Ekonomi
  • 20.3.2004 12:09

BABACAN: TÜRKİYE'DE İŞ ADAMI OLMAK HİÇ DE KOLAY DEĞİL...

Babacan, yaptığı açıklamada, bir Türk genci olarak Türkiye'nin en zor dönemlerini yaşayarak gördüklerini, siyasi istikrarsızlıkları, ekonomik krizleri ve belirsizlikler içinde büyüyerek buralara geldiklerini kaydetti. Türkiye'nin başına gelen bütün olumsuzlukların genç yaşta tecrübe kazandırdığını, ülkenin iç ve dış politika sorunlarına, terörü, bölgedeki savaşları, çok küçük yaşlardan itibaren hissederek büyüdüklerini anlatan Babacan, ''Kimi zaman karamsar olduk, kimi zaman umutsuzluğa kapıldık. Ama her zaman da bir çıkış yolu olduğuna bir kapının aralanacağına ve bu sınırların bir gün aşılacağına da hep gönülden inandık. Buna inanmakla kalmadık başarmak için de mücadele verdik'' diye konuştu. ''TÜRKİYE'DE İŞADAMI OLABİLMEK...'' Türkiye'de işadamı olmanın, genç bir girişimci olmanın hiç de kolay olmadığını, bunun çok büyük kahramanlık gerektirdiğini vurgulayan Babacan, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin içinden geçmiş olduğu bunca zorluklara rağmen hala tek başına alnının teriyle bileğinin gücüyle iş yapıyorsa, işadamlarımız istihdam sağlıyorsa, yeni iş kapıları sağlıyorsa bu büyük bir cesarettir ve kahramanlık örneğidir. Bugün gelinen noktada hala sorunlarımız olsa da bu mücadele de sonunda başarılı olacağımızı görmek hepimizi sevindiriyor. Bu çalkantılar, bu krizler, bu ümitsizlikler başka ülkede olsa sanırım sonuç bu kadar iyimser olmazdı. Bizim tarihimizin, bizim kültürümüzün verdiği bu umut, iyimser bakış, girişimci ruh, hep geleceğe güvenle bakmak, Türkiye'nin aslında sahip olduğu en büyük kaynak. Biz her zaman düştüğü yerden kalkan ve yarışa kaldığı yerden devam eden milletin çocuğu olduk. Sanırım Gaziantep bunun eng üzel örneğidir. Kurtuluş savaşında varını yoğunu ortaya koyan, herşeye sıfırdan başlayan, düşmanı memleketinden kovan, ardından kalkınma savaşında yerini alan bu kent, ülkemizi de dünyamıza da çok güzel dersler vermektedir aslında.'' ''ON YILLARI KAYBETTİRDİLER...'' Babacan, Türkiye'nin geçmiş siyasi alışkanlıklarından çok çektiğini, sözünde durmayan bir siyasetçi profilinin, Kaf dağının ardındakini vaat eden ve yerine getirmeyen siyaset modelinin, her şeyi popülizme dayandırmış bir icraat anlayışının, ülke çıkarlarının önüne şahsi çıkarlarını, koltuk sevdasını ve hırsı koyan bir idarecilik anlayışının Türkiye'ye on yıllarını kaybettirdiğini savundu. ''Biz Türkiye'de bu hataların tekrar yaşanmamış için var olduğumuza inanıyoruz. Bugün Türkiye genelinde elde etmiş olduğumuz başarı ve güvenin temelinde de işte bu anlayış yatmaktadır'' diye konuşan Bakan babacan, Türkiye'nin her açıdan değişmek zorunda olduğunu, siyasette iç ve dış politikada sosyal yapıda geç kalınmış reformların bir an önce gerçekleştirilmek zorunda olduğunu belirtti. Türkiye'nin yeni hayal kırıklıklarına da asla tahammülü olmadığını, yeni krizlere, yene hatalara, yeni mazeretlere artık tahammülü kalmadığını anlatan Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Dolayısıyla el ele vererek vermek, gönül birliği yapmak, daha yaşanabilir, daha kalkınmış, daha aydınlık bir Türkiye için ortak mücadele vermemiz ve kaybettiğimiz zamanları da mutlaka geri almamız gerekmektedir. Allah'a şükürler olsun bizim hiç kompleksimiz yoktur. Eleştirilerden hiçbir çekincemiz yok. Attığımız her adımın bu ülkenin çıkarına olmasına, bir tek kişiyi bile üzmemesine, Türkiye'yi yarınlara taşıyacak ülkemize hamle yaptıracak olmasına azami gayret gösteriyoruz. Biz kendimizi bütün samimiyetimizle ifade ediyoruz. Bugüne kadar hiçbir iktidara nasip olmamış, bir ilgi ve alaka güven ve teveccühe sahip olduk. Başta ekonomi olmak üzere pek çok konuda elde ettiğimiz başarıların altında da işte bu anlayışın, bu samimiyetin ve bu güvenin yattığına, ben gönülden inanıyorum.'' Türkiye'nin on yıllardır üst üste birikmiş sorunlarıyla gece gündüz mücadele ettiklerini, bu mücadelede epeyce yol alındığını, başarı elde ettiklerini, 2003 yılının ekonomi için yeniden dirilme yolu olduğunu ifade eden Babacan, ''Enflasyondan ihracata, büyüme hızından ulusal ve uluslararası güvenin artışına kadar çok değişik alanlarda, Cumhuriyet tarihimizin rekorlarını kırdık. Enflasyonda, faizlerde, büyüme rakamları, borç yapısı, ihracatımız, tüm bunlar Türk ekonomisinin çok ciddi çehre değiştirdiğinin en güzel örneğidir'' diye konuştu. Çözülemeyen sorunlar bulunduğunu, çok kısa zamanda on yılların biriktirdiği sorunları çözmenin mümkün olmadığını, toplumun her kesiminde mevcut sorunları gün geçtikçe yavaş yavaş da olsa çözüme kavuştuğunu, çok sağlam ve emin adımlarla yol aldıklarını söyleyen Babacan, kararları alırken sadece bugünü değil, yarınları hesap ettiklerini, Türkiye'nin sadece üç beş ayını değil, önümüzdeki 5 yılını 10 yılını düşündüklerini, yarının sağlam temellerini bugünden atmaya çalıştıklarını bildirdi. Babacan, bu sürecin zorlu olacağını, sancılı bir geçiş süreci yaşanacağını ancak, elde edilecek başarının çocuklar için güzel bir Türkiye manzarası çizeceğini belirterek, şunları kaydetti: ''Hükümet olarak özel sektör odaklı büyüme bizim asıl hedefimizi oluşturmakta. Dolayısıyla özel sektör eliyle yapılan yatırımlara çok önem veriyoruz. Büyümenin üretimin ihracatın ve istihdamın özel sektör eliyle artması, sağlıklı bir yapı içinde vazgeçilmez bir nitelik aynı zamanda. Hükümet olarak özel sektörün önünü açmak önündeki engelleri kaldırmak için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışacağız. Özellikle yatırımlar konusunda uluslararası standartları yaklaşım bir Türkiye'nin mücadelesini başlattık ve bu mücadelemiz hiç bitmeyecek. Hangi adamı atarsak atalım, hangi tedbirleri alırsak alalım, mutlaka önünümzed daha iyi ne yapabilirinin uzun bir listesi olacak. Sıkıntıları biliyoruz ve yolun henüz başındayız, bu sorunlar tek tek zaman içinde çözülecektir.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:51

İLGİLİ HABERLER