Medya
  • 30.11.2005 11:36

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN, ERTUĞRUL ÖZKÖK YORUMU: "BEN BELEDİYE BAŞKANIYKEN DE İÇKİ YASAKLARINI YAZARDI"

Taha KIVANÇ

Bunaltıcı haberler

Dönüş yolunda, Başbakan Tayyip Erdoğan'la görüşmek için uçağın ön tarafına ilerlerken, içimden, "Eyvah" hissi geçti. Uçağın kendilerine ayrılmış bölümüne gazeteciler gireceği zaman, eşi Emine Erdoğan yerini terk ediyor çünkü... O gün Hürriyet'te çıkan Binali Yıldırım'ın tek başına bir masada oturan eşi fotoğrafından sonra, bir de 'uçakta tek başına oturan Emine Erdoğan fotoğrafı' mı?

Neyse, Ertuğrul Özkök, Emine Erdoğan ve Hayrünnisa Gül'ün Semiha Yıldırım'a reva görülen muameleden mutlu olmayacağını yazmış...

Daha önce, bakan eşlerinin fazlaca ön planda görünmelerinden rahatsızlık duymamış mıydı Ertuğrul Özkök? O duymadıysa bunu haberleştiren gazeteler ile köşelerine taşıyan yazarlar olduğunu hatırlıyorum. Geçmişte, Tansu Çiller'in eşi Özer Bey'in devlet işlerine müdahale ettiği yolunda az eleştiri gelmemişti...

Semiha Yıldırım Malezya gezisinde vardı. Eşinin hemen yanı başında, ancak devlet işleriyle ilgili bir durum ortaya çıktığında derhal kendini uzağa atan bir hanımefendi olarak belleğimde kalmış... Bazı kadınlar, bazı politikacı eşleri, devlet ve parti konularının görüşüldüğü masada oturmaktan hoşlanmaz... Açık söyleyeyim, bırakın kadın ve eş olmayı, eğer her şeyi bilmek gibi meslekî bir yükümlülüğüm bulunmasaydı, siyaset konuşulan masaları ben terk ederdim.

O masalarda gönül çelen şeyler konuşulmuyor çünkü...

"Fatih Çekirge Hürriyet'e döndü, neler yapacak acaba?" diye soranlar, Aydın Doğan'ın zekâsına bir kez daha hayran kalmışlardır sanırım. Star gazetesinin yayın sorumluluğunu üstlenmişti Fatih Çekirge en son ve tam Uzan Grubu'nun başına işler açılmasının arefesinde, patronuyla ters düşerek Star'dan ayrılmıştı. İki yılı aşkın bir süredir medya dışındaydı. Ara sıra Ankara'ya yolu düşse de, vaktinin büyük bölümünü güney sahillerimize demirlediği teknesinde geçirdiğini biliyorum.

Şimdi o da Hürriyet'te ve görev başı yaptığı hemen anlaşılıyor...

Başbakan Erdoğan, 'O fotoğraf' diye ünlenecek Binali Yıldırım'ın eşi haberiyle ilgili soru yöneltildiğinde, "Doğan Grubu neden böyle yapıyor, anlamıyorum" tepkisini verdi. Oysa, ben, ne yapmak istediklerini çok iyi anlıyorum. Lâfı fazla uzatmadan yazayım: İçeride güçlendiğini gördükleri Ak Parti hükümetinin dış desteklerini bitirmek istiyorlar... Aydın Doğan'ın sahibi olduğu medya organlarının son bir aylık yayınları, içeriyi, Türk kamuoyunu hedef alarak yapılmıyor; her ülkeden bir-iki kişi akılda tutularak yapılan yayınlar bunlar...

Biliyorum, Tayyip Bey ve yanındakiler, her ay önlerine konan kamuoyu yoklamalarını görünce, "Saldırsınlar, işimize yarıyor" bile diyordur. Çünkü, Aydın Doğan'ın gazete ve televizyonları saldırdıkça, tereddüdü olan halktan insanlar, "Demek bizim yerimiz burası" deyip anketçileri bile hayrete düşürüyorlar... O anketlerden Aydın Bey de yaptırıyor, başkalarının yaptırdıklarına göz atma fırsatı da buluyor... Son yayınları sürdürenlerin 'bizim kamuoyu' diye bir dertleri olmadığını artık anlamalı Tayyip Bey...

Dışarıda etkilemeyi hedefledikleri kişiler üzerinde istedikleri sonucu alıyor mu o yayınlar? Esas bu soru üzerinde düşünseler iyi olacak...

Tahmin edebileceğiniz gibi, Başbakana, 'belediyelerde içki yasağı' uygulaması da soruldu. "Ertuğrul Özkök, o konuyu benim belediye başkanlığım günlerinde de yazardı" dedi Tayyip Bey... Herhangi bir 'yeni yasak' konulmadığını, varolanın da anayasal gereklilik yüzünden olduğunu özellikle belirterek...

Aslında Aydın Doğan'ın Hürriyet gazetesinin yürüttüğü 'içki kampanyası', Yeniçeri'nin sokakta karşılaştığı Musevi'nin boğazına sarılmasını andırıyor... Hani, Yeniçeri, külahından dinini anladığı adama, "Sen" demiş, "Bizim Hz. İsa Efendimizi öldürmüşsün..." Musevi şaşırmış tabii ve "O dediğin, neredeyse 1800 sene önce oldu" demiş... Yeniçerinin cevabı müthiş: "Olsun, ben yeni duydum..."

Belediyeye ait tesislerde on yıldır uygulanan içki yasağında bugün haber değeri bulanların hali o olaydaki gibi. Tek fark, Yeniçeri yeni duyduğu bir dâvânın peşine düşmüşken, eski haberi yeniden pazarlayanların bayat bir iş yaptıklarını bilmeleri... "Olsun" diyorlardır onlar da, "Bizim bunu şimdi bir daha duyurmamız lâzım..." Duyurmak istedikleri kişiler bizler değiliz çünkü...

Yukarıda sorduğum "Etkili oluyorlar mı?" sorusunu kendim cevaplayayım: Oluyorlar... İçki ve kadın üzerinden yürütülen yıpratıcı yayınlar, Türkiye söz konusu ise, ABD'de ve AB'de yankı bulur... Adamlar ne kadar önyargısız olurlarsa olsunlar, o haberler penceresinden Türkiye'ye baktıklarında, zihinlerinin bir yerinde korudukları bazı olumsuz beklentilerin doğrulandığını düşüneceklerdir... Düşünüyorlar da...

Bugün haberleştirecek ne bulmuş acaba Hürriyet?

(YENİ ŞAFAK)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:32

İLGİLİ HABERLER