BAHÇELİ: 'KASIMPAŞALI TAYYİP YERİNE POTAMYALI TAYYİP!..'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Erzurum il kongresindeki konuşmasında Başbakan Recep tayyip Erdoğan’ı sert bir dille eleştirirken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ‘yuh’ çekilmesini önledi. Bahçeli, Erdoğan'ı Damat Ferit’e benzetti, “Kasımpaşalı Recep Tayyip diyeceğimize, Potomyalı Recep Tayyip deriz” dedi.
Devlet Bahçeli, Erzurum Cemal Gürsel Spor Salonu'nda yapılan ve 6 adayın yarıştığı MHP il kongresine katıldı. Divan başkanlığını MHP Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Didinmez’in yaptığı kongrede yaklaşık 2 bin kişiye hitap eden Devlet Bahçeli, ülkenin siyasi ve okonimik krizdeng eçtiğini, iç ve dış tehditlerle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Türkiye’de ideolojik bölünmüşlükten etnik bir bölünmüşlüğe giden bir süreç yaşandığını belirten Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye bir etnik bölünme ile karşı karşıyadır. 25 yıldan bu yana bu ülkede yaşanan kargaşa, cinayet, saldırı bölücü terörün eseridir ve bu bölücü terör etnik motifli bir terördür. Türkiye’nin sorunu da terördür. Kimse kalkıp Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan Kürtçe konuşan kardeşlerimizin tamamını kapsamayan, onların siyasal sorunu, sözcüsü olarak kimse PKK ile Kürtçe konuşan kardeşlerimizi örtüştürmesin. Bölücü terör örgütü PKK’nın amacı Türkiye Cumhuriyetini bölmektir. İçeriden ve dışarıdan destekçileri vardır. Bu ülkede ve bu bölgede yaşayan insanlarımız bin yıllık kardeşliği temsil eden Türk - Kürt kardeşliğinin öz temelidir. Türkiye’de demokratikleşme adına PKK terör örgütünün 25 yıldır başaramadığını siyasal anlamda bugünkü AKP iktidarı da başaramayacaktır.” Devlet Bahçeli, Erzurum'un Doğu’nun özü olduğunu belirterek, “Burada, Doğu ve Güneydoğu’da her türlü insan yaşıyor. Kendi haline bırakırsanız, kardeşçe yaşıyor. Maalesef içeriden ve dışarıdan sürekli olarak bölücü terörle mücadele edilecek yerde Türkiye’yi bir etnik bölünmeye götürebilecek bir gaflet ve daha da ileri gittiğimizde bir ihaneti Türkiye’de görmekteyiz” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI’NI YUHALATMADI
Devlet Bahçeli konuymasında “Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı” deyince salondan yükselen ‘yuh’ seslerine müdahale ederek, “Hayır! Devlet Başkanı yuhalanamaz. O Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanıdır. Ne kadar hata yapsa da saygı duyulacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün İran seyahatinde uçakta bulunanlara “Türkiye’de Kürt sorununda iyi şeyler olacaktır” ifadesi kullandığını, bunun daha sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da söylediğini belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdide bir takım sivil toplum kuruluşlarıyla destek aranarak bölücü sorunu Kürt sorunu haline getirip, Türkiye’yi bölme hatası işlenmektedir. İkide bir bir söylüyorsunuz, ‘Devletin zirvesinde bir uyum vardır, bu sorun mutlaka çözülecektir’ diyorsunuz. Kimdir bu devletin zirvesi? Devletin zirvesi, bir Cumhurbaşkanı, iki Meclis Başkanı, üç Başbakan, dört Genelkurmay Başkanı diye devam eder. Burada bir uyum varsa bunu anlatmak zorundasınız. Zirvedeki unsurlar neden milletin huzuruna çıkıp ‘Evet ben de istiyorum’ diyemiyor? 25 yıldır siyasallaşamayan PKK’yı siyasallaştırma gafletine düşemeyiz. MHP ihanet sürecine katkı sağlayamaz. MHP ülkenin bölünmesine yardımcı olamaz. MHP terör örgütünü, Kürtçe konuşan kardeşlerinin bir teşkilatı, bir kurumu olarak göremez.” v
DAMAT FERİT BENZETMESİ VE “SAYIN BAŞBAKAN ÖNCE SİZ HADDİNİZİ BİLİNİZ"
Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın kendisine kitap okuma tavsiyesinde bulunduğunu hatırlatarak, “Sayın Başbakan, son okuduğun üç kitabın ismini ver de bu tavsiyeni yerine getirelim. Onun için Sayın Başbakan önce siz haddinizi biliniz, ne konuştuğunuzu kulağınız duysun. Yalanlarla, milletin aklını bunaldırıp, MHP’yi hasım yaratma gayretinden vazgeç diyorum” dedi.
Konuşmasında Damat Ferit benzetmesi de yapan Bahçeli, “Erzurum Kongresi yapılırken, İstanbul’da Damat Ferit sadrazamdı. Şimdi Erzurum’da MHP kongresi yapılırken, Ankara’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Damat Ferit’in İçişleri Bakanı Adil Bey, dün milli davayı engellemekle meşguldü. 90 yıl sonra bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın İçişleri Bakanı Beşir bey, milli birliği baltalamak için Başbakan’dan aldığı talimatı yerine getiriyor” dedi.
