Gündem
  • 24.6.2010 14:26

BAHÇELİ'DEN TEŞKİLATA 'SAĞDUYU' ÇAĞRISI

Terörü önlemenin zemini asla ve asla sokaklar değildir’ diyerek parti teşkilatlarını tahrik ve tertiplere karşı dikkatli olunması konusunda uyaran Bahçeli, Şehit cenazelerinde taşkınlık ve gerginlikten uzak durulması gerektiğini belirtti.

MHP lirderi Bahçeli, gönderdiği genelge ile parti teşkilatlarını uyardı. Hükümetin açılım politikalarıyla, Türkiye’de yıkım sürecini başlattığını savunan Bahçeli, bu açılımın PKK’ya çok büyük zemin kazandırdığını söyledi. Partilileri, karşılaşabilecekleri tahrik ve tuzaklara karşı uyaran Bahçeli, “Kanlı terörün ise özellikle partimize ve partililerimize yönelik eylem ve tahriklerini artırarak, hedefine doğrudan siyasetimizi ve kadrolarımızı alması ihtimali artmıştır” dedi. Şehit cenazelerinde her türlü taşkınlık ve gerginlikten uzak durulması konusunda MHP’lileri uyaran Bahçeli, partinin düzenlediği programlar dışında hiçbir eylem yada toplantıya parti mensuplarının katılmaması gerektiğini vurguladı. Türkiye’deki bütün sorunların çözüm yolunun TBMM olduğunun altını çizen Bahçeli, her türlü cepheleşme ve kutuplaşmadan uzak durulması gerektiğini ifade etti.

Devlet Bahçeli’nin, teşkilatlara gönderdiği genelgede yaptığı uyarılar şöyle:

“1. Terör örgütünün saldırılarına uğramış her vatan evladının kaybı bizim için yeri doldurulamaz bir üzüntünün kaynağı, vatan topraklarına emanet edilişleri esnasında şehitlerimiz için yapacağımız son görev de vaz geçilmez minnet ve şükran borcumuzdur. Onlara olan saygı ve sevgimizin açık bir göstergesi olarak vatanımızın birliği ve milletimizin beraberliği uğruna şehit düşen evlatlarımız uğurlarken son manevi görevimiz vakar ve huşu içinde gerçekleştirmeye devam edilecektir. Ancak, bu ortamlarda vuku bulacak taşkınlık, gerginlikler ile manevi iklime mugayir davranışlardan uzak durulacaktır. Toplumumuzun her kesimini çok yakından etkileyeceği anlaşılan önümüzdeki süreç içinde, bugüne kadar gösterilen sağduyu ve sükunet mutlaka korunacaktır.

2. Partimizin fikirlerini ve duruşunu topluma aktaracağı demokratik platformlar, kararlaştırılmış salon ve meydan mekanlarıdır. Parti mensuplarımız, arkasında kimlerin olduğu meçhul, toplumun öfke ve hissiyatından beslenen, kontrol dışı gelişmiş ve partimizin düzenlemediği hiçbir toplantı ve gösteriye katılmayacaklardır.

3. Türkiye’deki her sorunun yegâne çözüm yeri TBMM’dir. Milliyetçi Hareket Partisi ülkemizin her sorununun farkındadır, çözümü için hazırdır. Terör ve bölücülük de bu zemin üzerinde ve güçlü bir iktidarla mutlaka çözülecek, çözümü çareyi sokaklarda arayanlarla, fırsatı kardeşliğin bozulması olarak görenlerin tahriklerine karşı uyanık olunacaktır.

4. Partimiz, Türk milleti kimliğinde birleşerek millet olgusuna birlikte vücut veren bütün vatandaşlarımızı büyük Türk Milleti ailesinin onurlu fertleri olarak gören ve hepsini bir bütün olarak kucaklayan değerlerin sahibidir. Kimsenin kökeniyle ve mezhebiyle ilgilenmeyen, bunları sorgulamayan vatan ve bayrak sevgisini asgari ortak payda olarak gören bir yaklaşımı savunmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi geride kalan yıllarda olgun ve toparlayıcı yaklaşımıyla toplumun bizleri yanlış ve eksik tanımasına neden olan olumsuz önyargıları sabırla, akılla ve zamanla aşmıştır. Gelişmeler, bu duruşumuzun rahatsız ettiği mihrakların önümüzdeki dönem tahriklerini hızlandırarak, milliyetçilik fikriyatımıza, siyasal duruşumuza, kurumsal kimliğimize ve kadrolarımıza yönelebileceklerini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda;

- Milli müşterekler ve bizi millet yapan değerler ekseninde yapıcı, birleştirici, bütünleştirici olunacak; düşünce, tutum ve davranışlarla bu samimi duygular topluma aktarılacaktır.

