Ekonomi
  • 10.10.2004 13:55

AYGÜN: TÜRK HALKI ÖRGÜTLENMEKTEN KORKUYOR

BAYRAM KILINÇER ANKARA -Rapora göre, Türkiye'de 80 bin 757 adet dernek faaliyet gösteriyor. Her 866 kişiye bir dernek düşüyor. Almanya'da 2 milyon 100 bin, Fransa'da 1 milyon 470 bin dernek bulunuyor. Fransa va Almanya'da her 40 kişiye 1 dernek düşüyor. Ancak her 10 Fransız'dan 4'ü en az bir derneğin faaliyetine katılıyor. ABD'de, yaklaşık 7 milyon kişi, sivil toplum kuruluşlarında tam zamanlı olarak istihdam ediliyor. Sivil toplum kuruluşlarına gayr-i safi milli hasıla içindeki payları açısından bakıldığında, bu oran ABD'de yüzde 6,3, İngiltere'de ve Fransa'da yüzde 4,8 ve Japonya'da yüzde 3,5 düzeylerinde gerçekleşiyor. Avrupa ve Amerika'dan sonra Türkiye'de de bir güç odağı haline gelmeye çalışan Sivil Toplum Örgütleri yürütme, yargı ve medyadan sonra 'Beşinci Güç', kamu ve özel kesimden sonra 'Üçüncü sektör' olarak tarif ediliyor. EN YAYGINI DERNEKLER İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı verilerinden hazırlanan rapora göre Türkiye'de halen 80 bin 757 dernek faaliyet gösteriyor. Bunların 38'i kamuya yararlı dernek, 4 bin 915'i vakıf ve 58 bin 414'i kooperatif olarak faaliyet gösteriyor. Bugüne kadar toplam 166 bin 245 dernek kurulan Türkiye'de, 85 bin 488 dernek artık yaşamıyor. Bu derneklerden 30 bin 962'si mahkeme kararı ile, 23 bin 330'u genel kurul kararı ile fesh edilmiş, 30 bin 990'ı ise kendiliğinden dağılmış durumda. Mahkeme kararı ile kapatılan dernek sayısı ise 206. En fazla dernek İstanbul'da bulunuyor. İstanbul'daki 13 bin 670 derneğe karşılık Ankara'da 6 bin 986, İzmir'de 4 bin 29, Bursa'da 2 bin 965, Konya'da 2 bin 224 dernek faaliyet gösteriyor. Faaliyet alanlarına göre dernekler şu şekilde sıralanıyor: ''Birinci sırada hemşehri emekli, esnaf, işçi, işveren, memur, mezun, muhtarlar, kadın yardımlaşma dernekleri adı altında faaliyet gösteren 20 bin 51 yardımlaşma derneği bulunuyor. Bunu 15 bin 583 adet ile okul dernekleri, 14 bin 403 adet ile cami yaptırma ve Kur'an Kursu dernekleri izliyor. Yine Türkiye'de faaliyet gösteren 9 bin 881 spor derneği var. Bu alanlar tüm derneklerin yüzde 63'ünü oluşturuyor.'' Rapora göre, devlet olanaklarının kamu hizmetlerini karşılamaya yetmediği yerlerde imdada vatandaş yetişiyor. Devlet Hastanesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği, Barbaros Mahallesi Üst Geçit Yaptırma ve Yaşatma Derneği buna ilişkin örnekler. Kamu binalarını 'yaptırma ve yaşatma' adı altında bin 215 dernek faaliyet gösteriyor. Vatandaş, bazen de devleti beklemiyor, kendi göbeğini kendi kesiyor. 1964 yılında Erzincan Kemah'ta kurulan 'Kömür Köyü İçme Suyunu Yaşatma ve Kalkındırma Derneği', 1970'te Isparta'da kurulan 'Kabristanlar Kurma Yaşatma ve Onarma Derneği', 1974'te Konya'nın Kulu İlçesi'nde kurulan 'Televizyona Kavuşturma Derneği', 1976'da Kütahya Tavşanlı'da kurulan 'Televizyon Yayınlarının İzlenmesini Temin Derneği', bu tür derneklere örnek. Ancak, bazı beldelerde durumun bugün de değişmediği görülüyor. KÜLTÜREL ÖZELLİKLERDE FOLKLOR VE MÜZİK AĞIRLIKLI 1994 yılında Çanakkale'de kurulan Barbaros