Gündem
  • 26.10.2002 09:47

BAYKAL'LA ERDOĞAN, SEÇİM SONRASINI DÜŞÜNÜP İPLERİ KOPARTMADI

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ı karşı karşıya getiren Uğur Dündar yönetimindeki ‘‘Seçim Arenası’’ Türkiye'yi ekran başına kilitlerken iki lider de köprüleri atmayan mesajlar verdi. İki liderin ‘‘düellosunda’’ ilk ciddi çıkış, Baykal'dan geldi. Baykal ‘‘Sayın Erdoğan milletvekili adayı değil, başbakan adayı değil, genel başkanlık konumu nedeniyle partisi kapatılma istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürülüyor, genel başkanlığı da tehlikede. Neyi konuşacağız’’ dedi. Ancak iki lider daha sonraki konuşmalarda gerginlikten uzak ve uzlaşmacı bir tutum sergilediler. Türbanda yakınlaştılar Baykal-Erdoğan tartışmasının merakla beklenen en önemli konularından biri türban konusuydu. Konuda ilk sözü alan Erdoğan, ‘‘Ben çocuklarımı Türkiye'de okutamıyorum. Çocuklarını görememek bir anne baba için ne kadar zordur’’ diyerek sempati toplama yönüne gitti. Baykal, pek çok anne babanın çocuklarını değil yurt dışında, Türkiye'de bile okutamadığına dikkat çekti ve bu çıkışa ‘‘Anadolu'da 'çocuğum okusun da hasretine razıyım diyen nice analar babalar var. Siz sorununuzu çözmüşsünüz’’ diyerek yanıt verdi. GERİLİM HALİNE GETİRMEYELİM Türban konusunun bir gerilim haline getirilmemesini söyleyen Baykal, bu konunun çözümünü parti olarak da arzu ettiklerini vurguladı. Baykal, eğer türban konusu siyasi simge ve gerilim kaynağı olmaktan çıkarılırsa bu mesele de daha rahat çözüme ulaşılacağını belirtti. ÇOCUKLARIM DOST YARDIMIYLA OKUYOR Bu arada Erdoğan, çocuklarının bir işadamının bursuyla yurtdışında okumasıyla ilgili bir soruya şu karşılığı verdi: ‘‘Çocuklarımla ilgili konuları herkes biliyor. Onun için bu konulara girerek bu konuyu genişletmek istemiyorum. Benim çocuklarımın imkanı olsa içerde okuturum, imkan bulamadığım için oraya gönderdim ama imkanım olmadığı için bu dostluğumdan yararlanıyorum.’’ Ekonomide uzlaşma Baykal-Erdoğan tartışmasında, iki liderin de en çok uzlaşı içinde oldukları alan ekonomiydi. Faizlerin yüksek olduğu noktasında buluşan her iki lider de, ekonominin düzelmesi için ‘güvenin’ şart olduğu görüşünü tekrarladı. Baykal, AKP'nin bu güveni veremeyeceğini savundu. Baykal, Türkiye'nin son 20 yılda yüksek enflasyonla yaşadığını vurguladı ve ‘‘Bu faiz temel beladır’’ dedi. Faiz inişinin devlete kazandıracağı paranın 10 milyar dolar olduğunu da vurgulayan Baykal, ‘‘Bunu kazandırmak için vatandaşın cebinden bir kuruş vergisine ihtiyaç yok sadece vereceği oya ihtiyaç var. 4 Kasım'dan itibaren faizler düşmeye başlar’’ diye konuştu. Baykal, Erdoğan'ın ‘‘borç ötelemesi’’ni belediyede yaptığını ve hükümette de yapacağını söylediğini hatırlatarak, ‘‘Belediye ile hükümet ayrıdır’’ dedi. AKP lideri de tek başına iktidar olan partilerin görev olduğu dönemlerin başarılı olduğunu öne sürerek, ‘‘Ama koalisyon dönemleri arzulandığı gibi olmadı. Son örneğini de 3.5 sene içinde gördük’’ dedi. Dünyada yaklaşık 1.3 trilyon dolar para dolaştığını kaydeden Erdoğan, ‘‘Bunun binde 1'i bile Türkiye'ye girmiyor. Çünkü güven duyulmuyor. Yabancı sermaye devamlı kaçıyor. Girmiyor’’ dedi. Erdoğan ötelemeyle ilgili planlarının konsolidasyon olmadığının altını çizerek, bu ötelemeleri mutabakatla yapacaklarını söyledi. İstanbul Belediyesi İş Bankası tartışması Programda Baykal'ın Erdoğan'ı İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığı dönemindeki davaları gündeme getirerek sıkıştırmasına Erdoğan, İş Bankası-CHP ilişkisini programa taşıyarak karşılık verdi. Baykal, Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanlığı dönemiyle ilgili olarak açılan davaları anımsattı. Erdoğan'ın ekibinin çok başarılı olduğunu söylemesi üzerine Baykal, ‘‘Sadece istanbul belediyesi yok. Çok başarılı belediye başkanları var ve bunların hiçbirinde böyle bir soruşturma açılmış değil. Ortaya atılan iddialar da yenilir yutulur cinsten değil. İhale alıp kaçak olan var. İGDAŞ'ın okuma ihalesini almış olan kişi nerede yaşıyor? Abu Dabi'de yaşıyor, Ahmet Hamdi Pınar. İGDAŞ'a, doğalgaza gelen her zam kaçak yaşayan arkadaşın hesabına para akıtıyor’’ dedi. Bu kişinin kendi dönemiyle ilgili olmadığı karşılığını veren Erdoğan da sözü, İş Bankası'nın Erol Evcil'e verdiği kredilere getirerek şu iddiaları dile getirdi: ‘‘İş Bankası'nın malum CHP yönetiminde borçları var. Erol Evcil'e verilen kredinin altında dört CHP'li yönetim kurulu üyesinin de imzası var. Bunlar da ülkenin gerçeği. Her şey iyi güzel de bunları nasıl izah edecek?‘‘ Baykal da Erdoğan'ın bu suçlamalarına, Erol Evcil'e kredi verildiği dönemde CHP'nin atadığı yönetim kurulu üyesi olmadığı yanıtını verdi. İshal dokundurması Düşünce maratonu şeklinde geçen 3.5 saatlik programdan çıkan iki lider oldukça rahatlamış bir görüntü sergiledi. Gazetecilerin ‘‘Sormak isteyip de soramadığınız bir şey oldu mu? sorusu üzerine Baykal, geçtiğimiz günlerde, ishal olduğu gerekçesiyle hakkındaki bir davanın duruşmasına katılmayan Erdoğan'a gönderme yaptı. Baykal, ‘‘Tayyip Bey'i gayet sağlıklı gördüm. O hastalığını atlatmış olduğunu ve toparlandığını memnuniyetle görüyorum’’ dedi. Baykal, Tayyip Erdoğan'ın CHP'nin bir medya grubuyla anlaşma yaptığı şeklindeki iddiaları hakkında programda bir yanıt bulup bulmadığı konusunda ise ‘‘Bunun bir genel afaki değerlendirme olduğu anlaşıldı. Seçim meydanında yaptığı konuşmalarda da, öbür programlarda söylediklerinden de onu gördük’’ dedi. Daha sonra Baykal ve Dündar'ın yanına gelen Erdoğan da, Baykal'ın kendisinin sağlığıyla ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine, ‘‘Sayın Baykal, her zaman sağlıklı zaten’’ demekle yetindi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:29

İLGİLİ HABERLER