Medya
  • 5.9.2005 10:34

AVRUPA BASININDA BUGÜN...

LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bugün, Türkiye''nin AB''ye üyelik başvurusu, Almanya''da yaklaşan seçimler ve ABD''yi vuran Katrina Kasırgasıyla ilgili haberler öne çıkıyor. Alman gazetesi Frankfurter Rundschau AB''nin, Türkiye''nin ''Kıbrıs''ı tanımayı reddetmesi karşısında takındığı tutumun hayal kırıklığı yarattığını öne sürdü. Gazeteye göre, birlik üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, geçen hafta Türkiye''yle müzakerelere başlamayı geciktirmeyerek, bir cesaret eksikliği sergiledi. Frankfurter Rundschau, ''''Türkiye''nin AB''ye üyeliğini, kaçınılmaz olarak Ukrayna''nın üyeliği izleyecek. Bu da birliği zayıflatacak. AB, sınırlarıyla yüzleşmedikçe de, vatandaşları, referandumlarla da, Türkiye''nin üyeliğini reddecek'''' ifadesini kullandı. Avusturya''da yayınlanan Der Standard Gazetesi ise özellikle Almanya''da Hıristiyan Demokratların Türkiye için önerdiği imtiyazlı ortaklık formülünün, AB''nin güvenilirliğini zayıflatacağını öne sürdü. Gazete bu noktada daha önce Türkiye''ye, 1999''da adaylık statüsü tanındığını, 2004''te de müzakerelere başlama sözü verildiğini yazdı. İngiliz Financial Times, Türkiye''nin ifade özgürlüğüne yönelik taahhüdünü yerine getirmesi gerektiğini belirtti. Financial Times, AB''nin tarihi bir kararla Türkiye''yle müzakerelere başlaması öncesi, yazar Orhan Pamuk hakkında dava açılmasının, talihsiz bir gelişme olduğunu iddia etti. Orhan Pamuk, bir İsviçre gazetesine verdiği demeçte, ''''Bu topraklarda 30 bin Kürt, 1 milyon Ermeni öldürüldü ve benden başka hiç kimse bunu söylemeye cesaret edemiyor'''' demişti. Financial Times, Pamuk davasıyla ilgili olarak ''''Gerçek bir dünyada, tarihinin bu kanla ıslanmış bölümüyle yüzleşmeden, Türkiye''nin AB''ye girmesi düşünülemez. Türkiye sonuçta, bu bölümle hesaplaşmalıdır. AB''nin kuralları arasında, ifade özgürlüğünden daha temeli zor bulunur'''' yorumunu yaptı. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder''le, muhafazakar rakibi Angela Merkel''i dün televizyonda karşı karşıya getiren tartışmayla ilgili yorumlar, Avrupa gazetelerinin ilk baskılarına yetişmemiş. Ancak Alman gazetesi Die Welt, tartışmanın 18 Eylül''deki seçimin sonucunu etkilemeyeceğini belirtti. Çünkü Die Welt''e göre, ''''Almanya''yı, 18 Eylül''den itibaren kim yönetirse yönetsin, bu televizyon sayesinde olmayacak.'''' ''''AB''NİN MERKEL''E İHTİYACI VAR'''' Financial Times''ta yer alan bir yazıda, Türkiye''nin AB üyeliğine karşı çıkan, Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel''e destek verildi. ''''Avrupa''nın niçin Merkel''in zaferine ihtiyacı var'''' başlıklı yazıda Financial Times, ekonomik gerekçelerle Merkel''e destek veriyor. Merkel''in işbaşına gelmesi halinde AB ekonomisinin gelişeceğini öne süren gazete, ''''Almanya seçimleri, Almanlara, ülkenin ekonomi politikasında, gerçek bir değişim fırsatı veriyor. Ancak bu, Avrupa''nın geriye kalan ülkeleri için de geçerlidir. Çünkü Merkel''in zaferi, AB çapında da, ekonomik reformların yolunu açacaktır. Almanya, Gerhard Schröder''in başbakanlığında; içe kapalı, korumacı ve Avrupa Komisyonu''nun, mallar-hizmetler ve piyasaları liberalleştirmeye yönelik çabalarına giderek daha da düşmanca yaklaşan bir ülke oldu'''' ifadesini kullandı. ABD''deki Katrina Kasırgası ve yankıları, Avrupa gazetelerince bugün