BAŞBAKAN ERDOĞAN: "KURU KABADAYILIĞIN ANLAMI YOK"
ESRA ŞİMŞEK
İSTANBUL (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Libya'dan şu ana kadar 14 bin 187 Türk vatandaşının tahliye edildiğini belirterek, "Kaddafi ile de muhalif kesimle de görüşüyorum. Oradan bu tahliye sistemlerini sağlıklı yürütmemiz lazım. Kuru kabadayılığın anlamı yok" dedi. Taraflara itidal çağrısında bulunan Erdoğan, uluslararası toplumu, Libya üzerinde farklı hesaplar yapmaktan vazgeçip, çare üretmeye, ülke ve liderleri de çifte standartlı tavırlarından vazgeçmeye çağırdı. Türk işçi Yunus Emre Çelik'in Libya'da öldürülmesinden duyduğu üzüntüyü dile getiren Erdoğan, acılı aileye seslenerek, "Yunus yakın takibimizdedir. Şu anda morgda. Adli Tıp'la ilgili işlemler halledilemediği için sıkıntılar yaşıyoruz. Aldığımız anda vatanımıza getirip ailesine teslim edeceğiz" diye konuştu. Erdoğan, konuşmasında muhalefeti de eleştirerek, "Biz Libya'daki vatandaşlarımızın tahliyesi için gece gündüz çırpınırken, muhalefetin buradan siyasi bir çıkar elde etme çabası, en hafif tabiriyle fırsatçılıktır" ifadelerini kullandı.
Haydarpaşa Limanı Tesisleri'nde İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi'nin temel atma törenine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Libya'da yaşanan son gelişmelere değindi. Libya'daki sıkıntıların baş göstermesiyle birlikte harekete geçtiklerini belirten Erdoğan, şu ana kadar 14 bin 187 Türk vatandaşının tahliye edildiğini söyledi. Erdoğan, "Demek ki şu an itibariyle yaklaşık 30 bine varan bizim kayıtlarımızdaki vatandaşımızın yarısını tahliye etmiş durumdayız. Değişik ülkelerden de 579 yabancıyı oradan tahliye ettik. Tahliye çalışmalarını hız kesmeden yürütüyoruz. Sistem devam ederken, şahsen şu anda Kaddafi ile de muhalif kesimle de görüşüyorum. Oradan bu tahliye sistemlerini sağlıklı yürütmemiz lazım. Kuru kabadayılığın anlamı yok. Biz buradaki işi tereyağından kıl çeker gibi halletmek durumundayız çünkü Libya halkı bizim kardeşimizdir. Libya halkıyla şu andaki sıkıntıyı oradaki vatandaşlarımızın talebi üzerine bu şekilde gerçekleştiriyoruz. İnanıyorum ki oradaki çalışan benim vatandaşlarım, orası sakin bir sürece girdiğinde tekrar oraya döneceklerdir. Onun için, dönecekleri kapıyı kapatmanın hiçbir anlamı yok" dedi.
Konuşmasında muhalefeti eleştiren Erdoğan, bilgilendirme yapılmasına rağmen gelen eleştirilerin yersiz olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, "Biz bu şekilde çalışmaları sürdürürken, muhalefetin bu vizyonu yakalayamadığını görüyoruz. Cemil Bey bilgilendirme de yaptı. Buna rağmen yapılan açıklamalar hiç şık olmadı. Küçük meselelere takılıp kalmalarını anlamak mümkün değil, bu bizi ciddi şekilde hüzünlendiriyor. Biz Libya'daki yaklaşık 30 bin vatandaşımızın burnu kanamasın diye son derece hassas şekilde gece gündüz telefon trafiğiyle tahliye çalışmalarına bizzat nezaret ederek adeta çırpınırken, ana muhalefet partisi genel başkanının çıkıp buradan siyasi bir çıkar elde etme çabası, en hafif tabiriyle fırsatçılıktır" diye konuştu. Muhalefet partisi genel başkanının hatasını anlayıp sustuğunu fakat buna rağmen bazı muhalefet milletvekillerinin tahrik edici açıklamalarda bulunduğunu belirten Erdoğan, "Dış politikası olan, dış politikaya ilişkin en küçük bir vizyonu olan hiçbir genel başkan böyle bir sorumsuzluk sergileyemez. Hata yaptığını anlıyor susuyor, ya da çark ediyor. Milletvekilleri aynı tahrik edici dille benim oradaki işçi kardeşimin hayatını tehlikeye atacak şekilde beyanatlar vermeye devam ediyor. Bunlar oralardaki hayatı bilmeden konuşuyorlar. Adeta iç ve dış politikada Türkiye'yi paçasından tutup aşağı çekme gayreti içindeler. 'Bu hükümet başarılı olmasın da Türkiye'ye ne olursa olsun' gayreti içindeler. Bunların hiçbirisine aldırmayacağız. Biz Türkiye olarak Tunus ve Mısır'da halk hareketleri başladığı andan itibaren ilkeli bir duruş sergiledik. Tunus ve Mısır'ın adından başta Libya olmak üzere bölge ülkelerine yayılan halk hareketleri karşısında da aynı ilkeli hareketi sergiliyoruz" açıklamasında bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz öncelikle insan haklarına ve demokrasiye vurgu yapıyoruz. İdarecilerin, kendi halklarının isteklerine kulak vermelerini, meydanlardan yükselen haykırışlara kulak vermelerini tavsiye ediyoruz. Bunu her liderin artık görmesi gerekiyor. Baskı, susturma ve sindirme kalıcı olmadığı gibi, talepleri bastırmak için şiddete başvurmak da asla bir çözüm değildir. Hele insani bir yöntem hiç değildir. Bugünün dünyasında kendi halkını düşman olarak gören, silahlarını kendi halkına çeviren hiçbir rejim adil de
