KAYNAK : Haber Vitrini
LONDRA-BERLİN - Avrupa gazetelerinin bugün öne çıkardığın konuların başında, Hindistan ve Pakistan arasında gerginleşen ilişkiler, dün meydana gelen intihar saldırısının ardından Orta Doğu'da yeniden gündeme gelen şiddet olayları ve diplomatik çabalar, Avrupa Birliği'nin genişleme sürecinde endişe meydana getiren aşırı sağın yükselişi ve Dünya Kupası haberleri yer alıyor.
Sorunlu Keşmir bölgesi nedeniyle bir kez daha savaşın eşiğine gelen Hindistan ve Pakistan arasındaki anlaşmazlıklar Times gazetesinin dış haberler editörü Bronwen Maddox'un bugünkü yazısına "Hindistan'ın attığı adım anlamsız" başlığıyla yansıyor. "Hareket güzeldi ve hiçbir şey ifade etmemesi için çok iyi hesaplanmıştı" diye başlayan Maddox yazısını şöyle sürdürüyor:
"Hindistan, Pakistan'la arasındaki gerginliği azaltmak amacıyla Keşmir'deki "kontrol hattında" iki ülkenin ortak devriye gücü oluşturmasını önerdi. Uzlaşmaya yanaşmayan, kötü adam damgası yememek için Hindistan bir an önce bir öneri getirmek durumundaydı.
Hindistan yetkilileri bir haftadan uzun süredir, Pakistan lideri General Pervez Müşerref'in diğer ülkeler tarafından eleştirilmesini keyifle izlediler. Ancak Müşerref, militanların Pakistan'dan kontrol hattını aşarak Keşmir'e ve Hindistan'a sızmalarını önlemeye çalıştığını ortaya koydu.
Pakistan'ın bu çabası muson yağmurları kadar bile uzun ömürlü olmadı ama Hindistan'ın bu jeste karşılık vermesi gerekiyordu. Ve gelen karşılık iki ülkenin ortak devriye gücü oluşturmasıydı.
Peki ama nerede? İki ülkenin ordusunu ayıran mayınlı arazide mi? Omuz omuza çalışıyor olmaları Pakistanlılarla Hinduların birbirleriyle konuşacakları anlamına mı geliyor? Hindistan'ın bu önerisine "şeytan ayrıntıda gizlidir" demek bile fazla cömert olacak. Bunun tek değeri, askeri bir oyun tehdidine karşılık bu önerinin diplomatik bir adım olması."
BARIŞ İÇİN SON UMUT
Hindistan ve Pakistan arasındaki sorunlara diplomatik yollarla çözüm bulma arayışları Daily Telegraph gazetesinde "Rumsfeld savaşı önlemek için son bir şans umuyor" başlığıyla duyuruluyor.
Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in dün İngiltere Başbakanı Tony Blair'le biraraya geldiğini belirten gazete bu görüşmelerinin pekçok kişi tarafından nükleer güce sahip iki ülke arasında savaşı önlemek için son girişim olarak değerlendirildiğini belirtiyor.
KEŞMİR GELECEĞİNİ KENDİSİ BELİRLEMELİ
Kıta Avrupası'ndaki gazetelerde de Keşmir sorunu öne çıkan konular arasında.
Almanya'da yayımlanan Süeddeutsche Zeitung, "Hindistan ve Pakistan arasında yürütülecek arabuluculuk girişimlerinde unutulmaması gereken bir nokta var. Eğer Keşmir'in geleceğiyle ilgili bir referandum yapılsa Keşmir Pakistan yönetiminde olmayı seçecektir" diye yazıyor.
"Delhi yönetimi, Keşmir halkının kendi seçimini yapması gerektiği yolundaki Birleşmiş Milletler kararlarını bugüne kadar gözardı etti" diyen Sueddeutsche Zeitung, "bundan böyle Keşmir'in geleceğini sadece barış isteyenler tartışmalı" diyor.
Fransız L'Express'de yayımlanan bir yorumda, Hindistan ve Pakistan liderlerinin bir ortak özelliği olduğu vurgulanıyor ve "bu ortak özellik sorumsuzluk" deniyor.
Her iki tarafın da görüşmeler yoluyla çözüm aramaktan yana olmamasının çok endişe verici olduğunu belirten gazete "önümüzdeki haftalarda sadece Hindular ve Pakistanlılar değil tüm insanlık bir felaket yaşanmaması için dua etmeli" diye değerlendiriyor son gelişmeleri.
