BABASINA NİKAH KIYAN HOCA'DAN FIKRA GİBİ OLAYLAR!..
Nasrettin Hoca’nın güncellenmiş hali Kayseri’de yaşıyor. Üç kere babasına nikâh kıyan, yaşadığı olaylara ve sorunlara şairane üslupla cevap veren Kemal Koca, eşeği için muska isteyen birine şöyle bir muska yazmış, “Laf anlatamadım sağıra, Muska neylesin yağıra, Al elinden beşini, Gitsin bağıra bağıra.” Kayseri’de Şoray Uzun Yolda ekibinin tanıştığı Kemal Koca’nın keyifli sohbetinin tamamı bu akşam Kanal 7 ekranlarında olacak.
Yaşadığı olayları ve sorulara kendine özgü üslubuyla verdiği cevaplarla Nasrettin Hoca’nın güncel versiyonu olan Kemal Koca, diğer adıyla Kemal Hoca, Kayseri'nin Hisarcık Beldesinde yaşıyor. Kemal Koca, yaşını soranlara şu cevabı veriyor, “1950'de başlar ağıdım, 58'de çıkmış nüfus kâğıdım, Ondan evvellini soracak olursanız, Ben o zaman yok idim.”
Hisarcık’ta imamlık yapan Kemal Koca oldukça ilginç bir olayın da kahramanı. Annesini kaybettikten sonra üç kere evlenen babasının imam nikâhını kıymış. 73 yaşındaki baba 43 yaşında bir eş bulup, üçüncü nikâhı kıydırmak için toplandığında, “Oğlum bu nikâhı sana kıydırmayacağım. Kıydığın nikâhlar hep pırtıyor(bozuluyor).” diyerek itiraz eder. Kendisini savunmaya alan hoca babasına; “Baba, sana kıydığım nikâhların hiçbirinde bana bahşiş verdin mi?” diye sorar. Baba, “Oğlum utanmıyor musun? Hem okuttum hem de büyüttüm. Bir de para mı verecektim” deyince, Hoca, “Baba para değil bahşiş istiyorum bahşiş.” diyerek babasına “Bu nikâhta pırtarsa bil ki bahşişsizlikten pırtar.” der. Kemal Koca böylelikle bahşişi koparır.
Bahşişle nikâhı sağlama alan baba bir yıl sonra nur topu gibi bir kız babası olunca, isim koymak için tekrar oğlunu çağırır. Çocuğun adını koyduktan sonra hoca babasına der ki, “Bak baba son nikâhta içinden gelerek bir beş bin lira verdin, nur topu gibi bir kızın oldu. Eğer o zaman on bin lira vermiş olsaydın, şu anda belki ikiz çocuğun olacaktı.” Hocayla işi bitmiş olan babası oğluna kapıyı göstererek münasip bir şekilde oğlunu evden kovar.
Kemal Koca, Kayseri İmam hatip Lisesine bitirip 1972 yılında imam olarak atanır. Kadrolu imam olarak genç yaşta göreve başlayan Kemal Koca, göreve başladığı hafta başından geçen ilginç olayı da şu şekilde anlatıyor; "Göreve başladıktan bir hafta sonra gecenin bir yarısı kapım çalındı. Kapıyı açınca, iri yarı yaşlı bir adam kaba boydan bir selam vererek, ‘Hoca efendi göreviniz hayırlı olsuna geldim’ dedi. Gelen misafir, ‘Çok küçük görünüyorsunuz, biz de alâkalı kulaklı sakallı birini bekliyorduk. Böyle cascavlak hocayı ilk kez görüyoruz’ deyince biraz bozuldum ama adamı eve buyur ettim. Bir müddet sonra adam sıkıntılı, ‘Bir derdim var hoca’ dedi. Buyur anlat deyince, başladı anlatmaya; ‘Af buyurun evde bir hayvanım var.’ ‘İnek mi?’ diye sordum, adam ‘Boynuzunu kaldır, kulağını uzat’ diye tarif etti. Anladım ki, eşekten bahsediyor. Adam başladı anlatmaya, ‘Sırtında bir yağır (semerin açtığı yara) çıktı, onun için bir muska istemeye geldim’. Ben küplere bindim, ‘muskacı mıyım be adam. Hem öyle şeylere muska mı olurmuş’ diye kızınca adam patlattı cevabı; ‘Senin gibi bebe sebe hoca olursa olacağı bu. Niçin olmazmış ki? Yer gök dua ile ayakta durur.’ Baktım laftan anlayacağı yok, bizim hocalık da gidiyor elden, yazdım bir muska…”
Muskayı yazmaya başlayan Kemal Koca, bakar ki adam cebinden 5 lira çıkarıyor, bir kağıda Osmanlıca şunları yazar; “Laf anlatamadım sağıra, Muska neylesin yağıra, Al elinden beşini, Gitsin bağıra bağıra.”
Muskadan 15 gün sonra bir külek (tahta kova) yoğurtla gelen eşeğin sahibini Kemal Hoca, sorar, “Hayrola eşek doğurdu mu?”, adam saf bir şekilde, “Yok hocam! İnek doğurdu, eline sağlık muskanın da çok faydası oldu, eşeğin yarası da geçti sağ ol” der.
Kemal Koca’nın doyumsuz ve neşeli sohbetinin tamamı, pastırma yapımının incelikleri ve Şoray’ın denetimi, Erciyes’in karında yarı çıplak spor yapan Rocky Nazım, engelli ressamın azmi, aileleri birleştiren ‘arabaşı’ çorbası ve birbirinden renkli görüntüler bu akşam 19.45’te Kanal 7’de.