Mahallesi Üst Geçit Yaptırma ve Yaşatma Derneği, 2001 yılında yine Çanakkale'de kurulan Geyikli Beldesi Tatlı Su Getirme ve Yaşatma Derneği gibi, sanat güneşi derneklerden içeri girmiyor. Örneğin Türkiye'de 1 opera, 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneğine karşılık 248 folklor, 303 müzik derneği yaşam mücadelesi veriyor. Amatör sporlara olan ilgisizlik derneklere de yansıyor. Türkiye'de 3 hokey, 5 eskrim, 18 hentbol, 26 kayak, 28 voleybol, 38 havacılık, 39 yüzme, 41 jimnastik, 59 güreş, 66 basketbol, 73 dağcılık ve izcilik derneğine karşılık 4 bin 892 futbol derneği sporcu dernekler arasında başı çekerken, aynı alanda faaliyet gösteren bin 494 avcılık ve atıcılık derneği de sayısal olarak dikkat çekiyor. Çalışan da çalıştıran da dernekleşiyor. Türkiye'de 979 işadamı-sanayici, bin 662 esnaf, 435 memur, 319 işçi, 372 muhtar, 431 kadın, 487 emekli, 199 askeri amaçlı yardımlaşma derneği, 863 ziraat ve hayvancılıkla ilgili dernek ve 7 bin 990 hemşehri yardımlaşma derneği bulunuyor. İşsizler de dernek kurmaktan geri kalmıyor. İşsizler Derneği, İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği, bu derneklerden bir kaçı. Raporda, 'Sevenler' dernekleri de saymakla bitmiyor. Kuşçular ve Kuş Severler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Deve ve Deve Güreşlerini Sevenler Derneği, Öz Deveciler ve Deve Güreşini Sevenler Derneği, Ganyan Sevenler Derneği, Rahvan Atçılar Derneği, Tayland-Hint-Brezilya-Japon Horozunu Koruma ve Yaşatma Derneği, Oyuncu Güvercin Sevenler Derneği, Profesyonel Posta Güvercini Uçuranlar Derneği, Yorkshire Irkı Kanarya Sevenler ve Yetiştirenler Derneği, Taklacı Kuşları Sevenler Derneği, Ötücü Uçucu Kuş Sevenler Derneği, Amatör Kanatlı Kuşlar ve Kanarya Sevenler Derneği, Her Türlü Müsabaka Kümes Hayvanları Yetiştirme Derneği, Sporu, Sporcuyu, Boksu, Bilardoyu, Kayak Sporunu, Mevlana'yı, Yunus Emre'yi, Selvilitepelileri, Ödemiş Müzesi'ni, Türk Sanat Müziğini, Otomobili, Yerli Filmleri, Denizaltını, Deniz Ürünlerini, Saunayı, Buz Patenini Sevenler ve Yaşatanlar Derneği. FARKLI GRUPLAR ÇOK İLGİNÇ İSİMLERLE DERNEKLEŞEBİLİYOR Rapora göre, Kimse Yok mu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Bir Yudum Şarap Derneği, Genelevi Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği, Dullar Sosyal Kültürel Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Türk Dili Konuşan Deribilimciler Derneği, At Arabacılar Yardımlaşma Derneği, Trabzon Motorsiklet Sürücüleri Derneği, Mazda Araç Sahipleri Derneği, Evlilik Dışı Çocuklar Derneği, Halkımızı Bilinçlendirme Derneği, Damla Özgereksinimliler Kültür Sanat Eğitim Kulübü Derneği, Sungurlu Aşıklar ve Müzik Aleti Çalanları Koruma Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Dostları Derneği, Aydınlıkevler Dolmuş Durağı Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, Şarap Kültürü ve Bağ Dostları Derneği, Havutlu Mahallesi Cenazeleri Kaldırma Yardımlaşma vrtanlar Kurma Yaşatma ve Onarma e Kültür Derneği, Kokoreççiler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Orman Avukatları Dayanışma Derneği, Mefkureci Tubbiyeliler