BOCHUM - Biyopsikoloji uzmanları baharın etkisine açıklık getirdi.
İlkbahar, insan vücudunda bir dizi değişime neden oluyor. Birçok sanat eserinde de dile getirilen bu gerçek aslında bilimsel temellere sahip. Alanında uluslararası saygınlığa sahip Prof. Dr. Onur Güntürkün'e göre, bahar etkisi, kalp çarpması ve testesteron hormonu düzeyinin artışından çok daha karmaşık bir süreç. Bochum'daki Ruhr Üniversitesi Öğretim Üyesi Güntürkün, her şeyin aslında insanın gözlerinde başladığını belirterek, ''Cildimizdeki bazı hücrelerin aydınlığı algılamaya dönük olduğunu biliyoruz. Vücudun gündüz - gece ritminin sağlanmasında bu hücrelerin önemli bir rolü var. Gündüz - gece ritmi yaşamımızı belirleyen bir niteliğe sahip'' diyor.
Prof. Dr. Güntürkün, mevsimsel değişimden en çok erkeklerin etkilendiğine dikkat çekiyor ve bu değişimi ''Bahar aylarında gündüzler, kış aylarına oranla daha uzun. Oluşan farklılık, erkeklik hormonu testesteron düzeyini etkiliyor'' şeklinde anlatıyor.
Baharın başlangıcı yüzünü göstermeye başlayan güneş ve dolayısıyla ışık ise, baharı yapay ortamda da yaratabilmek mümkün mü? Prof. Dr. Onur Güntürkün, bu ilginç noktaya açıklık getirerek, ''Deney hayvanları üzerinde, laboratuar ortamında bahar simülasyonu yapıldı. Hayvanların ilkbahar ya da sonbahar gelmiş hissi yaşamaları sağlandı. Gerçekten de bu etki sayesinde hayvanların hormon sisteminde ve beyninde, bahar mevsiminin yol açtığı bir reaksiyon başlatılabildi. Ancak bu deney şimdiye kadar insanlar üzerinde yapılmadı'' ifadelerini kullandı.
Işığın göz üzerinden harekete geçirdiği hormonların ardından, kişinin yine göz aracılığıyla algıladığı görsel etkiler, erkeklerde deyim yerindeyse ''çanların çalmasına'' neden olabiliyor. Çünkü kadınlar, artan ısıyla birlikte daha ince ve vücut hatlarını ortaya koyan giysileri tercih ediyor. Güntürkün, ''Elbette baharla birlikte havaların ısınıyor olması da bir etken. Isınan havalar insanların farklı giyinmesine yol açıyor, ortaya çıkan görüntü de insanı etkileyebiliyor'' diyor.
Bahar sürecinde insan vücudunda, ışık ve ısının başlattığı zincirin sonunda diğer insanlarla bakışların çakışmasından kalp atışlarının hızlanmasına uzanan bir dizi tepkiye de neden oluyor. Olayı bilimsel gözle değerlendiren Güntürkün'e göre, aslında bir enerji fazlası sorunuyla karşı karşıyayız. Güntürkün, ''Kış aylarında vücut ısımızı sabit tutabilmek için daha fazla enerji harcamak durumunda kalırız. İlkbahardaysa deyim yerindeyse enerji fazlası açığa çıkar. Çünkü artık vücudumuz, kendini soğuğa karşı korumak zorunda değildir'' diye konuşuyor.
Biyopsikoloji uzmanı Prof. Dr. Güntürkün, bir yandan bahar aylarında erkeklerde görülebilen ''fedakar aşık'' konumunun gelip geçici olabileceğine işaret ediyor, diğer yandan bahar etkisinin herkeste aynı tepkileri meydana getirmeyeceğine dikkat çekiyor ve ''Enerji fazlası, kişiyi her zaman aşk gibi dürtülere doğru hareketlendirmeyebilir. Çoğunlukla bu enerji fazlası, kişinin yağ dokularına bir katman olarak eklenmekle kalır'' uyarısında bulunuyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:00