ANTAKYA - Rum Ortodoks Patriği Saıntete Bartholomeos, diyaloğun iki taraflı bir süreç olduğunu ve empati gerektirdiğini kaydederek, ''''Bu noktada bizlerin haklı olarak beklediğimiz empatiyi belki de yeterince hissedemediğimizi üzülerek ifade etmek isteriz'''' dedi.
''''1. Hatay Medeniyetler Buluşması'''' etkinlikleri kapsamında ilk gün ''''Dinlerin Medeniyetlere Katkıları'''' konulu panel düzenlendi.
Panelde, Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, Rum Ortodoks Patriği Saıntete Bartholomeos, Türkiye Musevileri Hahambaşı İzak Haleva birer konuşma yaptı.
Bardakoğlu, bu etkinliğin dini sempozyum olmadığını belirterek, ''''Bir düşünce ve kültür platformudur. Bu platform, karışı, kardeşliği ve hoşgörüyü güçlendirsin istiyoruz'''' dedi.
Dinin, barış ve kardeşlik ortamına katkı sağlaması gerektiğini vurgulayan Bardakoğlu, ''''İslam dininin özünde sevgi, kardeşlik, hoşgörü ve barış vardır. İslam dini asla teröre izin vermez. Türkiye''den, dünyaya barış mesajlarının verildiği burada çeşitli dinlere mensup kişilerin nasıl dostça, kardeşçe ve hoşgörü içinde yaşadığını bütün dünyanın bilmesi açısından etkinliği önemli sayıyorum'''' dedi.
Bartholomeos, dünyada geçen yüzyılın son 10 yılından bu yana ''''farklı bir gerginliğin hissedildiğini'''' kaydederek, terörist eylemlerin arkasında bazılarının göstermek istediği gibi dinlerin bulunamayacağını her platformda anlattıklarını ve anlatmaya devam edeceklerini söyledi.
Patrikhanelerinin dünya çapında saygıdeğer bir kurum olarak anılmasının ülke yararına olduğunu kaydeden Bartholomeos, şöyle konuştu:
''''Ayrıca, Türkiye''nin dinler ve medeniyetler arası diyalog çalışmalarında daha aktif ve öncü bir rol üstlenmesini kolaylaştırabilecek bir unsurdur. Bugün bu olumlu sürece rağmen bazı hususları gözardı etmemeyi objektifliğin gereği saymaktayız. Diyalog herşeyden önce en az iki taraflı bir süreçtir ve tarafların empati kurmaları bunun ön şartıdır. Bu noktada bizlerin haklı olarak beklediğimiz empatiyi belki de yeterince hissedemediğimizi üzülerek ifade etmek isteriz.''''
Bartholomeos, ayinlerini gövde gösterisi, ziyaretlerini misyonerlik olarak algılayan zihniyeti anlamakta güçlük çektiklerini kaydederek, ''''Gerçek niyetlerini başka şeylerin arkasına saklayarak patrikhanemiz ve cemaatimiz üzerinden politika yapmaya çalışanların gayretlerini üzüntüyle karşılıyoruz. Patrikhanemiz yalnız bir din kurumudur ve yalnızca dini görevleri ile ilgilenmektedir'''' dedi.
Türkiye Musevileri Hahambaşı İzak Haleva da dünyada her yıl 6 milyon çocuğun kötü beslenme nedeniyle henüz 5 yaşına gelmeden yaşamını yitirdiğini, hergün AIDS nedeniyle 6 bin kişinin öldüğünü, hırsızlık, gasp, soygun, ırza geçme ve daha pek çok suç türü ve ahlaksızlığın alıp başını gittiğini anlatarak, ''''E peki medeniyetler ne yapıyor bu arada?'''' diye sitem etti.
Haleva sözlerini şöyle sürdürdü:
''''Medeniyetler askeri harcamalar için her saat başı 100 milyon doları tanka, topa, tüfeğe ve mermiye harcıyor. Bu senede 1 trilyon doları aşkın bir meblağ demektir. Bu parayla kaç okul, kaç hastane, kaç yuva açılır hiç düşünüyor muyuz ki? Bu parayla, sadece bir yıllık askeri harcamalara ayrılan bu parayla kaç yıl kaç çocuğun açlıktan ölmesi, bakımsızlıktan hastalanması önlenebilir hiç düşünüyor muyuz ki?
Niye düşünelim ki? Bizler medeni insanlarız. Medeniyetten nasibimizi almışız aklımızca. Eğer medeniyet dedikleri buysa, ben bu medeni olmaktan çoktan vazgeçtim. Bu mu yüce yaratanın bizden beklediği, bizden istediği bize buyurduğu?''''
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:02