Yaşam
  • 10.4.2002 13:04

BATI MARMARA'DA DEPREM RİSKİ ARTTI

KAYNAK : Haber Vitrini İBRAHİM ARSLAN EDİRNE - Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, deprem konusunda uyarılarda bulunarak, "Ana depremden sonra oluşan fay yırtıldı ve bu kuzey kıyılarda değil Yalova-Çınarcık boyunca gidiyor. Risk daha çok Batı Marmara'da" dedi. Büyük Usta Mimar Sinan, Edirne'de düzenlenen törenlerle anıldı. Hafta etkinlikleri, Mimar Sinan heykeline çelenklerin konulması ile başladı. Saygı duruşunda bulunulmasından sonra Trakya Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. Erol Akata, etkinlik programını sundu. Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda "Deprem" adlı Fotoğraf Sergisi'nin açılışından sonra, "Trakya'da Deprem ve Yapılaşma" konulu panele geçildi. Edirne Vali Yardımcısı Necdet Ataman başta olmak üzere çok sayıda Edirneli'nin akın ettiği salonda ilk konferansı "Batı Marmara- Kuzey Ege Aktif Tektonik Sistemin Trakya'daki Deprem Etkisi" konusunda İstanbul Üniversitesi Jeoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Şener Üşümezsoy verdi. "17 AĞUSTOS'TA TOPLUM DARBE ALDI" Sözlerine, 17 Ağustos 1999'da yaşanan büyük Marmara Depremi ile başlayan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, ülkenin bu depremde insancıl kaybından sonra ekonomik yönden de büyük yara aldığını kaydetti. Bilimin toplumla kaynaştırılması konusuna dikkat çeken Üşümezsoy, "17 Ağustos'ta toplum darbe aldı" dedi. Bazı konuların canlı yayınlarda tartışılmasından yana olduğunu söyleyen Şener Üşümezsoy, 17 Ağustos depreminden sonra yaşanan depremleri ve nedenlerini slayt eşliğinde anlattı. Üşümezsoy, Marmara Denizi'nin soğan zarıyla sararmışçasına incelenmesi gerektiğini kaydederek, 17 Ağustos depreminden sonra deprem riskinin Doğu Marmara'da arttığını ve bu söylemlerini de 13 Eylül 1999'da Tekirdağ'da meydana gelen depremin doğruladığını belirtti. Toplumda korkmak ve unutmak gibi iki tavrın hakim olduğunu ifade eden Şener Üşemzsoy, "Gerçek riskin boyutunu bulmak ve tedbiri almak gerekir. Bir taraftan korkup, bir taraftan da günübirlik tedbirler almak yeterli değil. Ana depremden sonra oluşan fay yırtıldı ve bu kuzey kıyılarda değil Yalova-Çınarcık boyunca gidiyor. Risk daha çok Batı Marmara'da" şeklinde konuştu. "TOPLUMDA KORKMAK VE UNUTMAK TAVRI VAR" Geçmiş tarihlerde meydana gelen depremlere örnekler vererek, günümüze olan etkilerine değinen Üşümezsoy, Kuzey Marmara kıyılarını çözmek gerektiğini kaydetti. Üşümezsoy, Trakya Bölgesi'nde deprem dalgalarının söndürmeyen zaman zaman alivyon dalgaları artıran seyire sahip olduğunu ve deprem dalgalarının yönlerinin de ortaya konması gerektiğini ifade ederek, kaya ortamında da deprem dalgalarının hareketleri, yön ve taşıdığı enerjinin ortaya konması gerektiğini ve bu deprem etkisine hangi binaların dayanıp dayanmayacağının tespitinin yapılması gerektiğini kaydetti. "ÜMİTLİ OLARAK OLASI DEPREMİ AŞACAĞIZ" Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, fayın uzunluğu, fayın yırtılma anında yırtılma esnasında yer değiştirme miktarına dikkat çekerek, "İlk yırtılmada güç önemli iken yer değiştirme miktarı da önem kazanıyor. Mesafeyi iyi gözlemlemek gerekiyor. Deprem riski alivyon zeminlerdeki siteler potansiyel olarak risk altında. Ancak yenileyemecek risk değil. Gerçekten değişik modeller sunuldu. Sorgulamaları yapıldı. Önümüzdeki süreci iyi kullanmalıyız. Bu bilinç topluma yansımalı ve ümitli olarak depremi aşacağız" dedi. Konferansın ardından soruları cevaplayan Şener Üşümezsoy, olası bir Marmara depreminden Edirne'nin ne şekilde etkileneceği sorusunu, kaya yapısının incelenmesi gerektiğini belirterek yanıtsız bıraktı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:26

İLGİLİ HABERLER