LONDRA (İHA) - İngiliz Financial Times, İngiltere ile Fransa arasında varılan anlaşma sayesinde, Türkiye''nin AB ile üyelik müzakerelerine zamanında başlaması için bir engel kalmadığını duyuruyor.
AB, Türkiye''nin Gümrük Birliği''ni ''Kıbrıs Cumhuriyeti''ni de kapsayacak şeklide genişletirken yayımladığı ve bu ülkeyi tanımadığını vurgulayan deklarasyonuna karşı bir deklarasyonla yanıt vermeyi kararlaştırmıştı. Ancak metnin içeriği ve üslubu konusunda birlik içinde, özellikle de dönem başkanı İngiltere ile Fransa arasında fikir ayrılığı ortaya çıkmış, karşı deklarasyonun ilanı gecikmişti.
Financial Times, Fransa''nın; ''''Türkiye''nin ''Kıbrıs Cumhuriyeti''ni tanımadan üyelik müzakerelerine başlaması kabul edilemez'''' şeklindeki görüşünden çark ettiğini yazıyor.
Habere göre Londra ve Paris, ''Kıbrıs''ın tanınmasının, ''''müzakereler öncesinde değil, üyelik öncesinde'''' gerçekleşmesi konusunda ilke anlaşmasına vardı.
Buna göre AB, yayımlayacağı karşı deklarasyonda, Türkiye''nin AB''nin tüm üyelerini tanımadan birliğe katılamayacağını duyuracak. Ayrıca tanımanın mümkün olduğu kadar erken gerçekleşmesinden memnuniyet duyulacağı ifade edilecek.
Financial Times''a bilgi veren ve Fransa''nın tanıma konusunda direniş gösteren ülkelerin başında geldiğini hatırlatan İngiliz diplomatlar, bu anlaşma sayesinde üyelik müzakereleri konusundaki hazırlıkların, yani müzakere çerçeve belgesinin onaylanmasının da hız kazanacağını belirtti.
Kıbrıs Rum Yönetimi''nin tavrının önemine değinilen haberde, ''''Ancak İngiltere, Türkiye''nin limanlarını ''Kıbrıs'' bandıralı gemilere açması konusunda ısrarcı olan ''Kıbrıs Cumhuriyeti''ni de ikna etmek zorunda. Bazı AB yetkilileri, Fransa''nın desteğini yitiren ''Kıbrıs''ın da, AB Daimi Temsilciler Komitesi''nin (COREPER) çarşamba günkü toplantısında ele alınacak deklarasyonun bu şekilde yayımlanmasına onay vermesini umuyor. Öte yandan Fransa, deklarasyonun dilinin sertleştirilmesi ve üyeliğe alternatif önerilerin vurgulanması konusundaki ısrarını sürdürebilir. Ancak henüz bunun işaretlerini vermiş değil'''' ifadesi kullanıldı.
Financial Times bu noktada, Türkiye''ye tam üyelik değil, imtiyazlı ortaklık sunulmasını savunan bir başka ülke olan Avusturya''nın tavrına da dikkat çekmiş.
Karşı deklarasyonun ele alındığı son AB dışişleri bakanları toplantısında Viyana''nın sesinin pek çıkmadığını hatırlatan gazete, ''''Ancak imtiyazlı ortaklık fikrinin en ateşli savunucusu olan Alman Hıristiyan Demokratların, pazar günü yapılacak seçimde iktidara gelmesi durumunda, Avusturya sesini tekrar yükseltebilir'''' diye de ekliyor.
''''MERKEL, KENDİSİNİ İSTEMEYEN İNSANLAR TARAFINDAN SEÇİLECEK''''
Alman basınının manşetlerini Alman muhalefetinin seçim zaferinin kesin olup olmadığı konusu oluşturuyor.
Birçok gazete, gölge Maliye Bakanı Paul Kirchof''un radikal vergi önerileri sonrasında, Hıristiyan Birlik Partileri ve Hür Demokratlardan oluşan muhalefet cephesinde çatlaklar yaşandığına dikkat çekiyor.
