independent gazetesi tarafından ''''IRA aslında silahlarını 1994''te ateşkes ilan ettiği zaman bırakmalıydı. Ama Kuzey İrlanda siyasetinin yeni gerçeklerini kavramakta biraz gecikti. Şimdi bunun gerçekliğinin bütün taraflarca ve her şeyden önce Protestanların liderleri tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Henüz belirsizlikler sürüyor. Ama yine de dünkü açıklamanın önemini küçümsememek gerekir. Kuzey İrlanda''nın yeniden tüm tarafları bir araya getirecek bir özerk yönetime kavuşmasının yolu açılmıştır'''' sözleriyle yorumlandı. Times gazetesi ise, IRA''nın silah bırakma sürecini tamamladığı açıklamaları inanılır bulmadığını söyleyerek reddeden Protestan birlikçilerin en güçlü siyasi örgütü Demokratik Birlik Partisi ve lideri İan Paisley''e başyazısında seslendi. Silahların bırakılması ile birlikte, artık birlikçilerin de buna bir başka adımla karşılık vermesi gereği doğduğunu vurgulayan gazete, ''''Uzlaşmazlıktan geri adım atmak zorundalar. Gelecek yıl bu tutumlarını sürdürürlerse, süreç onları dışlayarak devam edecektir'''' ifadesine yer verdi. ''''FRANSA''DA SOL SAĞ UZLAŞMASI'''' İki İngiliz gazetesi Paris mahreçli ilginç bir haberi sayfalarına taşıdı. Daily Telegraph Fransa Sosyalist Partisi''ni sarsan bir tartışmayı ''''Cumhurbaşkanlığına oynayan kadına partisinden cinsiyetçi sataşmalar'''' başlığıyla verdi. Habere göre, partinin lideri François Hollande''ın hayat ortağı ve 4 çocuğunun annesi Segolene Royal, bir magazin dergisine cumhurbaşkanlığına aday olacağını açıklayınca özellikle cumhurbaşkanlığında gözü olan bir diğer sosyalist politikacı, Laurent Fabius''dan büyük tepki aldı. Eski başbakan Fabius, ''''Çocuklara kim bakacak acaba?'''' diye sormuş. Bir başka sosyalist politikacı Senator Jean Luc Melenchon da cinsiyetçi sataşmaları ''''Güzellik yarışması mı bu canım?'''' diyerek sürdürmüş. Hatta, Royal''in çocuklarının babası François Hollande bile ''''Ben ona söylemiştim, bunu açıklamanın zamanı değil şimdi diye'''' sözleriyle eşine destek vermekten kaçınmış. Independent gazetesi de aynı konudaki yazısında ''''Segolene Royal cumhurbaşkanlığına adaylığını koyunca kıyamet koptu. Mesele ne peki? Adayın kadın olması.. Fransa''nın aşırı sağcılarıyla sosyalistleri her konuda saatlerce tartışabilir. Ama şimdi bir konuda anlaştıkları ortaya çıktı: Fransa Cumhurbaşkanlığı kadınlara göre bir iş değildir'''' yorumunu yaptı. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:02

İLGİLİ HABERLER