Gündem
  • 22.8.2004 11:55

BEDELLİ ASKERLİK ARTIK HAYAL!...

TÜRKİYE’DE en çok konuşulan konulardan birisi bedelli askerlik... Meclis Milli Savunma Komisyonu Başkanı Cengiz Kaptanoğlu ise bedelli askerlikle ilgili beklentilere son noktayı koyarak, “Şu an imkânsız” dedi. Makamında konuştuğumuz Kaptanoğlu, dünyanın paralı askerliğe geçtiğini belirterek, Türkiye’nin de ileride profesyonel ya da gönüllü askerliğe geçebileceğini söyledi. AB’ye uyum sürecinde Türkiye’nin sistemine uyabilecek her şeyi yapmak gerektiğini kaydeden Kaptanoğlu, Avrupa’da gönüllü askerliğin çok yaygın olduğuna işaret etti. Her alanda eşit olmak isteyen kadınların da, askere alınmasını isteyen Kaptanoğlu, “Hanımefendiler, pantolonları rahatça giyebiliyorsa, askerliği de fevkalâde yapabilirler. Bayanlar askerlikte de başarılı olur” dedi. Türkiye’nin Büyük Ortadoğu Projesi ile gelecekteki Uzakdoğu Projesi’nde söz sahibi olması gerektiğini vurgulayan Kaptanoğlu, “Biz, BOP’ta ve Uzakdoğu Projesi’nde muhakkak söz sahibi olacağız. Ama buralarla ilgilenmez, duyarsız kalırsak, sonra oralara başkası gider, bizim pozisyonumuza geçer, üzülürüz” diye uyardı. Kaptanoğlu ile yaptığımız röportaj şöyle: Profesyonel askerlik t Türkiye’de en çok konuşulan konulardan birisi, bedelli askerlik. Bedelli askerliğe şu anda ihtiyaç var mı? Bedelli askerlik gündemden kalktı. Yalnız, bizim yönetime geldiğimiz günden bu yana, hem bedelli askerlik isteği vardı, hem de bizim seçim beyannamemizde bu vardı. Bedelli askerlik bizim kanunumuzda var, ama şartlarının oluşması gerekir. Daha önce yapılan bedelli askerlikten umulan bulunmamış. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), askerlik süresini kısalttı. Neticede, böyle bir bedelli askerlik bugün için, gündeme gelmesi imkânsız gözüküyor. t Komisyona bedelli askerlik konusunda talep geliyor mu? Bedelli askerlik talebinin bellirli bir kesimden geldiği ortaya çıktı. Bize epey külliyatlı bir talep de olmadı. Böyle bir gereksinim ortaya çıksaydı, belki biz bedelli değil, kısa dönem askerlik yaptıracaktık, herkesi faydalandıracaktık. Esasında, TSK kendisine göre, bir rehabilitasyon yapar, kendine göre, yeni proje yapar, bir sistem koyar. Bütün dünyada paralı askerliğe geçildi. Hepsi ücretli asker. Avrupa’da en büyük asker sayısı 450 bin ile İngiltere’de bulunuyor. Bizde öyle ücretli veya profesyonel askerliğe geçiş döneminde o zaman bedelli askerliği çıkarırsın, oradan aldığını oraya kullanırsın. Hiç olmazsa karşılıklı birbirini karşılar. t Profesyonel askerlik Avrupa’da yaygın mı? Yaygın ve yayılmaya da devam ediyor. Bizim, bugün 1 milyon askerimiz varsa, 1 milyon kişi evine para getirir, işsizliğin çözümü de olur. t Profesyonel askerlik Türkiye’ye uygun mu? Bugün, Türkiye’de zaten uzman çavuş askerlerimiz var. Yâni, isteyen askerlikten ayrılmıyor, sözleşmeli devam ediyor. O da bir nevi paralı askerliğe dönüştür. Bugün benim dediğim, TSK’nın içinde bayağı sayısaldır. Bugün, TSK’da böyle bir geçiş hazırlanıyor. Niye, zaten o uzman çavuşlar askerde iyi eğitiliyor, kaliteli bir asker mensubu oluyor. TSK da bunları tercih ediyor. Onların arasından seçilenler bugün TSK’da sözleşmeli personel diye devam ediyorlar, bu bir nevi profesyonel askerlik. t Yâni, ileride profesyonel askerlik olabilir mi diyorsunuz? Tabii, olabilir... Yâni, hiç olmazsa asker her gün eğiteceğine, eğitilmiş