BAŞBAKAN YARDIMCISI ŞAHİN : BU ÜLKEDE İRTİCA TEHDİDİ VARDIR

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, ''Bu ülkede irtica tehdidi de vardır. Eğer bir ülkede muskacılar, medyumlar, falcılar, en çok para kazanan insanlar sınıfına girmişse, bu ülkede dini irtica vardır.'' dedi.
      Bakan Şahin, İzmir'in Buca ilçesinde, Buca Müftülüğü hizmet binasının açılış törenine Devlet Bakanı Mehmet Aydın ile katıldı.
      Bakan Şahin, kendisinin eski bir müftülük memuru olduğunu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi iken Eminönü Müftülüğünde 7.5 yıl kadar din görevlilerinin yazışmasını yaptığını anımsatarak, İzmir'de bu törene katılmakla hoş bir nostalji yaşadığını ifade etti.
      Diyanet İşleri Başkanlığının anayasal bir Cumhuriyet kurumu olduğunu kaydeden Bakan Şahin, Cumhuriyet kurulduğunda 3 kişinin makam arabası bulunduğunu, bunlardan birinin Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e, ikincisinin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'a, diğerinin de Diyanet İşleri Başkanlığına ait olduğunu hatırlattı. Şahin, Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, dine ve diyanete büyük önem verildiğini ifade etti.
      Halkın din konusunda aydınlatılmasının, cumhuriyetin de temel hedeflerinden olduğunu belirten Şahin, şöyle konuştu:
      ''Dinimiz İslam dini, milletimiz için iman ve ahlak kaynağıdır. Toplumsal birlik ve bütünlüğümüzün de en büyük teminatıdır. Balıkesir Zagnoz Paşa Camisi'nin her iki duvarında, mermere işlenmiş Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün orada, Kurtuluş Savaşı sırasında okumuş olduğu hutbenin yazılı şekli vardır. Ben, birçok dini kitap okumaya çalıştım. Ama İslam'ın bu kadar özüne sadık kalarak ifade edilebilecek başka yazı okuduğumu hatırlamıyorum. Bu nedenle Zagnoz Paşa Camii duvarına işlenmiş olan İslam dinini çok veciz ifade eden bu yazının, başka yerlerde de değerlendirilmesini öneriyorum.'' Bakan Şahin, halkın din konusunda aydınlatılması ve çocukların dinini, diyanetini bilen insanlar olarak yetiştirilmesine ihtiyaç olduğunu kaydetti.
      Anayasanın ilgili maddelerinde bu konuda devlete ve devlet erkini kullananlara görevler yüklendiğini dile getiren Bakan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
      ''Anayasa'nın 5. maddesi, devletin görevlerini sayarken, (vatandaşların yani milletin manevi bakımdan gelişmesi için tedbirler alır) diyor. Anayasamızın 24. maddesinde de din ve ahlak bilgisi dersleri, mecburi derslerdendir ve dini öğrenmek isteyen insanlar için de isteğe bağlı olarak her türlü imkanı hazırlama görevi devlete verilmiştir.''

     ''İRTİCANIN PANZEHİRİ İYİ BİR DİN EĞİTİMİDİR''
      Bakan Şahin, Türkiye'de camiler ve mescitlerin genellikle halkın ve hayırseverlerin katkısıyla yapıldığını, bundan dolayı da vatandaşlara teşekkür ettiklerini belirtti.
      Bakan Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
      ''Ülkemizi, vatanımızı birlik ve bütünlüğümüzü tehdit eden tehlikeler vardır. Bölücülük tehlikesi, tehdidi vardır. Yıllardır mücadele ediyoruz. Belki içinizde yadırgayanlar olacaktır. Bu ülkede irtica tehdidi de vardır. İrtica nedir, dini anlamda söylüyorum, dinde olmadığı halde bir şeyi dindenmiş gibi ona inanmak ve onunla ilgili bir takım yanlışlıklar yapıp dine mal etmek gibi... Eğer bir ülkede muskacılar, medyumlar, falcılar, en çok para kazanan insanlar sınıfına girmişse, bu ülkede dini irtica vardır. Eğer bir takım insanlar gözünü kırpmadan başka insanlara din adına zarar veriyorsa ve öldürüyorsa demek ki bu tür irtica da vardır. İrticanın panzehiri vardır. (Peki irticanın panzehiri nedir, irticayla nasıl mücadele edeceğiz) diyorsanız, irticanın panzehiri, iyi bir din eğitimidir. Vatandaşlarımızın sağlıklı kalması için Sağlık Bakanlığı nasıl koruyucu hekimlik yapıyorsa, aşılama yapıyorsa, işte bizim de irticai faaliyetlerin etkisinde kalmaması için, vatandaşlarımızı koruyucu hekimlik gibi, onları din konusunda aydınlatmaya, din bilgilerini onlara aktarmaya ihtiyacımız vardır.'' Bakan Şahin, daha sonra Devlet Bakanı Aydın ile Buca Müftülük Hizmet binasını açarak, tesisleri gezdi.