
Bakan Şahin’den "tüp bebek" müjdesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Dünya Bankası ve İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (SIDA) Ankara Hilton Otel’de ortaklaşa düzenlediği "Sektörde Kadın Buluşması" çalıştayına katılan Bakan Şahin, çıkışta gazetecilerin sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin, "Tüp bebek konusunda yeni bir proje yürütüyorsunuz, projenin detaylarını paylaşabilir misiniz?" şeklindeki sorusu üzerine Bakan Şahin, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) yaptığı çalışmaları hatırlatarak, bu konuda sosyal güvence ve devlette tüp bebek üniteleri olmadığını ve özel sektörde tüp bebeğin çok maliyetli olduğunu dile getirdi. Bakan Şahin, "Eğer normal yollarla bebeğimiz olmuyorsa bu sistemin içinde bebek sahibi olamıyoruz’ deyip kadınlar, anneler ve eşleriyle beraber yanımıza geldiler. Yaklaşık 5 yıl önce bir paket çıktı. Paketle devlet hastanelerinde tüp bebek yaptırıyorsa devlet desteği geldi. Özel sektörde de en büyük gider ilaçların maliyetleriydi. SGK ile yapılan çalışmayla tüp bebek ilaçlarının özel hastaneler üzerinde fiyatların aşağıya ineceği bir düzenleme yapıldı. Eskiye göre hem devlet hastanelerinde hem de özel hastanelerde tüp bebek merkezleri kuruldu ve sistem çalıştı. Ama sosyal güvencesi olanlar üzerinde çalıştı. Bir de sosyal güvencesi olmayan ve bu sistemde bebek sahibi mümkün olmayan en alt gelir grubu vardı. Özellikle Acıbadem Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Bey yanımıza geldi. Dedi ki, ’bakanım ben burada ciddi bir ihtiyaç görüyorum, fakat kime vereceğimizi yani hangi ilde bu grup var, hangi ailenin sosyal güvencesi yok, bundan dolayı bebek yapacak gücü yok. Bilmiyoruz, bize bu konuda yardımcısı olabilir misiniz’ dedi. Biz de ’bu bizim için çok kolay’ dedik" ifadelerini kullandı.
Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (SOYBİS) üzerinden şu anda 18 milyon kişinin ekonomik ve sosyal analizini yapabildiklerini belirten Bakan Şahin, şunları kaydetti:
"Bir düğmeye bastığımız zaman o ailenin kaç yıllık evli olduğunu, ekonomik ve sosyal statüsünü, bebeği olup olmadığını görebiliyoruz. 900 vakıf üzerinden 81 il ve ilçe merkezli bu sistemi başlattık, ne yapmak istediğimizi duyurduk. Bu konuda potansiyeli olan kaç kişi olduğunu öğrenmeye çalıştık. Onlar ilk aşamada 2 bin 500 kişiye bu desteği vereceklerini söylediler. Çünkü Acıbadem, ilaç parasını da kendisi ödüyor. Yani normal bir tüp bebeğin bütün masraflarını kendisi ödüyor. Biz de bakanlık olarak, bu ailelerin tespitini sağladık. Ayrıca ulaşım ve konaklama masraflarını sosyal yardımlar üzerinden destekledik ve sistem çalıştı. Şu an 2 bin 500 aile tespit edildi. Acıbadem Hastanesi’nden tüp bebek için ön bilimsel çalışma başladı. İlk haberi aldık, 14 yıllık evli olan, karı koca Ağrılı gelip Ankara’da tedaviye başlayan bir çiftin tüp bebeği başarıyla sonuçlandı. Beni de çok heyecanlandırıyor. Bunları tamamladığımız zaman 2 bin 500 ailenin birer çocuğu olduğu zaman 2 bin 500 çocuğun anne, babanın kucağında olduğu bir fotoğrafı düşündüğünüz zaman, o ailelerin yakın çevresinin mutluluğunu düşündüğünüz zaman ne kadar büyük bir sosyal sorumluluk, ne kadar güçlü bir sosyal politika oluşturduğunuzu düşünüyorsunuz. Şu an ailelere yeni tedaviler tespit edilip ve yeni tedavi sistemi başladığı için bu, yaklaşık 3-5 ay sürüyor. Çünkü her ailenin kendine özel tedavi sistemleri var. Tahminimiz 6 ay içerisinde 2 bin 500 ailenin kaçı tüp bebek sahibi olacak, bunu görmüş olacağız. Ama bir taraftan da talep fazla. Biz o zaman dedik ki, başvuruları devam ettirelim toplam sayıyı görelim. Acıbadem şu anda 2 bin 500 kişiye tüp bebek yapıyor şu anda başka bir hastane de gelip geriye kalana yardımcı olabilir. Mesele burada normal yollarla çocuk sahibi olamayan, tüp bebek yapma şartlarını oluşturmuş fakat bunu yaptıracak sosyal güvencesi olmadığı için de destek alamayan aileleri evlatlarıyla buluşturmak."