olan bilgili, becerikli kişiler devam eder. Ne kadar bilgili ve becerikli olursa, sayı da ona göre azalır. Ülke ekonomisine ona göre de faydaları olur. Eğitimde kolaylık t Profesyonel ordu ne kazandırır? TSK, niçin uzman çavuşları sözleşmeli olarak kendine bırakıyor. TSK, devamlı adam eğiteceğine, elindeki eğitilmişleri bir müddet kullanır. Eğitilmişlerden emekliye ayrılanları da aşağıdan yetiştirir. Onun için o çok fayda sağlar. İş sahibi arkadaşlar çıkar. t Avrupa Komisyonu Parlamenterler Meclisi, Türkiye’yi denetiminden çıkardı; ancak Parlamenterler Meclisi, gönüllü askerliğin esas alınmasını istiyor. Nasıl bakıyorsunuz buna? Tabii, iyi bakıyorum. AB’ye geçiş dönemi dolu dizgin gidiyor. Tabii ki, ona geçtikten sonra gönüllü askerlik olabilir. Gönüllü askerliğin tam prosedürü eğer hiç askerlik yapmamaksa onun şartlarına bakmak lâzım. Onu da TSK’ya sormak lâzım. Profesyonel askerliğe dönersek, gönüllü askerlik zaten olur. AB’ye uyum sürecinde Türkiye’nin sistemine uyabilecek her şeyi yapmak lazım. Er niye olmasın? t Gönüllü askerliğe geçilirse, kızların da askere alınması söz konusu olabilir mi? Kızlardan subay olur da, niye asker olmasın. Eşitlik istiyorlarsa, biliyorsunuz kanunu değiştirdik, eşitiz diyorsak, hanımefendiler de pantolonları rahatça giyebiliyorsa, bugün subay yetişebiliyorsa, askerliği de fevkalâde yapabilirler. t Bayanlar, askerde başarılı olurlar mı? Ben hanımların başarılı olacaklarına inanıyorum, kesin başarılı olurlar. Türkiye’de hanımların önü açılmıştır zaten. Çalışma alanında hanımların daha başarılı olduklarına inanıyorum. Daha çok çalışmayı seviyorlar ama erkekler biraz kaytarıyor. t Savunma Güvenliği Yasa Tasarısı, komisyondan geçti. Tasarı ne getiriyor? Hem kamuyu, hem özel kesimi denetim altına sokuyor. Harp, araç, gereçlerle ilgili zamanla çıkan boşluklar oluşmuş. Özel sektör ve kamu denetimsiz hale gelmiş. Onların denetimi söz konusu. Denetim boşluklarını özel sektörde de, kamuda da yeniden düzenliyor. Fabrikaların nereye konulacağı söz konusu olacak. t Büyük Ortadoğu Projesi’ne (BOP) nasıl bakıyorsunuz? BOP’ta bizim çok önemli bir yerimiz var. Gelecekteki Uzakdoğu Projesi’nde de bizim çok önemli yerimiz var. Biz, BOP’ta ve Uzakdoğu Projesi’nde muhakkak söz sahibi olacağız. Orada gerekli olan görevimizi Türk’ün onuruna serefine dokunmayacak şekilde yürütmemiz, söz sahibi olmamız lâzım. BOP’ta lider oluruz Ben gözlerimle bir şey yaşadım. Başbakan ile birlikte Cidde’ye gittim. Başbakan, Lübnan Başbakanı ile görüştü. Lübnan Başbakanı, ‘yakın zamanda Mısır Başkanı, Lübnan ve Suriye liderleriyle bir araya geleceğiz. Mutlaka siz de gelin. Hatta siz gelin ki, bize başkanlık yapın’ dedi. Türkiye, BOP’un başı olur. Onun için diyalogtan kaçmamak lâzım. Türkiye orada sayılı büyük devletler yerine geçer ve oranın bütün meselesinin başı biz oluruz. Ama buralarla ilgilenmez, duyarsız kalırız, sonra oralara başkası gider, bizim pozisyonumuza geçer, üzülürüz. t İsrail’in Kuzey Irak’ta yer satın aldığı ve askerlere eğitim verdiği iddialarına ne diyorsunuz? Onu kabul etmek mümkün değil. Onu iyi tespit etmek lâzım. Diyeceksiniz ki, ‘yer almak serbest, parayı bastıran da yer alır’. IRAK’ta yer satıyorsa ama bu siyasi boyutlarda olursa iyi olmaz. Denizlerden 15 milyar $ gelir t Siz aynı zamanda eski armatörlerdensiniz. Denizcilik alanında gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Denizcilikte kara listedeydik, ak listeye geçtik. 