Gündem
  • 12.4.2005 13:42

BAŞKENTTE ÖCALAN SIKINTISI…

Henüz açık açık tartışma gündemine gelmemiş olsa da son dönemde hükümeti en çok zorlayan karar, Abdullah Öcalan''ın yeniden yargılanması. Bir süredir Ankara''da kapak kapılar ardında bu kararın nasıl verilebileceği tartışılıyor. Adullah Öcalan, Ankara 2 numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi''nce İmralı''da görülen dava sonucunda ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Avukatlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi''ne (AİHM) yaptıkları başvuru sonucu, AİHM 1''inci Dairesi, yargılamada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi''nin 6''ncı maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye''yi mahkum etti. İtiraz üzerine dava, temyiz niteliğindeki Büyük Daire''de görülüyordu. Ankara''ya gelen ilk sinyal, Büyük Daire''nin de 2''nci Daire''nin verdiği karara uyacağı ve Öcalan''ın yeniden yargılanması gerektiği kararının kesinleşeceği yönünde. Bu bilgi Dışişleri Bakanlığı''na şubat ayı ortalarında ulaştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan''a hemen bir brifing verildi. Başbakan, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakam Abdullah Gül, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve hukukçu kurmaylar, durumu enine boyuna tartıştılar. AİHM Büyük Dairesi''nin vereceği karara uymamanın bedeli de konuşuldu. Bu karara uymamanın, AB ile 3 Ekim''e gelmeden ipleri koparmak anlamına geleceği net biçimde ortaya çıktı. MGK''ya getirildi Atılacak adım her ne kadar siyasi olsa da kritik özelliği nedeniyle Hükümet bu noktada bir ''''devlet kararı'''' bulunması ihtiyacını hissetti. Bu nedenle de konu 25 Şubat 2005 günü yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısına taşındı. Cumhurbaşkanı Sezer ve Kurul''un asker üyelerine, Öcalan davasıyla ilgili olarak AİHM ve Brüksel hattından gelen bilgiler aktarıldı. Kararın kesinleşmesi halinde AB ile ilişkileri sürdürebilmek için Öcalan''ın yeniden yargılanmasının önündeki engeli kaldırmaktan başka çare olmadığı anlatılarak, görüş ve önerileri istendi. Cumhurbaşkanı da, Kurul''un asker üyeleri de bunun siyasi bir karar olduğu, yetkinin de hükümette olduğunu dile getirdiler. Ne Sezer''den ne de askeri kanattan itiraz geldi. Ancak, ''''Ülkenin yüksek menfaatleri ve AB ile ilişkilerin sağlığı bakımından Öcalan''ın yeniden yargılanmasını engelleyen yasa hükmünün kaldırılması'''' yönünde bir tavsiye de çıkmadı. Bir anlamda, ''''Bu, siyasi riskleri olan bir adımdır, hükümet olarak siz eğer bu riski üzerinize alıyorsanız, parlamento çoğunluğunuz var, gereken düzenlemeyi yapın'''' mesajı verildi. Milliyetçilik dalgası AİHM kararı resmen açıklanmadığı için hükümetin önünde zaman var. Fakat Başbakan, yarın karar açıklandığında doğacak tartışma ortamı içinde bu kritik düzenlemeyi yapma konusunda hazırlıksız yakalanmak istemiyor. O nedenle de MGK toplantısında devlet zirvesine taşınan konunun bir de ana muhalefet partisi lideri Deniz Baykal ile görüşülmesi, onun da bilgilendirilip, bu ulusal konuda desteğinin alınması kararına varılıyor. Bunun için de Ermeni Soykırımı iddiaları ile ilgili olarak CHP Genel Başkanı Deniz Baykal''ın Başbakan Erdoğan''la görüşme talebinde bulunması önemli bir fırsat oluşturuyor. 