Yaşam
  • 30.6.2004 00:13

BAŞKA KADINLARLA BİRLİKTE OLDUĞUNU ÖĞRENEN KARISINI KOLUNA İĞNEYLE KAÇAK RAKI VEREREK ÖLDÜRDÜ

Adana'da, 5 yıllık eşinin, içki içirdikten sonra döverek ölümüne sebep olduğu iddia edilen 30 yaşındaki Hüseyin Teke'nin yargılanmasına Adana'da başlandı.


Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada tutuklu sanık Hüseyin Teke hazır bulunurken, ölen kadının emekli okul müdürü babası Mustafa Aksoy da müşteki olarak katıldı. Aynı davada maktulün annesi, kız kardeşi ve eniştesi de şahit olarak dinlendi. Duruşma başlamadan önce sanık avukatı davada gizlilik kararı istedi. Bu talep ise mahkeme heyetince reddedildi. Gözyaşı dökerek ifade veren sanık Hüseyin Teke, suçunu kabul etmedi. 'Adam öldürmek' suçundan TCK 449 ve 450 maddeleri gereğince ömür boyu ağır hapis cezasıyla yargılanan sanık Teke, yaşadıklarını soğukkanlılıkla anlattı:


"Nuray'la birlikte çalışarak satın aldığımız eve sürekli borç yüzünden haciz geliyordu. Kendisi şeker ve tansiyon hastasıydı. Geçtiğimiz 29 Mart gecesi kendisi lavabodayken bir ses geldi. Gidip baktığımda düşmüş, başını yere vurmuştu. Hastaneye götürmek istedim, kabul etmedi. Bir süre sonra tekrar fenalaşınca komşularla birlikte alıp hastaneye götürdüm. 3 Mayıs'ta ise işten eve geldik. Sohbet ettik. Birlikte içmeye başladık. Alkolün etkisiyle müziği açarak oynadık. Biz hayat dolu, çok iyi anlaşan bir çifttik. Bugüne kadar hiç tartışmamız olmamıştır. O sarhoş olunca sızıp kalmıştı. Ben sabah işe giderken o yatıyordu. Nuray'ın çalıştığı işyerini iki kez aradım. Gelmediğini söylediler. Tedirgin olunca eve gittim. İçeri girdiğimde ağır bir rakı kokusu vardı. Karım yataktan sarkmış perişan vaziyetteydi. Sesimi duymuyor, yürüyemiyordu. Alkol komasına girmişti. Ben de banyosunu yaptırdıktan sonra önce Numune Hastanesi'ne ardından Balcalı Hastanesi'ne götürdüm. Kolundaki izler kendisini tuttuğumdan dolayı olmuştur. Karım 12 gün yoğun bakımda kaldı, ben hep yanındaydım. Vicdanen rahatım. Eşim için her şeyi yaptım. Ölümüne sebebiyet vermedim. Vefatıyla ilgim yoktur."

"ALDATTIĞIMI ÖĞRENMİŞTİ, DEDİ"
Baba Mustafa Aksoy ise şikayetini daha önce el yazısıyla yazdığı dilekçesinden okuyarak dile getirdi. Damadının sapık olduğunu iddia eden Aksoy, "Bu katil kızımın koluna alkol enjekte ederek, zehirleyerek ve döverek ölümüne sebep olmuştur. Evinde ise 3 adet boş rakı şişesi bulduk. Bu kızımı erkeklere pazarlayan ve kendisinde erkeklerle ilişkisi olan bir sapıktır. Sanığın en ağır cezayla cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.


Duruşmaya şahit olarak çağrılan anne Türkan Aksoy da kızının ölümünden sorumlu tuttuğu damadını görünce ayakta durmakta zorluk çekti. Gözü yaşlı anne, "Sanık bizi arayarak 'Gelin kızınızı götürün' dedikten sonra eve gittiğimizde kızım yatak odasında eli yüzü kanlar içerisinde yatıyordu. Ayakta duramayacak haldeydi. Hüseyin de diğer odada oturuyor sigara içiyordu. 'Niye yaptın?' bunu diye sorduğumda bana 'Aldattığımı öğrenmişti' diye cevap verdi. Kızım da 'Hüseyin'i çocuğum için affediyorum' diyerek bizimle gelmek istemedi. 1 ay sonra da kızımın hastanede komada olduğunu öğrendik. Nuray'ın hiçbir hastalığı yoktu. Kızım içine kapanıktı, bize her şeyi anlatmazdı" dedi.

"İĞNE VURUP UYUTURMUŞ"
Ölen Nuray Teke'nin kız kardeşi Deniz Otlu (32) ise, "Sanık beni sürekli 'Kız kardeşin intihar etti. Dövdüm. Alın götürün' diyerek telefonla arardı. Nuray bana evli kaldığı 5 yıl boyunca eşinden sık sık dayak yediğini söyler, kocasının kendisini kezzap dökerek ve yakarak ölümle tehdit ettiğini anlatırdı. Kardeşim ondan boşanmak istiyordu; ancak Hüseyin Nuray'a 'Babandan 10 milyar istersen seni boşamam' diye baskıda bulunduğu söyledi. Nuray ayrıca bana kocasını kendisini her gece iğne vurarak uyuttuğunu, sabahları kalktığında ise çırılçıplak olduğunu, ne yapmak istediğini bilmediğini anlatırdı" dedi. Duruşmada konuşan sanığın bacanağı Mehmet Otlu ise sanığın karısını dövdüğünü 'Ne oldu' diye sorduğumuzda ise 'Başını duvara vurdu' diyerek alaycı şekilde cevap verirdi" diye ifade verdi.

Sanık avukatları dayak iddiasından bir gün sonra maktul Nuray Teke'nin bir düğünde çekilmiş CD'deki görüntülerini delil olarak mahkemeye sunacaklarını bildirdi. Duruşma diğer şahitlerin dinlenmesi için ileri bir tarihe ertelendi. Duruşma çıkışı sanık yakınları aynı olayla ilgili daha önce gazetelerde çıkan haberlere tepki göstererek 'Doğruları yazın' diye tehditte bulundular.

OLAYIN GEÇMİŞİ
3 Mayıs 2004 Pazartesi gecesi eşiyle aldığı alkolden sonra fenalaşan bir çocuk annesi Nuray Teke'nin, kaldırıldığı Ç.Ü. Balcalı Hastanesi'nde ölümünün ardından hakkında soruşturma açılan eşi Hüseyin Teke (30), Cinayet Büro Amirliği ekiplerince adliyeye sevk edilmiş ve çıkartıldığı mahkemece serbest bırakılmıştı. Soruşturmayı yürüten Adana Cumhuriyet Savcısı, Nuray Teke'nin ölümünde eşinin rolü olduğunu öne sürerek bir üst mahkemeye başvurarak tutuklama talebinde bulunmuştu. Bunun üzerine Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi, Hüseyin Teke hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartmıştı. İkinci kez adliyeye çıkartılan Teke, hakkında çıkarılan gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrilerek cezaevine gönderilmişti.


Sanık Teke ise, "Eşimi deliler gibi seviyordum. Onu neden öldürmek isteyeyim?" diye gözyaşı dökerek suçu kabul etmemişti. Ancak Adana Suçüstü Cumhuriyet Savcısı'na dilekçeyle başvuran Ferit Y. ve Soner K. adlı iki arkadaş, sanık Teke'nin karısını kendilerine para karşılığında pazarladığını iddia etmişlerdi.

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:29

İLGİLİ HABERLER