"500 YENİ BAŞVURU VAR, YENİ ACIBADEMLER BULACAĞIZ"
Vakıflardan tüp bebek konusunda 500 kişinin başvurduğunu belirten Şahin, "Ekstra 500 talep var. Şu an 3 bine çıkmış durumda, 2 bin 500’ü Acıbadem üzerinden yapılacak, toplam sayıya bakıp yeni Acıbadem’ler bulacağız" dedi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’yla bugün konuya ilişkin değerlendirme yapacaklarını belirten Şahin, "Bugün Sağlık Bakanımızla, haftaya İçişleri Bakanımızla, Kültür ve Turizm Bakanımızla, Milli Eğitim Bakanımızla yaptığımız çalışmalar konusunda koordinasyonu ne şekilde güçlendirmeliyiz, hangi sorun alanlarında ne yapmamız gerekiyor, bunu çalışacağız. Ortaklarımızla da konuşup, koordineli bir şekilde bu sorun alanlarını çözecek bir çalışma sisteminin takipçisiyiz" diye konuştu.
BAKAN, HANGİ SEKTÖRDE 15 YIL ÇALIŞTIĞINI AÇIKLADI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Tekstilde 15 yıl çalıştım. 1987-2001 yıllarında mühendis olarak girdiğim tekstil, boyahane bölümünde işletme müdürü olarak devam ettim" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Dünya Bankası ve İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı (SIDA) tarafından düzenlenen "Sektörde Kadın Buluşması" programında konuşan Bakan Şahin, son 10 yılda kadına yönelik yapılan çalışmalara ve yasal düzenlemeleri hatırlatarak, kadının statüsünün güçlendirilmesindeki çalışmalar hakkında detayları paylaştı. Eğitim alanındaki kampanyalarla kız çocuklarının okullaşma oranlarının artırıldığını dile getiren Şahin, bunun sürdürülebilir kılınması ve bu başarının üniversite dönemine kadar çıkarılmasının gerekliliğini belirtti. Bakan Şahin, 4.5 milyon yeni iş alanında istihdama giren kişilerden 1.5 milyonunun kadın olduğunu vurguladı.
Bakan Şahin, kadınların istihdamında eğitimin önemli rol oynadığını belirterek, "AK Parti hükümetleri döneminde her ilde açılan ’üniversitelerle kızlarını okumak için şehir dışına göndermeyen’ anlayışın önüne geçildi" dedi. Yükseköğretimdeki kızların oranının yüzde 19’lardan yüzde 40’lara ulaşmasını sevindirici olarak değerlendiren Şahin, sağlık konusunda da kadınlara yönelik önemli çalışmaların yapıldığını söyledi. Kadının finansal kaynaklara ulaşmasındaki sorunlarını da gidermek için yapılanları anlatarak, kadınların farklı sektörlerde çalıştığını ve sorunlarının toptancı bir bakış ile çözülmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Şahin, "Bunu kendi hayatımda da görüyorum. Tekstilde 15 yıl çalıştım. 1987-2001 yıllarında mühendis olarak girdiğim tekstil, boyahane bölümünde işletme müdürü olarak devam ettim. Gördüğüm tekstil alanında, konfeksiyonda kadının genetiğinden, yaratılışından gelen başka bir kabiliyeti var. Aynı işi ona verdiğinizde özellikle boya gözünde, bakış ve renk ayrımındaki başarı, bu erkeğin bir eksikliği değil o da başka bir alanda başarılı. Mesele burada kimin hangi alanda daha iyi olduğunu görüp onun oraya konacağı sistemleri koordine edebilmek. Bu böyle olduğu zaman toplumun kazandığı bir çalışmaya gidiyor" ifadelerini kullandı.
"HİZMET SEKTÖRÜNDE KADIN ORANI YÜZDE 45"
Kadınların özellikle bankacılık, turizm, gıda ve tekstil alanlarında yükselen bir değer hale geldiğini belirten Şahin, hizmet sektöründe daha önce yüzde 33 oranında yer alan kadının, günümüzde yüzde 45 oranına çıktığını vurguladı.
Kadınların yoğun olarak çalıştığı sektörlerdeki sorunların farklılık gösterdiğini, önemli olanın bunlara uygun çözüm önerilerinin oluşturulması olduğunu vurgulayan Bakan Şahin, şunları kaydetti:
"Elimizde her yerde paylaştığımız önemli bir paket var. Bu paket, Başbakanımızın talimatıyla aile ve iş yaşamının uyumlaştırılması. Nasıl olacak bu- Doğum, izni, süt izni, ücretli izin, ücretsiz izni. Kalkınmanın temeli nitelikli nüfus. Bir taraftan analık, doğurganlık, bir taraftan elindeki kapasiteli ekonominin parçası haline getirecek alternatifli modeller üretmek. Esnek çalışma modeli en temel modellerden bir tanesi. Sosyal güvenlik ayağının çok iyi çalışılması gerekiyor. Bakanlığımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı müsteşarlarının kendi içinde oturup çalışıyor, altyapısını oluşturuyor."
(İHA)