Spor
  • 19.5.2006 04:46

AZİZ YILDIRIM'IN SİCİLİ

ORAY EĞİN'İN AKŞAM'DAKİ YAZISI:

Aziz Yıldırım'ın vedası 
 
Rejim tartışmaları arasında, dünün en önemli olayı, yani Aziz Yıldırım'ın istifasını nasıl yorumlamamız gerekiyor acaba: Fenerbahçe'nin Başkanı'nın kararı ani miydi, yoksa daha önceden planlanmış olabilir mi? Her şey bir yana, Türkiye'de herhangi bir alanda ama en çok da futbolda ikinciliğin bir başarı olarak algılanmadığını gösterebilir Başkan'ın vedası. Benzer bir durum kellesi istenen Christoph Daum için de geçerli: Takımı iki kere şampiyon yapan, son şampiyonluğu da son saniyede kaçıran bir teknik adam başarısız olabilir mi?

İddialara göre, Başkan'a çok baskı yapılsa bile dönmeyecekmiş. Yıldırım'ın bu tavrını bir kahramanlık gösterisi olarak okumak da kolay: Tam da beklenmedik bir hamleyle kendisinin nasıl değerli bir figür olduğunu tescil ettirmek ister gibi. Ama dönmeyecekse, sahiden dediği gibi geri planda kalacaksa böyle bir kahramanlığın da gerekliliği sorgulamalı.

SİCİLİNİ ÇIKARMANIN VAKTİ

O halde, belki de 'Büyük Başkan' diye Fenerbahçeliler tarafından taçlandırılan Aziz Yıldırım'ın futboldan başka beklentisinin kalmadığını söylemek haksızlık olabilir mi? Düşünün, bundan 10 sene önce hiç kimsenin bilmediği biriydi Aziz Yıldırım. Şimdi futbolla ilgilensin ilgilenmesin herkesin tanıdığı, pek çoklarının da nefret hedefi olan birine dönüştü Yıldırım.

Bugün veda ediyorsa, onun sicilini tam olarak çıkarmanın da vaktidir diye düşünüyorum; Fener medyasının onu putlaştırma girişimlerine fırsat vermeden. Ve nedense benim aklımda canlanan Aziz Yıldırım imajı futbola büyük emek veren, futbolun daha iyi olması için uğraşan, ömrünü bu spora adamış bir dava adamı değil.

İKTİDARA FAZLA DÜŞKÜN

Daha çok, egosuna ve iktidara fazlasıyla düşkün, bunu da her yerde belli etmekten zevk alan bir diktatör görüntüsü belirliyor. Nedense bugün Aziz Yıldırım'ın takıma katkılarını, Fenerbahçe tesislerinde Rüştü Reçber'in yumruklanmasından bağımsız değerlendiremiyorum.

Fenerbahçelilerin şaşırmasına da gerek yok. Bir gün elbette gidecekti, her şeyi kendisi tayin ettiği gibi bu kararı da o verecekti. Hem yarın öbür gün bir kongrede kaybetmeyi onun bünyesi kaldırmaz.

Ama en çok da futbolu her seferinde futbol olarak görmediği için gitti Yıldırım. Futbolun, bazen sadece futbol olduğunu, kendisinin dışında da oyuncuların sahada oyuna etki edebileceğini gördü - bıraktı gitti. Çünkü pek çok şey gibi, bu dili de bilmiyor maalesef o. Ali Şen'le en büyük farkları da buydu. Galatasaray'ın da bu sezonki en büyük başarısı oldu Aziz Yıldırım'ı yerinden etmek.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 05:24

İLGİLİ HABERLER