Bu udurumda 90 yıl öncesiyle 90 yıl sonrası arasında herhangi bir fark gözükmediğini kaydeden Bahçeli, “Dün Erzurum Kongresi’ndeki ruh ve heyecan bugün MHP kongresinde olacaktır. MHP kongresinden sesleniyorum: ‘Vatan bir bütündür parçalanamaz.’ Yine Erzurum Kongresi’nde ‘Manda ve himaye kabul edilemez.’ Şimdi MHP kongresinde de bu ruh, heyecan ve ses var” diye konuştu.
“HESAP SORMAZSAM NAMERDİM”
Devlet Bahçeli, Türkiye’de demokratikleşme süreci adı altında küresel bir oyun oynandığına dikkati çekerek, “Azınlıklar yaratarak Kürtçe konuşan kardeşlerime ‘onlara azınlık haklar veriyoruz’ bahanesiyle Türkiye’yi kimse bölemez. Eğer Cenabı Allah birgün bu ülkeyi yönetmenin sorumluluğunu bana nasip ederse yolsuzluktan tutun, vatana ihanete kadar geçen süreç içinde hesap sorulması gereken herkesten yüksek adalet önünde hesap sormazsam namerdim” dedi.
Türkiye’de bölgesel özerkliğe doğru gitmeye gayret gösterildiği görüşünü savunan Bahçeli, “Kalkıyorlar federasyonlaşmaya doğru Türkiye’yi sürüklemek istiyorlar. Bir sonraki adım ‘Bbağımsız Kürdistan’ devletini kurmaktır. Bunu kurduktan sonra 4 parçalı Kürdistan hayaliyle bin yıllık kardeşlerimizi koparmaya çalışıyorlar. Bunun adı ihanet değil de nedir?” diye konuştu.
“HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLAYANLAR NEREDEYDİ?”
Türkiye’de AKP ile DTP arasında örtülü bir koalisyon dönemi başladığını savunan Bahçeli, AKP'nin Meclis Grubu toplantısında Erdoğan konuşurken bakanlar ve milletvekillerinin ağlamasıyla ilgili de şunları söyledi: “Ağlamakta serbestsiniz. Ancak ağlarken, biraz da adaletli olun. Şırnak’ta 13 mehmetçik şehit olurken, Hakkari’de 10 mehmetçik şehit olurken, Ekim 2007’de 25’e varan vatan evladı şehit olurken neredeydi bu ağlayanlar? Bu milletin yüksek bir sağduyusu var. Bu sağduyu bir gün öyle bir tokat atar ki tepe taklak nereye gideceğiniz belli olmaz. MHP varoldukça böyle ülkeyi etnik temelde bölmek isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacaktır. Bugün ülkeyi parçalamak isteyenlerle MHP’yi parçalamak isteyenler aynı kabın içerisindeler. Allah iki göz vermiş, haini besleyenleri birlikte göreceksiniz.” PKK’nın Eruh ve Şemdinli baskınlarının 25’inci yılında yeni bir yol haritasından bahsedildiğini anlatan Bahçeli, “İmralı canisi, 4- 5 maddeyi 157 günden beri yazma aczine düşüp, ‘Şimdi yazamadım çarşamba günü mü yazacağım’ diyor?” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül’ün Güroymak'tan ‘Norşin’ diye söz etmesiyle ilgili de Bahçeli, Nutuk'ta ‘Norşin’ kelimesinin olmadığını söyledi. Bahçeli, sadece Atatürk’ün 1919’da bir şeyhe mektup yazarken ‘Norşin’ adını başlıkkta kullandığını belirtti. Bahçeli, “Şimdi bu kelimeyi Nutuk içine koyarak Atatürk’ü de bölünmeye alet ediyorsunuz” dedi.
“POTOMYALI RECEP DERİZ“
Başbakan Erdoğan'ın değiştirilen yer isimlerle ilgili olarak herkesin istediğini söylemesi gerektiğini belirtmesine tepki gösteren Devlet Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinde isteyen istediği yerde, istediğini kullanıp değiştiremez. Sen kullanmak istiyorsan, o senin bileceğin iş. Kasımpaşalı Recep Tayyip diyeceğimiz yerde “Potomyalı Recep Tayyip Erdoğan deriz. Ama Güneysu’yu kaldırıp Potomya yaparsanız, bir başka şeye hizmet etmiş olursunuz” dedi.
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü'nün ‘Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’ açacağını söylemesini de göndeme getiren Bahçeli, şöyle dedi: “Demek ki açılımın birisi de bu olabilir diye adamın aklına geliyor. ‘Türk’üm doğruyum’ yerine başka bir şey söyleyerek Türkiye’yi 36 defa ant içmeye mi götüreceksiniz? Sayın Başbakan bu yanlıştan önce kendini kurtar. Sayın DTP’liler kendinize gelin, oyuna düşmeyin. Bu ülkede yaşıyorsunuz, siyasal haklarınızı kullanıyorsunuz. Meclis’te kapı komşusu oturuyoruz. Bugüne kadar birbirini incitme olayını gördünüz mü? Dün adam yerine koymayıp, muhatap almadığın 157 günden beri ne oldu da kabul etmediğin, PKK’ya terör örgütü dedirtemediğin insanlarla görüşme yaptınız. Meclis’e girerken Başbakan olarak giriyorsunuz, görüşmeye giderken AKP’nin Genel Başkanı oluyorsunuz. Demek ki, Türkiye’yi bölerken, kendi makamında ve kişiliğinde de bir bölünmeyle karşı karşıyasın.”
