Ekonomi
  • 28.6.2002 14:58

AYGÜN, ECEVİT'İN RAHATSIZLIĞINDAN İTİBAREN SON 55 GÜNÜ DEĞERLENDİRDİ

KAYNAK : Haber Vitrini BAYRAM KILINÇER ANKARA- Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, son 55 günde 40 milyon dolar iç borç faizi ödendiğini, bu sürede yüzde 17.8 oranında devalüasyon gerçekleştiğini, belirsizliğin yıl sonuna kadar sürmesi halinde faizlerin yüzde 80'lere çıkacağını ve bunun iç borç faiz maliyetinin ise 9.7 milyar dolar olacağını açıkladı. Başbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlığının ortaya çıkmasıyla birlikte geçen 55 günün ekonmik değerlendirmesini yapan ATO Başkanı Sinan Aygün, bu belirsizliğin yıl sonuna kadar devam etmesi halinde iç borçlanma gereğince 9.7 milyar dolar faiz maliyetinin olacağını söyledi. Ecevit'in rahatsızlığı öncesi Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları iç borç faizinin yüzde 50 faiz olmasına rağmen belirsizlik sebebiyle yüzde 74'e çıktığını ifade eden Aygün, bu sebeble 3 milyar 374 milyon 981 bin dolar ek maliyet ortaya çıktığını ve bunun günde yaklaşık 40 milyon dolar iç borç faizi ödendiği anlamına geldiğini kaydetti. Belirsizliğin yıl sonuna kadar devam etmesi halinde Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yüzde 50 olan faizin yüzde 80'lere çıkacağını hatırlatan Aygün, "Bu durumda ise günlük 42 milyon 390 bin dolar maliyet ortaya çıkacaktır. Bunun topluma maliyeti ise 6 milyar 358 milyon 545 dolar olacaktır. Buna göre; Ecevit'in rahatsızlığından itibaren yılsonuna kadar belirsizliğin devam etmesi halinde ise 9 milyar 733 milyon 527 bin dolar iç borç faizi maliyeti ortaya çıkacıktır" dedi. Aygün, bir günde iç borç faizine ödenen 40 milyon dolarla neler yapılabileceğini ise şöyle açıkladı: ''İstihdamda, ülkemizde teknoloji ve sanayi alanında bir kişiyi istihdam etmenin maliyeti 40 bin dolardır. Devlet bu sebeple bin kişiyi istihdam edebilme imkanını kaybetmektedir. 55 günde yaklaşık 200 bin kişi yaşam şansını kaybetmektedir. Tank örneğinde, bir tankın maliyeti 4 milyon dolardır. Buda günlük 10 adet tank kaybettiğimiz anlamına gelir. Devalüasyonda, Ecevit'in rahatsızlığı 4 Mayıs 2002 tarihinde bir dolar 1 milyon 373 bin liraydı. 27 Haziran 2002 tarihinde ise 1 milyon 671 bin lira oldu. Buradaki artış yüzde 17.8'dir. Bu da 55 günde yüzde 17.8 oranında bir devalüasyon ve fakirleşmenin yaşandığını gösterir. Döviz mevduatının lira karşısında büyümesinde, bankalardaki döviz mevduatı toplamı yaklaşık 43 milyar dolar olduğu dikkate alınırsa, kurdaki 55 günlük artışın karşılığı olan 297 bin lira üzerinden (43 milyar dolar x 297 bin lira) 12.8 katrilyon lira ortaya çıkar. Bu da mevduat sahiplerinin 12.8 katrilyon lira zenginleştiği anlamına gelir. Servet transferinde, doların bu değerlenmesi karşısında Türkiye'deki mevcut 30 bin dolar milyonerinin zenginliği artmış, dar gelirli kesimden bu zengin kesime 12.8 katrilyon liralık bir servet transferi olmuştur". Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:19

İLGİLİ HABERLER