"Avrupa'nın hasta adamı denilen Türkiye nasıl ayağa kalktı?"
MERİÇ ÜRER- MUSTAFA VERGİVEREN
ANKARA (İHA) - 2010 anayasa değişikliğiyle Türkiye'de bir dönemin kapandığını söyleyen Babacan, halkın referandumda iradesini açıkça ortaya koyarak yeni bir dönemin başlamasına sebep olduğunu anlattı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TOBB Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Çankırı Geleceğini Planlıyor Sempozyumu'na katıldı. Sempozyumda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Babacan, Türkiye'nin geçmişte demokrasi alanında büyük problemler yaşadığını aktararak, 28 Şubat sürecinde baskı altına alınan eğitim sisteminin önünü yeni uygulamalarla açtıklarını ifade etti.
2010 anayasa değişikliğiyle Türkiye'de bir dönemin kapandığını belirten Babacan, Türkiye'nin tarih boyunca kendi değerlerine sahip çıktığı sürece çok şey başardığını vurgulayarak "Türkiye parmakla gösterilen bir ülke haline geldi. Herkes Türkiye'den bahsediyor. Avrupa'nın hasta adamı olarak nitelendirilen Türkiye'ye nasıl ayağa kalktı diye gıpta ediliyor. Türk askeri Afganistan'da, Lübnan'da, Kosova'da, Bosna Hersek'te görev yapıyor. Afganistan'a gittiğinizde adeta bütün ülke bir harp sahası. Dikenli
tellerle çevrilmiş tellere elektrik verilmiş. '50 metreden fazla yaklaşırsanız sizi vururuz' yazısı yazılmış. Afganistan'da bulunan birliğimize gittim. Afgan vatandaşlar girip çıkıyor. Bizim sağlık merkezimiz var. Afgan vatandaşlara ücretsiz sağlık hizmeti veriyoruz. Kadın subay doktorlar Afgan kadınlara bakıyor" dedi.
Türkiye'ye Afganistan'da çok güven duyulduğuna dikkat çeken Babacan, Afgan halkının Türklerin olduğunu bölgede güvenlik riski oluşmadığına inandığını ve NATO askerlerinin diğer bölgelerde kendilerini güvende hissetmek için araçlarına Türk bayrağı taktıklarını belirtti.
Babacan, Türkiye'nin yeni bir anayasayı hak ettiğini belirterek anayasanın bazı maddelerini okuduklarında anlayamadıklarını ve tercümana ihtiyaç duyduklarını ifade etti.
Özgürlüklerin önünü açan, kısa ve öz bir anayasanın en önemli ihtiyaç olduğunu söyleyen Babacan, Türkiye'nin yargı konusunda eksiklikleri olduğunu kaydetti. Yargı kararlarının öngörülebilir, tutarlı olması gerektiğine dikkat çeken Babacan, en basit borç-alacak davasının bile 2 sene sürebildiğini söyledi.
On sene önceki Türkiye'yle şimdiki Türkiye'nin karşılaştırmasını da yapan Babacan, milli geliri 3 kat arttırdıklarını hatırlatarak, bir çok ülkenin reformuna Türkiye'nin destek verdiğini belirtti.
"On sene önceki Türkiye'yle şimdiki Türkiye çok ayrı iki ülke" diyen Babacan, dış yardımın 1 milyar 300 milyon dolar olduğunu ifade etti.
Afrika ülkeleriyle olan ilişkilere değinen Babacan, Afrika'da on iki olan büyükelçilik sayısını 34'e çıkartmak istediklerini belirtti ve THY'nin 19 Afrika ülkesine doğrudan uçtuğunu söyledi.
Toplantıda konuşan Çankırı Valisi Vahdettin Özcan, 'Herkese İş, Herkese Aş' sloganıyla başladığı konuşmasında Çankırı'nın ilçesi Kurşunlu'da hedefin dünyanın en büyük granit ve seramik fabrikası yapılmasının olduğunu belirterek, fabrikada 4 bin kişinin çalıştırılmasının amaçlandığını ifade etti. 'Hükümet Konağı' projesinin Ordu'dan sonra 2'nci olarak Çankırı'da gerçekleştirileceğini söyleyen Özcan, Kurşunlu'nun göç alan bir ilçe olduğunu kaydetti.
Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç, yerel kalkınma olmadan, yerel dinamikleri harekete geçirilmeden kalkınmanın olmasının hayal olduğunu belirtti. Dinç, Çankırı için 18 tane proje hazırladıklarını ifade ederek, kadınların eğitimi ve istihdamı için üç ayrı merkez açtıklarını söyledi.
