LONDRA- Avrupa gazetelerinde bugün AB referandumlarıyla ilgili haberler ve Ortadoğu yorumları ön plana çıktı.
Almanya'da yayımlanan Die Welt, dün İsrail'in önde gelen bir Hamas liderine suikast girişiminde bulunmasını ''barışa saldırı'' olarak yorumladı. Gazete, ''İsrail'in komando harekatı her halükarda ters tepecek, miyopça bir girişimdi. Herkesten önce Filistinli şiddet taraftarlarının işine yarayacak'' dedi.
Almanya'dan Die Tageszeitung bu saldırın, İsrail ordusunca barış planını sabote etmek amacıyla düzenlenip düzenlenmediğini sorguladı. Gazete, ''Güpegündüz ve Gazze'nin en kalabalık sokaklarından birinde yapılan bu saldırı, çabucak harekete geçmekte acele eden İsrail'in, olay yerinde bulunan sivillerin ölmesine razı olduğunu gösteriyor'' dedi.
''ŞARON İNANDIRICI DEĞİL''
İsviçre'de yayımlanan Tribune de Geneve ise Şaron hükümetinin bu saldırının ''bir gün önce 5 İsrail askerinin öldürülmesine misilleme olduğu'' sözlerini hatırlatarak, bu tür açıklamaların daha önce de yapıldığını ancak inandırıcı olmadığını savundu.
Haber, ''Şu anki özel durum göz önüne alınmamıştı. İsrail'in saldırısını şu günlerdeki siyasi gelişmelerden ayrı değerlendirmek mümkün değil. Yol Haritası'nın görüşüldüğü Akabe'deki zirvede verilen sözlerden birkaç gün sonra gelen bu misilleme, yalnızca dünkü hedefine değil, Filistin Başbakanı Mahmut Abbas'ın taraftarlarıyla Filistinli şiddet yanlıları arasındaki dengeye de büyük darbe vurdu'' diye devam etti.
İngiliz Times gazetesi ise, ''Yol Haritası, Gazze'nin sokaklarında yakıldı'' başlığını kullandı. Gazete dün Hamas'ın 2 numaralı adamına yönelen füzelerin ABD Başkanı George W. Bush'un henüz emekleme aşamasındaki barış sürecini de paramparça etmiş olabileceğini belirtti. Times, ''Amerikalı yetkililer bu saldırıdan önce kendilerine danışılmamış olmasına öfkeli. Saldırı emrini veren Başbakan Şaron ya ABD'ye Yahudi yerleşimciler konusunda verdiği ödünden sadece 24 saat sonra hala bir şahin olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu ya da Washington'dan gelen sinyalleri yanlış anlayarak yeşil ışık yakıldığını sandı'' dedi.
NORVEÇ'TE GENİŞLEME KAYGISI
Norveç'te yayımlanan Aftenposten gazetesi, Avrupa Birliği'nde yaklaşan genişleme rüzgarının kendilerine pahalıya mal olacağını duyurdu. Norveç, 25 üyeli yeni birlikle gümrük birliği anlaşmalarını yenilemek zorunda kalacak üç ülkeden birini oluşturuyor.
Gazete, ''Norveç, İzlanda ve Liechtenstein'a Avrupa pazarlarına rahat ulaşım sağlayan Avrupa Ekonomik Bölgesi anlaşmasının, 1 Mayıs 2004'teki genişleme dalgasına yetişmesi umudu kuvvetli. Bu da Norveç için olumlu. Ancak bedavaya gelmiyor. Norveç, anlaşma için yılda 258 milyon dolar ödeyecek. Bu, genişleme öncesindeki bedelin 10 katı'' dedi.
Ve bu katkının, AB üyelerinin Brüksel'e ödediği aidata yakın bir rakam olduğunu vurgulayan Aftenposten, bunu ekonomik olmaktan çok siyasi bir sorun olduğu yorumunu yaptı. Gazete, Norveç'in birliğe bu kadar para ödeyip de siyasi gelişmesini etkileyemeyecek olmasının, üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olduğunu yazdı.
Danimarka'da yayımlanan Information ise geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen referandumda AB'ye ''evet'' diyen Polonya'nın işinin de kolay olmayacağı görüşünü savundu.
Gazete, ''Önümüzdeki 11 ay içinde Polonya, halkın günlük yaşamını etkileyebilecek bir dizi idari ve ekonomik reform gerçekleştirecek. Örneğin yıldırım hızıyla özelleştirmeler yapacak, üstelik de işsizliğin yüzde 20'lerde gezdiği bir dönemde. Ayrıca çoğunlukla gelişmemiş durumdaki tarım sektörünü zorlu bir dönüşüm süreci bekliyor. Çünkü AB'nin tarım politikası öncelikle büyük ve verimli çiftlikleri destekler nitelikte. Sıradan insanların yaşamını hemen olumlu etkileyecek tek konuysa, yolsuzlukla mücadele kampanyasının hayata geçirilmesi olacak'' dedi.
FRANSA'DA EMEKLİLİK REFORMU TARTIŞMALARI
Çek Cumhuriyeti'nden Lidove Noviny ise ülkede bu hafta sonunda yapılacak AB referandumunun, Komünist Parti için büyük bir değişimin habercisi olabileceğini yazdı.
Lidove Noviny'ye göre Bohemya ve Moravya Komünist Partisi bu seçimle oy tabanını hayli genişletebilir. Gazete, ''Merkez komitesi referandumda 'hayır' oyu kullanılmasını tavsiye etti. Ancak partinin çoğu aksi yönde hareket ediyor. Rreferandum sonra da komünistler arasında buzdağları hareket etmeye başlayabilir'' dedi.
Fransa'da dün kamu sektörü hükümetin emeklilik planlarını protesto için altıncı kez günlük greve gitmiş ancak yine de meclis emeklilik reformunu tartışmaya başlamıştı.
Le Figaro gazetesine göre Başbakan Jean-Pierre Raffarin, Fransız toplumunun nüfus yapısındaki değişimle gelen reformları kucaklamak gerektiğini söyledi.
Gazete, ''Raffarin nüfus konusunda açıkça tartışmanın zamanının geldiğini söyledi. Başbakan, Fransa'nın yaşlanan nüfusuna atıfla 'Ülkemiz 30 senedir yaşlanan kuşaklarının yerine yenilerini koyamadı' diyordu.'' dedi.
Le Figaro'ya göre tartışmalar sırasında bir ara komünist milletvekilleri Enternasyonel marşını söylemeye başlayınca, meclis başkanı oturuma ara vermek zorunda kaldı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:08
