Medya
  • 10.1.2003 12:32

AYDIN DOĞAN'IN YAZARLARI,GENELKURMAY'IN DİNÇ BİLGİN VE CİNER'İ DAVET ETMESİNE BOZULDU

KAYNAK : Haber Kaynağı FATİH ALTAYLI-- GENELKURMAY Başkanlığı önceki akşam bir davet verdi. Kendi gazetemin haberi olmamış ve katılanlar listesine adımı koymamışlar ama ben de oradaydım. İçeriğini okumuşsunuzdur. Askerler ''hassas'' oldukları ve aslında ''hepimizin'' bu hassasiyeti paylaştığı konularda mesajlar verdiler. Hem de 1. ağızdan. Hem de ''çok sert'' bir tonda. Umarım bu, sivil kanattan gelecek açıklamalarla polemik haline gelmez. Ben Genelkurmay Başkanı'nı içerikte haklı, üslupta sert buldum. Bu açıklama için bir kokteyl düzenlemek ise bence ''gereksiz masraf'' olmuş. Davetliler arasında ise basın patronları da vardı. Bazıları gelmişti, bazıları ise gelmemişti. Fakat basın patronlarının ''neye göre'' çağrıldığını anlamadım. Çünkü ''devletin resmi belgelerinde'' basın patronu olmayan ama basın patronu olduğu ''tahmin edilen'' bazıları da davetli listesindeydiler. Yasalara saygılı askerlerin bu kişileri ''neye dayanarak'' çağırdıklarını anlamadım. Açıkçası ben Genelkurmay'ın ''açık açık'' gazetecilik yapanları davet etmesini beklerdim. ''Perde arkası'' basın patronculuğu oynayanların değil. TÜMGENERALDEN CEZALI TANK, CEZALI BANKTAN SONRA CEZALI GAZETE KAVRAMI... YALIÇ BAYER Açık büfe oldukça mütevazıydı. Sunuş konuşmasından sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ile Genelkurmay II. Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Aslan Güner gazetecilerin arasına dağıldılar. Özkök yemek almaya gittiği sırasında önce Cumhuriyet'ten Mustafa Balbay'ın sorularına muhatap oldu. Bütün komutanlar sorulara 'yasak' sözcüğünün arkasına sığınmadan açık ve net yanıtlar verdiler. Bu kadar açıklık ilk kez gözleniyordu. Salonda 300'e yakın medya patronu, yöneticisi ve çalışanı vardı... Aydın Doğan bulunduğu bölümden ayrılmayarak sohbeti yeğledi; gördüğü manzaradan hoşnut olmadığı gözleniyordu. Zaten erken ayrılmayı tercih etti. Yapılan yorumlarda Aydın Doğan'ın bankalarının içini boşalttıkları için sanık olarak yargılanan bazı medya patronlarıyla birlikte aynı fotoğraf içinde yer almaktan pek memnun olmadığı söylendi. Davete katılan medya patronları arasında yurtdışına çıkma yasağı olan Dinç Bilgin ve Erol Aksoy gibi şahsiyetler de vardı. İlk kez bu kadar gazete patronunu bir arada gören gazetecilerin çoğunluğunun içten içe gördükleri manzaradan rahatsız olduklarına bizzat tanık olduk. Bu arada yanımıza yaklaşan bir gazeteci ''Ben bu Erol Aksoy'un bir kurumunda çalıştım; değil telefona çıkmak yanımızdan geçerken bile selam vermezdi. Eğer buraya geleceğini bilseydim, gelmezdim. Şaşkın şaşkın ortalıkta dolaştı'' diye tepkisini dile getirdi. İşadamı kökenli üç 'medya patronu' da Turgay Ciner, Mehmet Nazif Güner ve Yunus Doğan'dı... Onlar da ilk defa bir medya ordusunun arasında yer aldılar; bu nedenle çevreyi gözlerken heyecanlı oldukları gözleniyordu. 'Patron' kimliğiyle bilinenlerden sadece Mehmet Emin Karamehmet, Ufuk Güldemir ile Cumhuriyet'in 'imtiyaz sahibi' İlhan Selçuk yoktu davette... Bu manzara arasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, ''Ben gazetecilerden hep korkarım'' dedi meslektaşlarımıza: ''Çünkü yarın ne yazacaklarını kestiremem.'' Meslektaşımız Süleyman Demirkan da ''Efendim herkes sizden korkuyor, sizin de medyadan korkmanız şaşırtıcı değil mi?'' diye takıldı. Özkök gülerek ''Bu medya için bir sınav...'' diye ekledi... Zaman, Yeni Şafak, Milli Gazete ve Vakit'ten hiç kimse çağrılmamıştı. Yeni Şafak'tan ayrılan Cengiz Çandar, Habertürk kontenjanından davet edilmişti. Cumhuriyet'ten Hikmet Çetinkaya'nın davetiyesi ise bir gün önce ulaşmıştı kendisine. Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Güner, davetin gazetelerin künyesindeki protokole göre yapıldığını söyledi. Çağrılmayanları sorduk: ''Onlar şimdilik cezalı, yaptıklarının bedelini ödüyorlar. Cezaları biterse ilerde düşünürüz'' dedi. Hürriyet, Milliyet ve Sabah'ın 'savunma muhabirleri' de çağrılı değillerdi. Tümgeneral Güner ''Olay benim dışımda. Ancak bir komutanımız, bazı haberleri için bu dersi verdi. İlerde anlayış gösterilebilir kendilerine.'' Salonda en 'verimli' gazeteci 'A Takımı' şapkalı Savaş Ay'dı; kamerasıyla bol bol çekim yaptı; hatta Genelkurmay Başkanı'na şapkasını imzalayıp armağan etti. Orgeneral Özkök, Ay'ın şapkasını başına koyma önerisini ise nazikçe reddetti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:06

İLGİLİ HABERLER