8 Mart''taki görüşmeye Dışişleri Bakanı Gül ile Adalet Bakanı Çiçek de katılıyor. AİHM''den gelen bilgilerin, kararın Öcalan''ın yeniden yargılanması yönünde çıkacağının çok güçlü ihtimal olduğunu gösterdiği Baykal''a da anlatılıyor. CHP lideri de kararın hükümete ait olduğunu belirterek, ''''Biz bu konuda size zorluk çıkarmayız'''' ifadesini kullanıyor. Sonuçta devlet zirvesi de ana muhalefet partisi lideri de ''''Hayır, Öcalan''a yeniden yargılanma yolunu açmayın'''' demiyor. Ancak bu konuda atılması zorunlu olan adımın siyasi riskini paylaşıp hükümetin yükünü hafifletmeye yanaşmıyor. Risk tümüyle hükümetin üzerinde kalıyor. Son günlerde yükselen milliyetçilik dalgası, bunun bazı illerde yarattığı yüksek gerilim, hükümeti ciddi biçimde kaygılandırıyor. Erdoğan ve arkadaşları, hükümet Öcalan''ın yeniden yargılanmasına ilişkin tasarıyı gündeme getirdiğinde başta MHP olmak üzere Meclis dışındaki muhalefet partilerinin bunu nasıl kullanabileceğini az çok tahmin ediyor. Bunun bazı çevrelerce, ''''İşte görüyorsunuz, hükümet APO''yu hapisten çıkarmanın zeminini hazırlıyor, yakında salıverecekler'''' propagandasıyla kitleleri harekete geçirmeyi planladığı da düşünülüyor. Oysa yapılacak olan basit; bir hukuk garabetini ortadan kaldırmak. Yeniden yargılanırsa ne değişecek? Öcalan yeniden yargılanırsa ne olacak, ne değişecek? Hiçbir şey... AİHM sırf Öcalan davasının başlangıcında DGM''de asker üye olduğu için yeniden yargılama kararı veriyor. Şimdi DGM de yok, asker üye de. Öcalan yeniden yargılama beraat mı edecek? Hayır... İşlediği suçlar ve o suçların cezası değişmediğine göre, karar da değişmeyecek. Bin kere yeniden yargılansa, yine ömür boyu hapis cezası alacak. Bunu aklı eren herkes biliyor ama yine de bazı çevrelerin bu yolla hükümeti sıkıştırma planları olduğu, sokak gösterileriyle hükümeti yıpratmaya hazırlandığı biliniyor. Bazı hukukçular bu konuda yasa değişikliğinin şart olmadığı görüşünde. 90''ıncı maddesinde yapılan değişiklikle Türkiye''nin taraf olduğu Meclis onayından geçmiş uluslararası sözleşmelerin yasalarımızla çelişmesi halinde sözleşme hükmünün esas alınacağı, Anayasa''nın emri, O zaman Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi''nin 6''ncı maddesi gereğince AİHM''den karar çıkması halinde Öcalan''ın yeniden yargılama süreci otomatik olarak başlayacak. Savcıdan mesaj 24 Mart''ta Radikal''e bu konuda bir yorum yazan Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Emînağaoğlu da ''''Anayasa''nın 90''ıncı maddesi ortadayken, 4 Şubat 2003''te AIHM''de bulunan davalar için yargılamanın yenilenmesi yolunun kapalı olduğunu söylemek hukuka aykırıdır'''' dîyor. Yani, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı, hükümete ''''Siz yasal engeli kaldırsanız da kaldırmasanız da AİHM''in kararı kesinleşirse Öcalan yeniden yargılama hakkını otomatik olarak elde eder'''' mesajını veriyor. AİHM kararını bekleyen hükümet, yeniden yargılanma süreci otomatik olarak başlatılamazsa, o zaman gerekli yasa değişikliğini yapmaya ve bunun siyasi riskini üstlenmeye hazır. (BİLAL ÇETİN-VATAN) Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:52

İLGİLİ HABERLER