Süddeutsche Zeitung, Hıristiyan Demokratların lideri Angela Merkel''in, bir zamanlar Kirchof''a büyük umutlar bağladığını, ancak tepki gören vergi planları nedeniyle şimdi araya mesafe koymaya çalıştığını yazıyor.
''''Muhalefet partileri kaygıyla gelişmeleri izlerken, Başbakan Gerhard Schröder zafer dansı yapıyor'''' diyen gazete, Merkel''in seçimi kazanmak için daha cesur adımlar atması gerektiğini savundu.
Die Tageszeitung ise, dikkat çekici bir kamuoyu yoklamasının sonuçlarına yer verdi. Buna göre Başbakan Gerhard Schröder''in partisi Sosyal Demokratlar ve Yeşillerin seçimi kaybetmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ancak Alman halkının üçte ikisi, Hıristiyan Demokratların iktidarında ekonominin daha iyiye gideceğine inanmıyor. Gazete, bu durumu ''''Pazar günü birçok seçmen, Angela Merkel''in işleri düzelteceğine ikna olmuş olarak değil, sadece bunu umut ederek oy verecek. Merkel, kendisini istemeyen insanlar tarafından seçilecek, Bu çok tehlikeli bir hata'''' yorumunda bulundu.
İngiliz Times, ''''Kitle imha silahları tehdidi, Amerika''yı nükleer güç kullanmaya itebilir'''' başlığını kullandığı haberinde ABD''nin nükleer operasyonlar doktrininin, önümüzdeki haftalarda yenileceğini bildirdi. Gazete, yeni doktrin sayesinde başkanın, kitle imha silahları kullanmayı planlayan düşmanlara karşı önleyici saldırıya geçebileceğini vurguluyor.
Haberde başkanın bu yetkiyi, ülkelerin yanı sıra terörist gruplara ve kimyasal ve biyolojik silah depolarına karşı da kullanabileceği aktarıldı.
Nükleer operasyonlar doktrininin son olarak 10 yıl önce gözden geçirildiğini hatırlatan gazete, son değişiklik taslağının ise Mart ayında Amerikan Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından hazırlandığını belirtti.
Bakanlığın internet sitesinde de yayımlanan bu taslak, Washington Post''un dün bu konuyla ilgili bir habere yer vermesinden sonra gündeme geldi.
Times bu haberin ardından, taslağın internet sitesinden geri çekildiğine dikkat çekti.
İngiltere''de yayınlanan Guardian, Amerika''nın terör zanlılarını, özel uçaklarla gönderdiği bazı ülkelerde, işkenceye tabi tuttuğu yönündeki iddialara yer verdi.
Washington''un bir süredir, çeşitli ülkelerde yakalanan zanlıları, işkencenin sorgu yöntemi olarak yaygın biçimde kullanıldığı; Ürdün, Fas, Afganistan, Özbekistan ve Suriye''deki hapishanelere gönderdiği bir süredir çeşitli kaynaklarca dile getiriliyor.
Birleşmiş Milletler''in (BM) şimdi, bu uçuşların bazılarında İngiltere''deki havaalanlarının kullanıldığına dair iddiaları incelediğini duyuran gazete, bu konuda kendi yaptığı geniş bir arad çekmiş.
Karşı deklarasyonun ele alındığı ştırmaya da yer verdi.
Guardian''ın araştırmasına göre, Amerika''nın 11 Eylül''den bu yana gerçekleştirdiği bu operasyonlarda görev alan 26 uçak İngiltere''deki havaalanlarını toplam 210 kez, yani ortalama haftada 1 kere kullanmış.
Haberde Dışişleri Bakanlığı''nın bu bulguları, komplo teorisi diyerek resmen yalanladığı, ancak Savunma Bakanlığı yetkililerinin özel sohbetlerde bu uçuşlara göz yumduklarını itiraf ettiği de anlatılıyor.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:09
