Dünya
  • 10.3.2003 10:15

AVRUPA BASININDA TÜRKİYE AĞIRLIĞI...

LONDRA - Avrupa basınındaki haber ve yorumlarda bugün, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekilliğine seçilmesi, KADEK liderlerinden Osman Öcalan'ın Türkiye'ye yönelttiği ''eylemlere yeniden başlama tehdidi'' geniş yer buldu. Bu sabah 2 İngiliz gazetesinde birden yer alan bir haber, bu gazetelerin muhabirlerinin Kuzey Irak'taki KADEK üslerine ziyaretlerini ve Osman Öcalan'la yaptıkları söyleşiyi konu aldı. Times gazetesinin ünlü savaş muhabiri Anthony Lloyd haberine, ''Militan Kürt grupların en güçlüsü, Türk birlikleri Kuzey Irak'a girerse Türkiye'ye savaş açma tehdidinde bulundu'' sözleriyle başladı. Times'ın ''bir KADEK komutanı'' olarak tanıttığı Osman Öcalan'ın, ''Türkiye çapında, hem kırsal alanda hem de kentlerde, askeri, ekonomik ve bürokratik hedeflere eylemler düzenleme tehdidinde'' bulunduğu belirtildi. Times muhabiri Lloyd, Kandil dağlarında, karlar altındaki üslerinde konuştuğu Osman Öcalan'ın, ABD'nin Irak'a müdahale planlarını da desteklemediğini ve örgütünün savaştan sonra silahsızlandırılmasını reddettiğini de yazdı. Times gibi, Daily Telegraph gazetesi de Osman Öcalan'ın, ''Amerika'ya karşı gelmek istemiyoruz ama bizi terörist örgütler listesinden çıkarmazlarsa onlara tüm gücümüzle karşı koyarız. Kürt meselesi çözülmedikçe silahlarımızı asla bırakmayız'' şeklindeki sözlerine yer verdi. ERDOĞAN YORUMLARI AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekilliğine seçilmesi, Avrupa basınında büyük ilgi gördü. Gazeteler, Erdoğan'ı zor günlerin beklediği görüşünde birleşti. Guardian gazetesi iç sayfalarındaki bir manşette, ''Türkiye'nin lideri nihayet Meclis'e girdi'' dedi. Erdoğan'ı bekleyen en acil sorunun, daha önce reddedilen hükümet tezkeresinin ikinci kez oylanması olacağını kaydeden gazete, ''Ancak gözlemcilere göre bugünler, hatta haftalar alabilir'' diye yazdı. Bu haberin hemen altında, AK Parti'yi ve kimliğini değerlendiren geniş bir yazıya yer verildi. Guardian yazarına göre pekçok yorumcu, AK Parti'nin Irak krizinde gösterdiği kararlılığı, İslamcı politikaları modernleştirme konusunda da gösterdiğini düşünüyor. Gazete, ''Çoğu yoksul Anadolu kökenli bu acemi politikacılar şimdilik muhaliflerinin öne sürdüğünün aksine gizli bir gündemleri olduğunu gösteren bir harekette bulunmadı'' dedi. Yazının devamında Necmettin Erbakan'ın aksine Tayyip Erdoğan'ın yüzünü Batı'ya döndüğü, partisi iktidara gelir gelmez Batılı başkentleri dolaştığı, sert söylemlere dayanan İslamcı geçmişine rağmen artık hemen her gün partisinin dini temele dayanmadığını vurguladığı ve Batılı değerleri benimsediği belirtildi. Yazıda, ''AK Parti'nin Müslüman kimliğe sahip, tam anlamıyla demokratik bir kimlik yaratıp yaratamayacağını söylemek için henüz erken. Böylesi bir sentezin etkileri, Türkiye'nin sınırlarını aşar. Ancak partinin yeni kimliğiyle giderek daha barışık bir hale geldiği görüşü, her geçen gün yaygınlaşıyor'' denildi. Guardian'ın bu haberine, Erdoğan'ın cuma namazında çekilmiş resmi eşlik etti. ''ERDOĞAN İÇİN BİLE RİSKLİ'' İsviçre'de yayımlanan Tagesanzeiger, Erdoğan'ın büyük ihtimalle tezkere kararını değiştirmeye çalışacağını yazdı. ''Washington'un mali teşvikleri Erdoğan'ı cezbedecek'' diyen gazete, Meclis'te yeniden