Derneği, Perfüzyonistler Derneği, Taşköprü Sarımsak Geliştirme ve Kalkındırma Derneği, Yıkımcılar ve Enkazcılar Derneği, Volvo Mağdurları Derneği, Üniversiteye Alınmayan Öğrenciler Derneği gibi ilginç dernekler bulunuyor. TÜRKİYE'DE ADLARINA DERNEK KURANLAR VAR Dernekleşerek sivilleşme merakı sınır tanımıyor. Vatandaş kendi adına dernek kurarak sivilleşme merakı altında ölümsüzleşmeyi deniyor. Bunlardan bir kaçı şöyle; Hale Hanımlar Derneği, Rezan Hanımlar Derneği, Kübra Hanımlar Derneği, Seher Hanımlar Derneği, Muhlise Hanımlar Derneği, Nezaket Hanımlar Derneği, Beyhan Hanımlar Derneği, Başak Hanımlar Derneği, Kerime Hanımlar Derneği, Seher Hanımlar Derneği, Ferda Hanımlar Derneği, Mebrure Hanımlar Derneği. Dernek kurmak, işletmek ve kapatmak faaliyetlerinin zor olması baskı gruplarını platform şeklinde örgütlemeye itiyor. Bunun için bir kaç kişinin bir araya gelip bir amaç için toplanması yetiyor. Bu şekilde çok sayıda platform faaliyet göstermesine karşılık Türkiye bu alanda da yeterli örgütlenmeyi bir türlü sağlayamıyor. Çağdaş Türkiye Platformu, Avrupa Birliği İletişim Platformu, Geredeliler Platformu, Adsız Alkolikler, Hukukcu Hanım Girişim Grubu, Sonbahar Girişim grubu, Bilişim STK Platformu, Ulusal Kalp Sağlığı Platformu Demokrasi için Mimarlar Platformu, Demokratik Çerkes Platformu, Mersin Platformu, Trafikte Ortak Akıl Platformu, Barış için Sürekli Kadın Platformu, Ekonomistler Platformu, İlahiyat Platformu, Emek Platformu, Demokrasi Platformu bunlardan bazıları. AYGÜN: ''TÜRK HALKI ÖRGÜTLENMEKTEN KORKUYOR'' Türkiye'de sivil toplum konusunda kafaların karışık olduğunu belirten Aygün, sivil toplum örgütüne üye olmakla, yasa dışı örgütlere üye olmanın birbirine karıştırıldığını ya da bu görüşün bilinçaltına yer ettiğini kaydetti. ''Türk halkı örgütlenmekten korkuyor. Sivil örgütler de sivri sinek muamelesi görüyor'' diyen Aygün; Avrupa Birliği'ne giriş açısından Mastrich ya da Kopenhag Kriterleri ne kadar önemliyse, Sivil Toplum Örgütleri'nin durumunun da o kadar önemli olduğunu ifade etti. Aygün, ''Sivil toplum kuruluşları kriterleri açısından son derece kötü durumdayız. Türk halkı, bilinçaltı olarak baskıdan kokuyor ve örgütlenemiyor. Sivil toplum örgütleri ise hakim güç olarak hükümetlerin ya da devletin gölgesi altında yaşama kolaylığını seçiyor. Oysa Sivil Toplum Kuruluşları'nın devletin vesayeti altında olmaması gerekir. Kendi yapılanmaları ve faaliyetleri hakkında kendilerinin karar verebilmesi ve devlet politikasının gidişatını belirlemesi veya etkileyebilmesi gerekir. Sivil Toplum Örgütleri'nin en önemli işlevi, ülkenin toplumsal ve ekonomik sorunlarına dikkat çekerek, bunların çözümü yolunda çaba harcamaktır. Bu alana girildiğinde ise Sivil Toplum Kuruluşları'na 'siyaset yapıyor' damgası vuruluyor. Sivil toplum, kamunun vicdanıdır. Avrupa Birliği'ne 'evet' deyip, ülke içindeki sivri sivil seslere tahammül edemiyorsak, sivil toplum örgütlerine sivri sinek muamelesini reva görüyor, vızıltı istemiyorsak, Avrupa Birliği'ni hazmedemeyiz'' şeklinde konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:04

İLGİLİ HABERLER