2005 yılının ortalarından sonra Türkiye’nin kıyıları tersaneler bakımından şantiye durumuna dönüşecek. Türkiye’de marinacılığa çok önem verdik. Türkiye, Karadeniz’den, Akdeniz’in sonuna kadar marinalarla donanması için çalışma yapıyoruz. Karadeniz’de çok büyük balıkçı barınakları var. Büyük balıkçı barınakları tespit ediyoruz, onları rehabiliteye tabii tutacağız. Balıkçı barinakların da çok kaynak israfı olmuş. Çok düzensiz yapılmış ve bazıları hiç kullanılmıyor, bazıları da yetmiyor. İstanbul’daki balıkçı barınakları yetmiyor, Marmaris’teki de yetmiyor. Barınaklar elden geçtikten sonra uluslararası arenaya bildireceğiz. Türkiye, Batum’dan İskenderun’a kadar marinalarla donanmış olacak. Bodrum’da 13 senedir kruvazer liman ihalesi yapılamıyordu. Onun ihalesi de yapıldı, anlaşmalar yapıldı. İnşallah, Eylül’de başlayacak. t Deniz turizminden beklenilen elde edilecek mi? Bu sene deniz turizmi ikiye katlanacak. Türkiye’ye gelen turistlerin yüzde 80’i denize geliyor. Yassıada, Deniz Ticaret Odası tarafından yakıt ikmal yeri yapılacak. İstanbul’da Haliç’in motor yat marinası şekline dönüştürüp, yeni bir merkez olması çalışmamız var. Türkiye, 2005’te denizcilikten 15 milyar dolar getirecek. Türk müteşebbisi, bugün 2 milyon 800 bin ton dışarıda gemi yapıyor. Tersaneler yüzde yüz kapasite ile çalışıyorsa yüzde 40’ını kendi bayrağımızla yapıyoruz. 7 milyon ton gemimiz var, 4.5 milyon ton da yabancı bayrak Türk sahipliği müteşebbisimiz var. Başbakan Erdoğan, Demirel gibi t Başbakan’ın temposunu nasıl buluyorsunuz? Başbakanımız’ın hızına kimse yetişemiyor. Allah nazardan saklasın. Türkiye bambaşka bir başbakan modeli görüyor. Başbakan’ın temposuna hepimiz uymak mecburiyetindeyiz. DYP kökeninden gelen birisiniz, AKP merkezin neresinde? Ben, Adalet Partisi çocuğuyum, o yetmez, Demokrat Parti çocuğuyum. Biz, Tayyip Bey’le gençlikte de hep beraberdik. t Dostluğunuz eskiye mi dayanıyor? Tabi, tabii... t AKP’nin siyaset yelpazesindeki yerini nasıl tanımlıyorsunuz? Şu anda AKP, Adalet Partisi’nin yerine geçmiştir. Dışarıdakiler kıskanmasın, AKP, merkez sağın temsilcisidir. Yoksa bu kadar rey alamazdık. Sizin bana kast ettiğiniz kesimin reyi belli canım Türkiye’de... AKP’de olmaktan büyük gurur duyuyorum. AKP’de, AP’yi yaşıyorum, bunu inanarak söylüyorum. t Başbakan’ı rahmetli Özal’a benzetiyorlar... Hayır, tam tersi, Süleyman Demirel gibi... Özal’ı da, Demirel yetiştirdi. Siyasette Süleyman Demirel’i örnek alanlar çok başarılı olmuştur. Süleyman Bey, Güniz Sokak’taki odasında her gün iki saat ziyaretçilerle ilgilenirdi. Odada bir telefonu vardı, bilenler arardı ve telefona da kendisi çıkardı. Orada da bir anım var. Bir gün birlikte oturuyoruz, bir telefon geldi ve kendi açtı. ‘Süleyman Demirel ile görüşmek istiyorum’ diyen bir ses. ‘Buyurun benim’ dedi. Telefon kapandı, inanmadı. Aynı hanımefendi, bir kere daha aradı. ‘Benim’ deyince, durdu, tekrar inanamadı. Özal, Demirel’den ayrı değildi ki abi-kardeş gibiydiler. Siyasetin sermayesi insan. İnsanın içine ne kadar girersen, onun gönlünü ne kadar alırsan, benim Başbakanım gibi beden dilini konuşturursan, o kadar başarılı olursun. t Başbakan da Demirel gibi diyorsunuz? Tabii, tabii.. H.O.Tercüman Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:47

İLGİLİ HABERLER