
AYŞE ARMAN YAZDI: "YAPIŞKAN ADAM SENDROMU..."
Ayşe Arman'ın Hürriyet'teki yazısı:
Sadece ben değil, bu olay karşısında milletçe şaşırdık. Önce bir ‘yapışkan adam sendromu.’ Gerçi, buna çok yabancı değiliz.
İbrahim Tatlıses’ten alışmıştık ama bu daha da ileri gitti: Kızı kaçırdı. Ama bir ara işler o hale geldi ki ‘Hay Allah, biz mi öyle zannediyoruz?’ demeye başladık, ‘Yoksa, bu kız buna aşık da ailesinden çekindiği için danışıklı bir dövüş mü?’
Değil arkadaşlar!
Ne var ki, adama bir miktar hak vermemek de insanın elinde değil.
Bir kız güzel olur da, bu kadar mı olur.
Bir kız akıllı olur da, bu kadar mı akıllı olur.
Kendini bu kadar mı iyi ifade eder.
‘Ben bu işi çözerim diyor’ ve gerçekten çözüyor. Gazetelerde resmini, televizyonlarda endamını gördünüz ama bence henüz hiçbir şey görmediniz! Çıplak insan gözünün ekranında bambaşka. 1.80 boyunda, 60 kilo. Son derece duru bir güzellik. Renkli gözler. Bembeyaz bir ten. Angelina Jolie’ye benzeyen dudaklar. Upuzun bacaklar. Ama tabii mühim olan iç güzelliği. Zeynep vakasından daha da önemli olan akıl güzelliği...
17 yaşında bir kızın bir operasyonu bu kadar ustalıkla idare etmesi ve kendisini kaçıranı, Urfalı bir aşiret üyesini ‘ezmesi’ herkesin altından kalkabileceği bir şey değil...
Üstelik başına gelen bir felaketi kendi lehine kullanmayı düşünmeyecek kadar da sağduyulu. En azından şimdilik. Şöhrete yönelik sorularımın hiçbirine yüz vermedi.
Ben akıllı, güzel, genç ve yeni bir insan tanıdım.
Siz de tanışın, pişman olmazsınız.
HAMİŞ: Zeynep’in kurtarılmasında Serap Ezgü’nün ve bu röportajın yapılmasında Mehmet Soysal’ın inkar edilmez katkıları var. Her ikisine ve TGRT’ye teşekkürü borç bilirim.