AŞIRI SAĞ GENİŞLEME SÜRECİNİ ENGELLEMEMELİ
Financial Times gazetesi son dönemde Avrupa Birliği'ne üye ülkelerde aşırı sağcı partilerin yükselişinin Avrupa Birliği'nin genişlemesini olumsuz yönde etkileyebileceği yolundaki kaygılara en yetkili ağızdan, Günter Verheugen'den gelen yanıtı aktarıyor.
"Doğu ve Batı Avrupa'yı sarı yıldızlı mavi bayrak altında birleştirme hayali gerçeğe dönüşüyor ve Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen karşılarına sorunlar çıkabileceğini biliyor" diyen Financial Times "Verheugen, 10 aday ülkenin üyeliğinin Aralık ayında Kopenhag'da onaylanacağına şüphesi olmadığını ancak milliyetçilik akımlarının genişleme trenini durdurabilecek kırmızı ışık olduğuna dikkat çekiyor." diye yazıyor.
Genişleme süreciyle birlikte gündeme gelen göçmenler ve sığınmacılar konusunda alınacak önlemler de çeşitli gazetelerde yer buluyor bu sabah. Diğer üye devletlerin ardından son olarak İspanya'nın göçmenlik yasalarını sertleştirme kararını açıklamasının ardından İspanyol El Mundo gazetesi, "yasadışı göçle mücadele için alınacak önlemler eşitsizlik ve ırkçılık üzerine kurulmamalı" diye yazıyor.
Bir başka İspanyol gazetesi El Pais bu kararla ilgili "ırkçılık ve yabancı düşmanlığı ilk kez bir Avrupa ülkesinin yasalarında yer alacak" yorumunu yapıyor ve tasarlanan reformun yasadışı göçmenlerin uygun görüldüğü şart ve şekilde iş gücü olarak kullanılmasına, ancak vatandaşlık haklarından mahrum tutulmalarına neden olacağını belirtiyor.
TERÖRİZM İDEOLOJİ DEĞİL TAKTİKTİR
Guardian gazetesinin yorum sayfasına yansıyan başlıca konu ise Orta Doğu. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bush'un diplomatik gücünü kullanması için bir mesaj daha gerekiyorsa, bu işaret dün geldi diyen Guardian, bölgede şiddetin yeniden yükselişe geçtiğine dikkat çekiyor. Söz konusu yazı özetle şu şekilde:
"İsrail Başbakanı Ariel Şaron saldırıya beklendiği gibi karşılık verdi ve İsrail ordusu bir kez daha Cenin'e girdi. Ancak Şaron'un şiddete daha büyük bir şiddetle karşılık verme taktiği işe yaramıyor. Arafat'ın intihar bombacılarını durdurmasını beklemek de işe yaramıyor. Tek çözüm diplomatik yollarla görüşmelerden geçiyor.
Avrupa Birliği bu konuda elinden geleni yapıyor ancak görünen o ki Amerika Birleşik Devletleri bu sürece tam olarak katılmazsa hiçbir ilerleme sağlanamayacak. Dün düzenlenen saldırının bir terör eylemi olduğuna hiç şüphe yok.
Ancak terörizm bir ideoloji değil taktiktir. 11 Eylül saldırılarıyla dünkü saldırının arkasındaki sebepler farklıdır. Başkan Bush bunu bir an önce görmeli ve ciddi görüşmelerin başlaması için ağırlığını koymalıdır"
PARLAMENTO BAŞKANI'NDAN MAÇ YORUMU
Ve son olarak tüm dünyanın dikkatinin çevrildiği bir başka olaydan 2002 Dünya Kupası'ndan bir haber. Rusya'da yayımlanan Nezavisimaya Gazeta, Rusya Parlamentosu'nun, milletvekillerinin Tunusla oynadıkları karşılaşmayı seyretmeleri için oturuma ara verilmesini reddettiğini yazıyor.
Gazete maçı seyredemeyen milletvekillerinin, Parlamento Başkanı'nın maçla ilgili belli aralıklarla yaptığı değerlendirmeleri uzun uzun alkışladıklarını aktarıyor okurlarına.
Aynı gazetenin bir başka haberine göre ise, futbol heyecanı Vladimir kentinde biraz daha farklı yaşanıyor.
Kupa'nın açılış karşılaşmasını izlemek üzere arkadaşını evine davet eden bir adam, maçtan sıkılıp televizyon kanalını değiştirince misafirinin yumruklarına, tekmelerine ve en sonunda da bıçağına hedef olmuş.
Olayla ilgili soruşturmayı yürüten yetkililer, katilin yaptıklarından pişmanlık duymadığını ve sürekli olarak grup maçlarının nasıl gittiğini sorduğunu belirtmişler.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:05