- Kavga ve çatışma ortamları ile muhtemel kutuplaşma ve cepheleşmelerden mutlaka uzak durulacaktır.

- Milliyetçileri ve ülkücüleri marjinal ve itici göstermek ve partimizi tartışma ortamına çekmek için ortaya atılacak bulanık fikirler ve tuzaklara dikkat edilecektir.

5. Kamuoyu tercihlerini yönlendirmek için yapılan düzmece anket ve yoklamalar yaygınlaşmıştır. Bundan amaç partililerimizin dik duruşunda dalgalanmalar yaratmak, kutuplaştırıcı siyasetin aktörlerine yığınak hazırlamaktır. Bu konuda mensuplarımız ve vatandaşlarımız bilgilendirilecek, bu tuzaklara karşı uyanık olmaları sağlanacaktır.

6. Bugün başka siyasal hareketlere ve maksatlara yönelmiş bazı şahısların medya kanallarını kullanarak milliyetçilik ve ülkücülük adına hakkımızda yönlendirme çalışmaları yürüttükleri gözlenmektedir. Özellikle yaklaşan referandum sürecini etkileyecek bilgi kirliliğine ve tereddüt uyandıracak sinsi söylemlere karşı dikkat edilecek, yoğun bir bilgilendirme kampanyasıyla bu mihrakların çabaları etkisizleştirilecektir.

7. Önümüzdeki dönemin hassasiyeti dikkate alınarak açık ve kapalı toplantı ortamlarında tahrik ve tertiplere dikkat edilecek; yayın, ilan, afiş, pankart ve sloganlarda partimizin tüzük ve programında yer almayan, izin verilmemiş olanlar asla kullanılmayacaktır. Günümüzde toplumla irtibatın daha yaygın olarak kullanılmaya başlandığı mobil telefon mesajları, internette sosyal paylaşım siteleri ve ağı, bilişim sistemlerinin haberleşme şekilleri ile ulaşılmış mesajlara riayet edilmeyecek veya bu teknolojik vasıtalar kullanılarak izin verilmemiş görüşme, haberleşme ve buluşmalar yapılmayacaktır. Partimizin politikalarını ve tutumunu aziz milletimize aksettirmek maksadıyla ihtiyaç duyulacak fikir ve ifade birliği için Genel Merkez açıklamaları, toplantı konuşmaları, basın toplantıları, mesajlar ve yayınlar hassasiyetle takip ve analiz edilecek, münferit beyanatlardan uzak durularak ortak söylemlerin ve açıklamaların kapsamı ve sınırı bu esaslar çerçevesinde çizilecektir.

8. Bugün Türkiye’nin karşısına çıkartılan güvenlik sorunu, özü itibariyle, bir demokratik hak talebi ve bireysel özgürlük sorunu değil, açıkça etnik bölücü terör sorunudur. Bugün için hepimizin birinci görevi, etnik tuzakları boşa çıkarmak ve bir kardeş kavgasını ne pahasına olursa olsun önlemektir. Terörü önlemenin zemini ve yöntemi asla ve asla sokaklar değildir. Devletin kurumları ve güvenlik güçleri görevlerini yapacaklar, vatandaşlarımız da haklı olarak bunu talep edeceklerdir. Devlet ve kurumlar bunun için vardır. Türkiye’nin, hayatın her alanında ağır buhran ve bunalım yaşadığı bir dönemde partimizin ve mensuplarımızın üstlendiği milli sorumluluğun önemi daha da artmıştır. Maruz kalınacak tahrikler ne kadar ağır olursa olsun, sükunet mutlaka korunacak, topluma bu konudaki yegane çözüm iradesinin seçim sandığında olduğu anlatılacaktır. İnancım odur ki, Milliyetçi Hareket Partililer tahrikler karşısında Büyük Türk Milleti’nin birliğini ve kardeşliğini korumak için bugüne kadar sergilediği kararlı, sorumlu ve ilkeli tutumu bundan sonra da aynı ruh ve bilinçle sürdürecektir. Milletimiz müsterih olsun ki, partimiz hiçbir dayatma, tuzak ve senaryoya aldırmadan yalnızca büyük Türk milletinin yükselişi yolunda yürümeye, iktidara ulaşmaya ve her sorunu meşru zeminde çözmeye hazır ve kararlıdır.”

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 06:36

İLGİLİ HABERLER