olamaz, güvenlik içinde de olamaz. Libya'da tek bir Libyalının burnunun kanamasını arzu etmeyiz. Böyle bir durumda en az Libyalılar kadar bizler de acıyı yüreğimizde hissederiz. Hayatını kaybetmiş yüzlerce can karşısında milletçe Libyalının acısını paylaşıyoruz. Bu şiddetin artmamasınmalarını hız kesmeden yürütüyoruz. Sistem devam eı, Libya'da daha fazla insanın hayatını kaybetmemesini arzuluyoruz. Taraflara bir kez daha itidal çağırımızı yineliyoruz. Buradan uluslararası camiaya sesleniyorum: kimse bu ülkeler içerisinde farklı hesaplar yapmasın. Tunus Tunuslularındır, Mısır Mısırlılarındır, Cezayir Cezayirlilerindir. Sadece coğrafya değil, alt yapısıyla üst yapısıyla oralarda yaşayan haklarındır. Geçmişte olduğu gibi hep birileri buralar üzerinde hesaplar yaptılar, madenlerin hesabını yaptılar."
Türkiye'nin böyle bir hesabı olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin sadece oralarda yaşayan halkların demokratik noktadaki iradesine saygı duyduğunu, hak ve özgürlükler noktasındaki mücadelesine saygı duyduğunu söyledi. Erdoğan, durumdan vazife çıkarma gayretinde de olmadıklarının altını çizerek, "Bize düşen bir görev varsa, bunu yapmaya hazır olduğumuzu kendilerine iletiyoruz. Özellikle Libya'da bulunan Türk vatandaşları ve diğer ülke vatandaşlarının canı ve malı Libya halkına emanettir. Libya'daki tüm tarafların bu emanetlere sahip çıkmalarını rica ediyorum. Trablus yakınlarında bir şantiyede vurularak öldürülen Yunus Emre Çelik bizim yüreğimizde maalesef acı bir iz bıraktı. Bu acının daha da büyümemesini diliyoruz. Buradan Trabzonlu hemşerilerime de sesleniyorum. Yunus yakın takibimizdedir. Şu anda morgda. Orada muhatap olmadığı için almakta zorlanıyoruz. Bugün yoğun bir gayretle çalışmalarımız devam ediyor. Cemil Bey bizzat takip ediyor. Adli Tıp'la ilgili işlemler halledilemediği için sıkıntılar yaşıyoruz. Aldığımız anda vatanımıza getirip ailesine teslim edeceğiz" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, birilerinin yaptığı gibi Libya'ya çıkar ilişkileri nazarında bakan bir ülke olmadığını tekrarladı. Libya halkına ve Libya'daki yabancı ülke vatandaşlarına zarar verecek her türlü müdahaleye karşı olduklarını belirten Erdoğan, "Libya'ya baktığımızda petrol rezervleri görenlerden değiliz. Biz Libya'ya bakınca ortak tarih, kardeş bir halk görüyoruz. Herhangi bir müdahale, süreci daha da zorlaştıracaktır. Yönetime değil, Libya halkına bir zarar getirecektir. Nasıl bir yaptırım uygulayacaksın. Bunlar çok önemli. Her olan olayda 'yaptırıma gidelim' dediğiniz zaman dünya barışını sağlayamazsınız. Oradaki halkın konumunu değerlendirmek zorundasınız. Farklı niyetlerle Libya'ya uygulanacak yaptırımlar, zaten zor durumda olan Libya halkının şartlarını daha da zorlaştıracak. Ölümle karşı karşıya olan Libyalılar bir müdahale ya da yaptırım durumunda daha çaresiz bir konuma itilecekler" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Uluslar arası toplumu, Libya'ya vicdanla, hakla, hukukla yaklaşmasını talep ediyoruz.
Ülke ve liderleri, çifte standartlı tavırlarından vazgeçmeye çağırıyoruz. Ortadoğu ve Afrika halklarının onuru, gururu on yıllardır devam eden çifte standartlı tavırlar nedeniyle yeteri derecede zedelenmiştir. Ortadoğu ve Afrika halkları petrol savaşlarında piyon olarak kullanılmaktan bezmiş, bu dışlanmışlığın sonucu olarak ölmek pahasına sokaklara taşmıştır. Bunu görmemek, buna saygı duymamak adaletle, hukukla izah edilemez. Vicdanla bağdaşmaz. Uluslar arası toplumun, Libya üzerinde farklı hesaplar
yapmaktan vazge larını hız kesmeden yürütüyoruz. Sistem devam eçip, çare üretmeye çağırıyoruz. Modern dünyayı bu sınavda insanlık şıkkını işaretlemeye devam ediyoruz."