de geniş şekilde işlenmiş. Manşetinde, kasırganın adeta yerle bir ettiği New Orleans için, ''''Hayaletler Şehri'''' diyen İngiliz Independent, başyazısında ise ''''Amerika, bazı ciddi soruları sormaya başlıyor'''' ifadesini kullandı. New Orleans''ta acı çekenler ve ölenlerin büyük çoğunluğunun, fakirler ve siyahlar olduğuna dikkat çeken gazete, ''''New Orleans''taki siyahların üçte birinin, yoksulluk sınırının altında yaşadığını biliyoruz. Bazı önde gelen Amerikalı siyah politikacılar da, bunun, yardım operasyonunun çok yavaş ilerlemesinin nedeni olduğunu söylüyor. New Orleans''taki felaket, siyahların ülke çapındaki sosyal koşulları hakkında daha fazla kaygıya yol açtı. Geçtiğimiz haftanın dehşet verici sahneleri sonrası, Amerika''da daha önce görülmedik ölçüde fazla ses, değişim istemeye başladı'''' ifadesine yer verdi. İngiltere''de yayınlanan Guardian da New Orleans için ''''Boş, yıkılmış ve çaresiz'''' manşetini kullandı. Gazetenin yazarlarından Gary Younge''ın başlığı ise ''''Yüzmeye ya da yavaş yavaş ölmeye zorlananlar.'''' Younge''a göre, New Orleans''taki trajik olaylar, Amerika''nın bağnazlığını ve fırsat eşitliği yalanını açığa çıkardı. ABD''de ırklar arasında ayrım yapıldığını vurgulayan Younge, ''''New Orleans''ta yaşayanların üçte ikisi, Afrika asıllı Amerikalılar. Onların da dörtte biri yoksulluk sınırının altındadır. Katrina kasırgası sonrası, Meksika Körfezi kıyısındaki olaylar, ABD''de, ırk konusunda gösterge niteliğindedir. Zira New Orleans''ın büyük çoğunlukla siyah nüfusu, geniş bir kesim fakir beyazla, yüzmeye ya da yavaş yavaş ölmeye terk edildi'''' tespitinde bulundu. Financial Times ise New Orleans''ı kastederek, ''''Tecavüz, söylenti ve karşılıklı suçlama şehri'''' demiş. Gazetenin New Orleans muhabirine konuşan bir polis, ''''Bize, cesetleri toplamamız yolunda bir emir verilmedi. Yüzüyorlarsa, aşağı itilmeleri söylendi. Zaten onları koyacak bir yer de yok'''' dedi. Geçmişte Afganistan''da savaşan eski bir Amerikan askerinin, New Orleans''ta gördükleri sonrası İngiliz Daily Telegraph gazetesine yansıyan ''''Afganistan''da asla böyle bir şey görmedim. Bunun Amerika olduğuna inanamıyorum'''' sözleri dikkat çekti. ''''KALP KRİZLERİ, YARIYA DÜŞEBİLİR'''' Daily Telegraph bugün ''''Kalp krizleri, yarı yarıya azaltılabilir'''' başlığıyla verdiği haberinde Avrupa Kardiyoloji Birliği''nin, dün İsveç''in başkenti Stockholm''deki yıllık toplantıs7yer alan bir yazıda, Türkiye''nin AB üyeliğine karşı çında sonuçları açıklanan bir araştırmayı aktarmış. 6 ülkede 19 bin kişi üzerinde yapılan çalışmada, modern ilaçlarla gerçekleştirilecek tedaviyle; kalp krizlerinin yarı yarıya azaltılabileceği belirlendi. Yine aynı araştırmaya göre bu durumda, eski ilaçlarla tedavilere oranla da; kalp krizleri yüzde 23, kalp sorunu kaynaklı ölümler yüzde 13 ve yeni şeker hastalığı vakaları da yüzde 30 azalıyor. Independent''ın iç sayfalarındaki haberin başlığı, ''''Modern centilmenler, artık sarışınları tercih etmiyor.'''' Gazete, Londra''daki City Üniversitesi''nin, saç ürünleri üreten Sunsilk şirketi için yaptığı araştırmanın sonuçlarını aktarmış. Araştırmada, bin 500 erkeğe, aynı kadının, 3 farklı resmi gösterilmiş. Erkeklerin yüzde 51''i, genelde düşünüldüğü gibi sarı değil, koyu kahverengi renkli saçlı kadını en çekici bulmuş. Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:12

İLGİLİ HABERLER