açılacak bir tartışmanın ''Erdoğan için bile riskli olacağı'' görüşüne yer verdi. Bir diğer İsviçre gazetesi, Le Temps ise, ''Kaderin cilvesine bakın ki hem modern ve bağımsız, hem de Müslüman dünyasıyla sıkı bağları olan bir Türkiye'nin simgesi olarak, büyük bir çoğunluğun desteğiyle iktidara gelen adam, ülkesine verilen mali yardımı ve ülkesinin NATO'nun kilit üyelerinden biri olma konumunu korumak için, görevine Amerikan bayrağının gölgesinde başlıyor'' dedi. ABD'DEN PATRIOT Financial Times'a gazetesinin iç sayfaalrındaki bir başlıkta, ''ABD, Türkiye'nin savunma açığını kapatmak için Patriot füzeleri gönderebilir'' ifadesi kullanıldı. Brüksel kaynaklı habere göre NATO'lu askeri planlamacılar, 19 ülkeye gönderdikleri yardım isteklerine yeterli karşılık alamadıklarını söyledi. Bu nedenle Türkiye'nin daha önce talep ettiği, füzesavar olarak kullanılan Patriotları gönderme işi, Amerikalılara kaldığı ifade edildi. Ancak Financial Times, Washington'un bu konudaki kararının Amerikan askerlerinin ülkede konuşlandırılmasına verilecek izne bağlı olduğunu öne sürdü. Almanya'nın geçen ay Hollanda üzerinden 46 Patriot yolladığını hatırlatan gazete, hala daha fazla Patriot, NATO'nun yolladığı AWACS uçaklarına hava desteği, biyolojik ve kimyasal silahlarla mücadele birlikleri konusunda eksiklikler olduğunu yazdı. ABD, KORE'DEN ÇEKİLİYOR MU? Yine Financial Times gazetesi, Amerika'nın Güney Kore'den çekilme planları üzerinde durdu. ''ABD ile Kuzey Kore arasındaki askeri gerilim son 9 yılın en yüksek düzeyine çıkmışken Washington'un, Güney Kore'deki 37 bin askerinin bir bölümünü çekmeyi düşünmesi garip karşılanabilir'' sözleriyle başlayan haberde, bizzat Amerikan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in geçen hafta Kore yarımadasındaki güçlerinde köklü bir yeniden yapılanmaya gideceklerinin işaretini verdiği hatırlatıldı. Gazeteye göre Rumsfeld'in önerisi Kuzey Kore'nin kolayca saldırabileceği Amerikan askerlerinin sayısını azaltarak, kuzeyin geliştirdiğinden şüphelenilen nükleer silahlarla mücadelede Washington'a esneklik verme amacını taşıyor. Financial Times, güneyin hükümetinin, 50 yıldır topraklarında bir güvence olarak bulunan Amerikan birliklerinin u'f0unu gösteren bir harekette buçekilme olasılığından hiç memnun olmadığını ifade etti. İLK TEHDİT İngiltere'de bu sabah çoğu gazetenin manşeti, Başbakan Tony Blair'in kabinesinden istifa tehdidinde bulunan ilk bakana ayrıldı. ''İsyanın başını çeken Uluslararası Kalkınma Bakanı Clare Short'tan savaş yüzünden istifa tehdidi'' manşetini atan Guardian'a göre Short, ikinci bir BM kararı olmadan Irak'a savaş açılırsa istifa edeceği uyarısında bulundu. Guardian'a göre bu tavır, felaket boyutlarına varan bir isyanın önündeki baraj kapaklarını açan adım olabilir. Guardian'da yer alan diğer bir haberde, bir televizyon kanalının, Prenses Diana'nın ruhunu çağırma girişiminde bulunan bir program hazırlaması ardından Bağımsız Televizyon Komisyonu'nun harekete geçtiğini duyurdu. Guardian aslen bir Amerikan şirketine ait olan programda canlı olarak yapılacak ruh çağırma seansının, İngiltere'deki yasalar gereği burada yayımlanmayacağını, sadece bir medyumun seans hakkında bilgi vereceğini yazdı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:31

İLGİLİ HABERLER