Gündem
  • 2.7.2009 00:01

BAYKAL'DAN TAHLİYE YORUMU!..

CHP lideri Baykal AB dönem Başkanlığı’nın İsveç’e geçmesi nedeniyle düzenlenen resepsiyona katıldı.

Resepsiyona 20 dakika erken gelen Baykal Albay Çiçek’in tahliye kararını da gazetecilerden öğrendi.

Tahliye kararını nasıl değerlendirdiği sorusuna Baykal, “Dün tutuklama kararı için yorum yapmamıştım. Bugün tahliyesi ile ilgili neden yapayım” karşılığını verdi.

Bir gazetecinin ‘Bir gün tutukluyorlar, ertesi gün tahliye ediyorlar. Bu sizce kafa karıştırıcı değil mi’ sorusuna Baykal ‘Cevabı içinde sorular soruyorsunuz’ cevabını verdi.

Kafa karışıklığının giderilmesi için ne yapılmalı sorusuna ise Baykal, “Yapılması gerekenleri çok uzun süredir söylüyoruz karşılığını verdi.

Bugün bir gazetede askere sivil yargı yolunu açan yasayla ilgili komisyon kurulduğu haberlerine ilişkin ise Baykal, “Genelkurmay ile Başbakanlık mı kurmuş komisyonu? Keşke yasayı çıkarmadan önce kursalardı” dedi.

Baykal artık yetkinin Cumhurbaşkanına geçtiğini belirterek Gül’ün gerekli gördüğü istişare ve danışmaları yaparak kararını vereceğini söyledi

Baykal, “Dün çıkardıkları yasayı veto etmesi için hükümetin gerekçe üretmesi ilgi çekici” dedi.

IRAK ZİYARETİ RAMAZAN SONRASI

Irak Devlet Başkanı Talabani’den bir süre önce davet alan Baykal, bu davetin Ramazan ayı sonrasında gerçekleşebileceğini söyledi.

Baykal ziyaretin görüşmek isteği kişilerin belirlenmesi ve bunlara uygun takvime bağlı olduğunun altını çizdi.

Baykal bu ziyarette Cumhurbaşkanı Talabani dışında Başbakan Maliki, Haşimi ile Şii, Sünni, Türkmen ve Kürt liderlerle görüşmek istediğini dile getirdi.

Dönem Başkanlığı resepsiyonuna hükümetten Başmüzakereci Egemen Bağış, Danıştay Başkanı Mustafa Birden, AK Parti Mardin Milletvekili Cüneyt Yüksel, Adalet Eski Bakanlarından Hikmet Sami Türk ile çok sayıda bürokrat ve siyasetçi katıldı. (hürriyet)

Tahliye kararı için ne dediler?

Askeri Yargıtay Onursal Üyesi Ali Faik Kayacan, Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçu ve Prof. Vahit Bıçak tahliye kararını değerlendirdi.

Kurmay Albay Dursun Çiçek'in tutuklanmasına yapılan itiraz kabul edildi ve Albay Çiçek tahliye oldu. Hukukçular tahliye kararını HaberTürk'e değerlendirdi.

Askeri Yargıtay Onursal Üyesi Ali Faik Kayacan:

“Tutuklama da bir hukuki süreç. Tahliye de hukuki süreç. Bunu soruşturma dosyasının içeriğini bilmeden sağlıklı yorum yapmak mümkün değil.

Askeri Savcılığın elde ettiği deliller dışında anlaşılan başka bir delil bulunmadığı şeklinde yorumluyorum.

Askeri yargı üzerinde çok spekülasyon yapılıyor. Tüm yargı sisteminin bağımsızlığı esastır. Kovuşturmaya yer olmadığı kararında elde edilenler dışında başka bir delil bulunmadığı halde tutuklama talep edilmişse bu hukuk adına çok düşündürücüdür”

Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk:

"Demek ki yargıçlar önceden tutuklama kararı verirken yeteri kadar kanıt olduğu kansına varmıştır. İtiraz mercii de o kanıtları yeterli bulmamıştır. Bu bakımdan bunun üzerinde uzun uzun yorum yapmayı gerekli görmüyorum. Yargılama süreci sürüyor.

Savcıların vermiş oldukları kararlar sonuç anlamına gelir. Bir yargı kararı değildir. O kararı veren savcıyı bile bağlamaz. Savcı kovuşturmaya yer olmadığı yönünde bir karar verip bir saat sonra dava açabilir. Askeri Savcılığın kararı da öbür savcıları bağlamayacaktır. Soruşturma sürecektir.

Askeri Savcılık kendi alanına girmeyen bir konuda hangi merciye aitse dosyayı o merciye göndermesi gerekirken kovuşturmaya yer yoktur kararını vermesini yerinde bulmuyorum

Kurumlar arasında bir çatışma olduğu söyleniyor. Kurumlar arasında bir çatışma olmaz. Yargıçlar arasında yorumlarda bir farklılık olabilir. Bu işin doğasında vardır. Bunu çatışma olarak değerlendirmek yanlıştır."

Ceza hukukçusu Prof. Dr. Vahit Bıçak:

"Tutuklama bir tedbirdir. Hiçbir şekilde suç işlendiğini göstermez. Bir kişi yargılama boyunca şüphelidir. Yargılama bitene kadar kişilerin masum sayılacağını artık bütün hukuk sistemleri benimsemiştir. Ve yargılamanın tutuksuz olması esastır. Kaçma ya da delilleri karartma şüphesi varsa tutuklama tedbirine başvurulabilir. Tabii kuvvetli deliller bulunması gerekir. Yoksa herhangi bir iddia üzerine böyle bir tedbir orantılı sayılmaz. Tutuklama talebini hakim yerinde görmüştür. Hakimlerin bu kararları denetimlere açıktır. Dolayısıyla bu tutuklama kararı incelenmiş bu kararın doğru olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu heyetin kararıdır. Ve son karardır. Konuya bu açıdan bakmak lazım. Mahkemelerin verdiği karar bile son karar değildir."

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 16:33

İLGİLİ HABERLER